Yüreğimiz yanıyor!

Şer odaklarının bir ağ gibi sardığı ülkemizde kan ve gözyaşı bir türlü dinmiyor. En son Adana’nın Aladağ ilçesinde çıkan feci yangında 11 kızımız ile bir öğretmenimiz feci şekilde yandı haberi ile yüreğimiz yanarken, bir acı haber de 2 askerimizin kanlı terör örgütü IŞİD’in eline esir düştüğü yönündeki iddialarla ikinci kez yandı.

15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasıyla birlikte adeta adı konulmamış bir savaş ilan eden şer ittifaklı ülkeler, ülkemize dört koldan saldırılarına devam ediyorlar. Ülkemize yaklaşık 30 yıldan beri AB kılıflı zehir enjekte eden şer odakları, ülkemiz insanına ahlaksızlık virüsü aşısı yaptılar. Aile bağlarımızı parçaladılar. Kadına şiddeti bir gelenek haline getirdiler. Oysa biz “cennet annelerin ayakları altındadır” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Biz biliriz ki kadınlarımız Allah-ü Tealanın bizlere birer emanetidir.

Çünkü biz asil Türk Milleti olarak, ölenin yardımına kaşan, öldürenin de hasmı olan asil bir milletin varisleriyiz. Gerek aile yapılarımızda gerekse devlet anlayışımızda nemelazımcılık yoktur. Aman ve imdat dileyenin yanında yer alan bir milletiz.

Duyarlılığımızı kaybetmeden, maddeye, paraya, ranta kapılmadan insan olduğumuzu hatırlayıp öz benliğimize dönmeliyiz. Tedbirleri elden bırakmamalıyız. Suç ve suçlu aramak yerine bu suçun nasıl ve niçin işlendiği yönünde ıslah yolları aramalıyız. Çünkü suç ve günah altından bir gömlek olsa kimse giymiyor.

Henüz Adana’da meydana gelen faciadan dolayı gözyaşlarımız kurumazken, şer ittifakların 40 yıldan beri dökülmedik kardeş kanı bırakmayan bölücü kanlı terör örgütlerine silah ve mühimmat desteği sağlayacakları yönündeki haberlerle bir kez daha yıkıldık.

Başı ağrıyan, dara düşen Müslüman ülkelerin güvenli bir liman olarak gördükleri ülkemize şer ittifaklara sözde Müslüman ülkelerin katılıyor olması bizi daha çok kahır ediyor. Sözde Müslüman geçinen, onların da batılı şer ittifakta yerini almakta gecikmeyen İran destekli milis gücü Haşdi Şabi’nin Şengal Dağından Telafer bölgesine geçişini sağlayan PKK, Irak yönetimi tarafından ödüllendiriliyor.

Irak yönetimi, PKK’nın Yezidiler için kurduğu YBŞ isimli örgüte 2017 yılında 8 bin piyade silahı, 400 orta ölçekli silah ve 22 milyon dolarlık bütçe ayırdı. Bağdat yönetiminin aylık 580 dolar maaş verdiği YBŞ’li sayısı 2017’de 2 bin 100’e çıkacak. Bu nasıl bir kardeşliktir bilinmez.

Etrafımızda bu kadar yürek yakan entrikalar yetmiyormuş gibi, dün Aladağ’daki körpecik yavrularımızın yanarak can vermesi ile 2 askerimizin IŞİD’in esir alması yüreklerimiz hiç bir şeyin söndüremeyeceği kor ateşi gibi yaktı, uykularımızı kaçırdı. Devletimizin bu denli kuşatma altına alındığı bir ortamda fazla söze hacet var mı bilmem ama yüreğim yanıyor. Yüreğimiz yanıyor.

Allah şehit olan bu kardeşlerimizin şefaatine bizleri nail eylesin. Allah bizi gaflet uykularına daldıranları kahar adıyla kahır eylesin. Allah şehitlerimize gani gani rahmet, kederli ailelerine de sabr-ı cemil niyaz eylesin. Yürekleri yanan Aziz Türk Milletinin de başı sağ olsun.

Devlet gecikmeden yayın yasağı yerine daha fazla tedbir almalı ve bu körpe canlarımız için  milli yas ilan etmeli, fakir ve perişan olan ailelere de yardım kampanyaları başlatmalıdır.