Otocam flimi yasağında bir flim var!

Tuhaf  bir ülke olduk. Adeta Ali Yazar Veli Bozar’a döndük. Türkiye çok tehlikeli günlerde geçtiği günlerde cam filmine serbestlik getiren anlayış, terör belasından uzaklaştığımız şu günlerde “Terör gerekçesi” ile kanuna yapılan bir eklemeyle cam filmini yasaklamanın mantığını da anlamış değiliz. Saçmalıktan öte olmayan bu olaya devletin el koyması kaçınılmaz bir hal almıştır.

Unutulmamalı ki Türkiye 15 Temmuz badiresini atlattı ve ülkenin hemen hemen her her yerinde bombaların patladığı, Güneydoğu’da sokakların hendek çukurlarıyla delik deşik olduğu günlerde cam filminin yasak olmadığını unutmamak gerekir.

Hamd-ü senalar olsun ki o kanlı ve karanlık günler gerilerde kaldı. Şimdilerde çok şükür şehirlerde, beldelerde bombalar da patlamıyor, terör örgütleri sokakları da köstebek yuvasına döndürmediğine göre bu yasaklar niye bilemiyoruz. Sanki bu yasakla birlikte birileri devletin halkıyla barışık olmasını istemiyor.

FETÖ veya diğer görüşlere mensup sahada uygulama yapan polis veya diğer görevlilerin hükümete muhalif olduğunu düşünelim. Bunlar sudan bahanelerle sürücülerin canını yakmak, halkı da devlete düşman kılmak için her türlü hile-i şeriyelerle ve yüksek cezalarla milletin canını kasten yakabilirler.

Sahada denetimde olan görevlilerin “Filmden tutturamazsa, muayene, oradan da tutturamazsa eksiklerden” bir şey bulup ceza giydirmeler yapıldığına dair çok sayıda şikayetler alıyoruz ve trafikte de bunlara şahit oluyoruz. Fabrikasyon’a izin var, sonradan montaja ceza uygulaması eşitlik ilkesine kesinlikle aykırılık getiren bir durumdur. Türkiye bir hukuk devleti olduğuna göre, sosyal yaşamda da eşitlik ilkeleri ayaklar altına alınmamalıdır.

Yasak varsa, uyulur. Bu her vatanseverin uyması gereken bir durumdur. Ancak, fabrikadan flimli gelen otoya devlet izin verecek, sonradan takılan filme ceza akıl almaz bir uygulamadır. Devlet kanun yapıcıdır. Flimlerde abartı olabilir. Ama bu abartılara düzenleme getirecek olan da yine devletin kendisidir.

Birilerinin halkı devletiyle kavgalı kıldırmak istediğini net anlıyorum. Fahiş cezalarla yada motorlu araçlara yapılan aşırı zamlarla birileri gerilimi arttırmak istiyor. Devlet halkıyla barışık olmalı. Sosyal devlet olmalı. Çapulcuya malzeme vermemeli ve pabuç bırakmamalıdır. İşin kuralı da doğrusu da budur. Ama bu aralar sanki birileri birilerinin eline malzeme yapıp tahrik ve gerilim maceraları arıyor. Devlet erkanını bu tehlikeli gidişata dur demesine ve aklı selim düşünmesine davet ediyorum.

Yapmayın…

Ayağa sıkmayın…

Fabrika çıkışlı ultraviyole cam filmi serbest, sonradan güneş ışınlarından korunmak isteyen fakir veya dar gelirli araç sahibine yasak. Bu ikilem ortadan kalkmalıdır. Burada maksat da net olarak anlaşılmalıdır. Maksat aracın içerisini görmek mi, yoksa sağlık mı? Bu da iyi tahlil edilmelidir. Bu ikilem bize tarımdaki çifte standardı hatırlatıyor. Tıpkı mısır hasadının bitiminden aylar sonra açıklanmayan mısır alım fiyatları gibi. Tıpkı çiftçiyi glikozculara, tüccara ve fırsatçılara boğdurduğu gibi…

Artık vurguncular, soyguncular, kaos ve kriz severler halkın cebinden elini çekmeliler. Devleti halkıyla kavgalı kılmaktan derhal çekilmeliler. Devlet erkanımızın da bu konuda daha duyarlı ve uyanık olması gerekir diye düşünüyorum.  Yoksa bu oto cam filmi yasağı terör filan değil, tamamen bir rant işi. İşin özü otocam filmi yasağında kesin bir flim var. Terör bahane, tezgah şahane…

 

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

İran kime hizmet ediyor?

Aziz Dağtekin Yazdı İran gerçekten boş olduğunu bir kez daha kanıtladı. İran devlet olduğu günden …

Bir yanıt yazın