Şer odakları, Orta Doğu’nun puslu vadisinde bu kez “Büyük Kürdistan Projesi”nde devrede. Irak’a huzur getirmeyi vaad eden emperyalist ve sömürgeci ABD ve onun diğer yardakçıları, bu İslam coğrafyasını kana buladılar.
Huzur vaadiyle gelen bu emperyalistler, ne kadar mukaddes belde ve mabed varsa hepsini yıkıp viraneye çevirdikleri gibi, İslam toplumlarının örf ve adetlerini ahlaki değerlerini yerle bir ettiler. Sözde Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmak, daha önceleri var olan İslam’ın kardeşlik duygularını ve İslam adaletinin eşitlik ilkesini ortadan kaldırmak için göreve getirdikleri işbirlikçileri sayesinde yapmış oldukları tahribatları tamamlayan ABD ve diğer emperyalist güçler şimdilerde de Irak’ın toprak bütünlüğünü yok etmek ve yeni Kürt-Arap savaşının ateşini çıkarmak için referandum fitilini ateşlemiş bulunuyorlar.
ABD’nin ve diğer emperyalist güçlerin, maşası, oyuncağı hatta kuklası olan Mesut Barzani, Saddam Hüseyin’in Irak halkına yapmış olduğu kötülüğü Kuzey Irak’taki Kürt halkına aynı zamanda kardeş komşu ülkelere de yapmaktadır. ABD’nin ve diğer emperyalist güçlerin bir türlü huzur bulunmasını ve gelinmesini istemediği Orta Doğu coğrafyasında Türkiye’nin, İran’ın Güneyinde, Suriye’nin de kuzeyinde bir Kürt devletinin kurulması için ateşlemiş oldukları sözde bağımsızlık ateşi yine Ortadoğu’yu yakıp yıkacağı gerçeği ortadır.
Yıllarca Türkiye’nin vermiş olduğu kırmızı pasaportla söz de ABD ve Avrupalı dostlarında hak arayışına çıkan Barzani’nin görüyoruz ki fitne, bölücülük ve Müslüman kanını akıtmak için eğitim almış. Yıllardır bölgemizdeki Kürt halkına huzur vermeyen Ermeni asıllı Ermeni Taşnak aynı zamanda ASALA terör örgütlerinin devamı olan PKK ile YPG de aynı değirmenlere su taşımaktadırlar.
Bu hainlerin ne İslamiyet ne de Kürtlükle alakaları bulunmamaktadır. Orta Doğu coğrafyasını yönetilebilir küçük güdümlü devletçikler haline getirmek isteyen bu şer odaklarına karşı Türkiye, İran, Irak ve diğer İslam ülkeleri yek vücut olmaları gerekmektedir. Türkiye’nin de ulusal çıkarlarını yok sayacak olan bu çıkış sırasıyla Suriye, İran ve Türkiye’ye de randevu niteliğindedir.
Türkiye bu hain ve emperyalist tehlikeyi derhal bertaraf etmek için başta İrak, İran ve sözde diğer Müslüman ülkelerle temasa geçmeli, kardeş kanının akıtılmasına mani olacak sert adımlar atmalıdır. Barzani ve diğer sözde Kürt olduklarını öne süren aslında güdümlü terör örgütleri olan aynı zamanda Kürt olmayan bu hain bölücü örgütler, kirli ellerini Kürtlerin ve aynı zamanda komşu ülkelerin üzerinden derhal çekmelidirler.
Şimdi Irak’ın Kuzeyi’ne sözde bir Kürt devletinin kurulması için başlatılan “Bağımsızlık referandumu” çıkşı aslında yeni bir kardeş kanı akıtma projesidir. Yoksa Kürd’ü de, Lazı da, Müslüman’ı da düşünen yok. Düşülen tek şey oluk oluk Müslüman kanı akıtmaktır. Bu böyle biline daha fazla vakit geçirilmeden bu hain plan hayat bulmadan çökertilmelidir. Ne pahasına olursa olsun