İsrail’in Mescid-i Aksa’ da ki postallı terörün kusursuz ve noksansız, aşağılık ve fanatizm vahşetinin sergilendiği hadiseye yine dünya suskun.
Bir Cihan imparatorluğunun varisleri olan bizler, hangi dine ait olursa olsun hiçbir mâbede hürmetsizlik gösterilmesine, hakarete maruz kalmasına razı olmayız.
Kurt puslu havayı sever misali, iki gün önce kirli postallar o mübarek mekana girdi. İslam dünyasında yine tek ses Türkiye’den geldi. Devletin en tepesinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes ayağa kalktı. Filistin davasına nasıl sahip çıktığını bir kez daha gösterdi.
Ancak bu tepkileri duyan yok. Arap aleminin korkudan sesleri çıkmıyor. Onların erkeklik damarı sadece Türk devletine karşı hareketlenir. Her seferinde İsrail’i ortadan kaldıracağını söyleyen mavracı mollalar ülkesi İran sessiz kalma hakkını kullandı. Büyük ihtimalle yine ticaretini arttırma telaşına düşmüş olmalı ki Katil İsrail’in yaptıklarını görmezden geldi. Tek bir açıklama dahi yapmadı. Gerçi İslam aleminin darasını iyi alan İsrail bunu hep yapıyor. Yaptıkları ise yanına kar kalıyor. Çünkü bu hürmetsizlik ilk değil. Bu küstahlık ve düşmanlık içerikli, şeytani hisli saldırıları 1967’den bu yana Mescid-i Aksa için süre gelmektedir.
Bize göre; İsrail’in uyguladığı sistematik saldırıların altında yatan iki plan var. Birincisi; Mescid-i Aksa’nın yıkılıp yerine Süleyman Mabedi’nin yeniden yapılmasıdır. Bu hain plan kendi inanışlarına göre, “Büyük İsrail Projesi”nin en büyük parçalarından sadece biri.
İkincisi ise, Aralık 2014’te BM Güvenlik Konseyi’nde Filistin’in devlet olarak tanınması için oylama yapılacak olması. İsrail şovenizminin, İsrail faşizminin bütün derdi bu oylamayı sabote ederek Filistinlileri kötü göstermek ve devlet olmalarını engellemek. O Birleşmiş Milletler, o Güvenlik Konseyi, bu oyuna gelirse bundan böyle varlıklarına ihtiyaç yoktur, olmaz olsunlar! Adaletten nasibi olmayan, mağdurun değil de zalimin yanında yer alan beşli konseyin IŞİD denen çeteden ne farkı kalır?
Unutulmamalı ki; İsrail, kurulduğu günden beri Filistinlilere hep zulmetti. Topraklarını onların aleyhine büyüttü. Müslümanları küçük şehirlere böldü. İsrail yönetimleri bu din ırkçılığı ve kavmiyet ırkçılığı ile ne kendine ne de bölgeye huzur vermektedir. Şimdi Suriye Baas rejimiyle birlikte IŞİD ve Kandil’de teröre destek vermesi yetmezmiş gibi bu defa bizzat kendisi mabedlere ve sivillere saldırarak terör estirmekte.
Sessiz, duyarsız, kör dünya devletleri, Yahudi düzeninin kuklası olmuş. Bu yüzden Nasyonal Soyalizm kadar güzel bir şey var mı ? diye soruyorum. Kendi Milletinde azminde yükselmek her ülke için geçerli. Biz de böyle olmalıyız. Kimseye ihanet ve başka ırklar tarafından kullanılmamak için uyanık olmalıyız. Herkes vatanını pisliklerden arındırmakla mükelleftir. Yine bu yüzden Mescid-i Aksa’da postallı terörü görünce şimdi Hitlerin de çok zeki ve başarılı lider olduğunu ve İsrail’in yeniden Hitler düzenine gebe olduğunu düşünüyorum. İşte İsrail’in bu vahşeti, zulmü insana ister, istemez Hitler haklı mı ne? dedirtiyor.