Siyaset Gündemi Baş Döndürüyor

Türkiye’de yakın gelecekte siyaset yeniden şekillenecek. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması ile birlikte AKP’de olduğu gibi, CHP’de hatta MHP’de de ciddi değişimler olacağa benziyor. İktidar partisinde    Genel  Başkanlık ve  Başbakanlık heyecanı yaşanırken, muhalefet de ise kongre çığlıkları atılıyor.

Ülkemizde hızlı değişen bu gündem gerçekten baş döndürüyor. Kimin aklına gelir, CHP ve MHP Genel başkanları doğrudan kendileri ile alakalı olmayan bir konuda başarısız olacak ve partide kongre  sesleri yükselecek. Siyaset bilimcisi gibi hareket eden, Tayip Erdoğan, meydanlarda bu iki partinin Genel Başkanlarını  göndereceğini bağıra bağıra söylüyordu. Zaten bize göre Tayip Erdoğan’ı da bu denli güçlü hale getiren muhalefet partilerinin uzun vadeli plan ve projelerinin olmamasıdır. Günümüz insanı çok akıllı. Artık iletişim çağında yaşıyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi saklı kalmıyor.

Nitekim Cumhurbaşkanlığı seçimi için MHP ve CHP kendi içlerinde aday göstereceklerine “çatı aday” diye bir isim ortaya çıkardılar. Bu isim MHP için belki  çok ılımlı olabilirdi. Ancak   CHP tabanı ile hiçbir alâkası yoktu. Hatalı  çatı aday, şimdilerde her iki partide rahatsızlıklara yol açtı. Bu rahatsızlıkların olacağı daha ilk günlerden beri belliydi.
CHP’li seçmene bu durum kâbus gibi geldi ama ne çare? Bu sebeple bir kısım CHP’li  seçmen  küstü. Kimisi sandığa gitmedi, kimisi de Selahattin Demirtaş’a oy verdi. MHP cephesinde de durum çok farklı değildi. MHP seçmeni de ya Tayyip Erdoğan’a oy verdi yada sandığa gitmedi. Seçim sonucunda çatı aday yüzünden CHP ve MHP’de hezimet yaşandı, huzursuzluklar beraberinde geldi. CHP’nin arkasına takılan MHP, bu defa Orta Anadolu’yu da kaybetti. Her iki parti Akdeniz ve Ege sahillerinden çıkamazken, Trakya’da  moral bulur gibi oldular. Bunun tek istisnası CHP’nin Eskişehir’de oy patlaması yapmasıdır.

..Ve nitekim; Cumhurbaşkanı seçiminden  sonra kavgalar, kongreler ve bol pembe sözler partisi CHP bir kere daha kongreye gidiyor. Muharrem İnce gibi agresifliğini ön plana çıkartmış bir ismin, Ülker Tarhan gibi ürkek bir kibar hanımefendinin, Metin Feyzioğlu gibi karınca ezmez şahsiyetin, delegeye ipotek koymuş mevcut genel başkanın karşısında bir varlık göstermesi beklenemez. Bu adaylar, hiç bir iddiası olmayan bir parti için zafer havası kazandırırlar o kadar. Burdan daha öteye de gidemezler.
Bu huzursuzluklardan kurtulmak için CHP’nin yapması gereken kongre değildir. CHP’nin yapması gereken mazisiyle sıkı sıkıya, tavizsiz ve samimi bir hesaplaşmaya gidebilmesidir. Partimiz, şu konularda hata etti. Şu inkılaplar yanlıştı. Ezanla namazla dindarla uğraşmamalıydık. Darbelere arka çıkmamalıydık. Mustafa Kemal fani bir  kuldur, her insan gibi hataları vardır. İsmet İnönü şu işlerde millete ters düşmüştür. Tek Parti döneminin bütün icraatlarını kabul etmiyoruz, diyebilmelidir. Böyle bir nefis muhasebesi yapması lazım.

Düşün böyle bir nefis muhasebesi yapamayan  CHP, 1930-40’larda kalmaya devam eder. Kongrelerle yapılanlar makyaj yenilemeden öteye gitmez. Bu fırsatı muhalefetin diğer ortakaları ciddi bir çalışmaya koyulurlarsa kaynayan   CHP’nin sol yanını HDP, sağ yanını MHP alır. Ana muhalefet partisi yarışı MHP- HDP arasında geçer. AKP’de de çözülmeler olacağı kanaatindeyim. AKP oyları HDP’ ye gitmeyeceğine göre, MHP daha güçlü görünmektedir. MHP aklı selim düşünmeli, matematiksel hesapları doğru yapmalı. Merhum Ecevit ile yaptığı koalisyon hatası gibi bir hataya düşmemeli. MHP, o dönemde eğer DSP ile koalisyon kurmasaydı, belki bu günlerde AKP ve Tayip Erdoğan ismi olmazdı.

Şimdi her şey  Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın hedeflediği şekilde gelişiyor diyebiliriz. Fakat unutmayalım ki; bazen evdeki hesap çarşıya uymuyor. Ilımlı herkes ile iyi geçinen Ahmet Davutoğlu, daha farklı bir yönetim şekli sunabilir de adında söz ettirirse ne ala.  Yok O  da, eski Başbakanlarımızdan Yıldırım Akbulut gibi yönetim şekliyle Cumhurbaşkanına tabii olurda icra makamı olduğunu unutursa işte felaket o zaman başlar, İnşallah bu son söylediklerimiz olmaz. Yoksa  ülke 50 yıl daha geri gider.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

ABD’deki fillerle eşeklerin tepinmesinde kimler kazançlı çıkacak?

Amerika Birleşik Devletleri, dünya çapında yalnızca askeri gücü ve ekonomik etkisiyle değil, aynı zamanda karmaşık …

Bir yanıt yazın