Netinternet Haber İnternet Haberciliğinin Doğru Adresi
Şer odakları MHP’yi ve Ülkücü camiayı puslu ve karanlık vadiye çekmek için her türlü hileyi şeriyeye baş vurmaya devam ediyor. Şimdiler de MHP lideri Devlet Bahçeli giderse “MHP’nin oy oranı yüzde kaç olur?” oyununu sahnelemeye çalışyorlar…
Oysa bu gün ne seçim var ne de kongre. “Bahçeli direnirse parti baraj altında kalır” ya da “Birileri gelirse MHP’nin oyları yüzde 25 olur” gibi hayali tezler geliştirliyor. MHP’nin kemik oyları bellidir. Bu oyların liderle artması yada düşmesi tamamen bir küresel oyun düzmecesinden ibarettir. Bu MHP’yi bitirmek ve yok etmek için oluşturulan bir algı operasyonudur…
MHP camiası oluşturulan bu algıyı doğru algılayıp, doğru ölçmelidir. Parti oylarının düşmesi yada çıkması sadece liderle alakalı değildir. Yönetimde yer alacak olan isimlerin de çok etkisi vardır. Bir de yarın bir gün MHP yönetimine gelen liderin etrafında kimler ya da nasıl bir MHP olacağıyla da ilgilidir…
“MHP’de Devlet Bahçeli gider başka birileri gelirse MHP %20-25 olur ya da Devlet Bahçeli direnirse parti kesinlikle seçim olsa barajın altında kalır “diye çok yalan, yavan ve yanlış bir şekilde yazılıp konuşuluyor . Tabiri caiz ise orta da ne fol var ne de yumurta. Yani ortada ne bir seçim ne de kesinleşmiş bir kongre süreci var. ..
Türkiye’de oluşturulan algı operasyonları ile siyaset, seçmen öyle kutuplaştırıldı ki bir futbol takımını tutma mantığıyla hareket edenler var. Elbette ki “MHP’ye yeni bir yönetim gelir, Türkiye’ye umut verir, oylar çok yukarıya gidebilir ama mevcut yönetim aynı anlayışla devam ederse parti tabanı kızar, küser, partiyi terk eder, parti ikiye bölünür, yüzde 50 oy kaybeder “demek de çok doğru değil…
Çünkü MHP bir ideoloji partisidir. Burada ne Bahçeli’ye ne de adı geçen adaylara haksızlık etmek istemiyorum ama siyasi partilerin aslında pek çok yapısal problemleri de vardır…
Mesela uzun yıllar bu ülkede Deniz Baykal gider başka birisi gelirse CHP iktidar olur denildi. Ve böyle bir algı oluşturuldu. Nitekim Deniz Baykal bir kasete kurban edilerek gönderildi, yerine Kemal Kılıçdaroğlu geldi. CHP’de ne değişti ki? Hiçbir şey yani CHP’nin oyları aynı bantta seyrediyor. Bu şu demek oluyor; tek başına lider değişerek bir parti uçmaz, iktidar yolu açılmaz. Yani topyekun değişiklik şarttır…
Bu gün MHP’yi kaynayan kazan haline getirmek isteyenlerin oluşturdukları algı operasyonlarının temelinde de aslında bu vardır…
Öyleyse MHP üst yönetimi ve tabanı kendine gelmeli, doğru tahliller yapmalıdır. Davanın, doktrinin ve liderin tartışılmadığı bir ideolojiyi kaynayan kazan haline getirilmek istenmesi MHP dışındakilere kime ne faydalar sağlar, kim daha fazla nemalanmak ister? sorularına doğru cevap aranmalıdır…
MHP ve Ülkücü camiaya önerimiz şudur;
Gün ayrılık rüzgarlarının estirilmek istendiği günü değil, gün kenetlenme, birlik ve beraberlik olmak günüdür. Gün birbirimize düşmanca davranma günü değil, gün kardeşçe birleşme ve kenetlenme günüdür. Gün bölünüp parçalanma, yok olma günü değil, gün kenetleşme, kucaklaşma ve safları sıklaştırma günüdür. Gün kötü günlerin adamları olan ülkücü dava adamları bu günlerde ortaya çıkıp, Milliyetçi-Ülkücü camianın saflarını sıklaştırma ve aralarına nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeme günüdür.
