Günümüz Müslümanları ve horoz hikayesı!

Mecid-i Aksa, Irak, Suriye ve diğer Arap ülkeleri egemen güçlerin, sömürgecilerin, korku imparatorların güdümünden kurtulmadıkları müddetçe İslam coğrafyasında kan ve gözyaşı dinmez. Huzur gelmez…

Yahudi lobisinin, ABD’nin İngilizlerin, Fransızların, Almanların ve diğer sömürgeci haçlı ordularının güdümündeki İslam dünyası esaretten kurtulmaları ve özgüvenlerini kazanıp ayaklarının üstünde durmalıdır. Hakka ve hakikate sarılmalıdır. Dinde reform adı altında haçlı zihniyetine hizmet etmekten hızla kaçınmalıdır. Bu sağlandığı takdirde Yahudi lobisi ve diğer sömürgeci güçlerin, uyuyan devin uyandığını, esaretten kurtulup emir-i maruf yaparak yeniden din-i İslam-ı yedi cihana tebliğe başladığını görünce tarumar olacakları kesindir…

Ama yıllardan beri, yani Osmanlı’nın çöküşünden bu yana ayrılık rüzgarlarının estirildiği, ve nifak tohumlarının ekildiği İslam dünyası bir türlü huzura kavuşamadı ve kavuşturulamadı. Hep birilerinin güdümünde oldu, İngiliz casuslarının ve Yahudi lobisinin baskısı altında inim inim inledi. Ve yüz yıllardır nerede Müslüman bir Ülke varsa orada kan ve gözyaşı hiç dinmedi.

Unutulmalıdır ki, korkularını yenmesini bilmeyenler, esarete mahkumdurlar. Günümüz Müslümanları, korkularını yenmesini bilmeyen, horozluğu bırakıp tavuğa dönmeye taviz veren “Horoz hikayesi”ne benziyor.

Horoz menkıbesi şöyle; günün birinde bir horoz varmış. Her sabah sık sık ezan saatin de ötermiş. Sahibi demiş ki;” Tekrar tekrar ezan  saatinde ötme. Yoksa tüylerini yolarım.”

Bu tehdit karşısında horoz korkmuş ve kendi kendine demiş ki; “Zaruretler mahzurları mübah kılar. Canımı kurtarmak için ezan ötmekten vazgeçmeliyim. Nasıl olsa benden başka horozlar var. Her halükarda onlar benim de yerime ezan vaktinin geldiğini örerek  o haber verirler.”

Korkularına yenilen Horoz ezan saatinde ötmeyi bırakmıştır artık…

Bir hafta sonra sahibi tekrar gelir ve der ki; “Eğer tavuklar gibi gıdaklamazsan senin tüylerini yolarım…”

Horoz bu tehdit üzerine horozluktan da vazgeçer ve tavuklar gibi gıdaklamaya başlar…

Horoz tam bir ay tavuk gibi gıdakladıktan sonra sahibi tekrar gelir ve bu kez şöyle der; “Şimdi de tavuklar gibi yumurtlamazsan eğer yarın seni keserim”

Bunun üzerine horoz ağlamaya başlar ve der ki; “Keşke ezan saatinde ötseydim de sahibim beni öyle öldürseydi.”

Sizce de günümüz Müslüman problemlerinin sebebi, korkumuzdan dolayı başka kimliklere bürünme çabası değil midir?

Öyleyse gelin biz de horoz gibi olmayalım. Kendimize dönelim. Öz benliğimizi  ve kimliğimizi kaybetmeden, milli ve manevi değerlerimizden inançlarımızdan taviz vermeden kim olduğumuzu, yaradılış gayemizi asla unutmamalıyız..

Kendimizi ve öz benliğimizi kaybettiğimizde Allah korusun, Suriye’ye, Irak’a Flistin’ e ve esaret altına alınmış diğer sözde İslam ülkeler gibi esaret altına girmiş oluruz.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Tarih katliam kulübesi olmaktan çıkmalıdır

Aziz Dağtekin Yazdı Adil yönetici hakkında Allah Rasulü bir hadis-i şerifte buyuruyor ki “Kıyamet gününde …

Bir yanıt yazın