Fırat’ım aramızdan hakka yürüyüşünün üzerinden tam bir yıl geçti.. Sana kıyanlar, hala ceza alamadı. Yeri geldiğinde “hepimiz Ermeni’yiz, hepimiz Fıransız”ız diyenler ayrılışına tepki koyamadılar. Türk olup da “hepimiz Fırat’ız “ diyemediler Fırat’ım.
Biz biliyoruz ki bu yol, Üstad Necip Fazıl’ın “Zindan Mehmed”e adlı mektubunda belirttiği kadar zor ve çetin. Ve yine biliyoruz ki yufka yüreklilerle çetin yollar hiçbir zaman aşılmıyor Fırat’ım.
Yiğidim sen aramızdan ebediyete intikal ettiğin günden beri çok şeyler değişti. Eşkıya şehre indi. Barikatlar kurdu. Mayınlar tuzakladı. Hızını alamadıkları gibi özerklik bile ilan ettiler Fırat’ım..
Yine senin ardından onlarca Mehmet, onlarca polis senin gibi vatan sevdasından dolayı şehadet şerbeti içti Fırat’ım..
Moskof keferesi, emperyalist beslemesi ” IŞİD terör örgütü ile savaşmaya geldim” diyerek Suriye’ye yerleşti. Ecdat yadigarı kıtada terör devletini kurmak için emperyalistler iş birliği yaptı Fırat’ım..
Sen bayraklaştın, dalga dalga oldun yurt sathına yayıldın. Sevenlerin yani Ülkü Erenlerinin gölünde taht kurdun Fırat’ım..
Sen ölmedin. Kalbimizdesin. Çünkü; Şehitler ölmez Fırat’ım. Sen ölmedin gölümüzde yaşıyorsun Fırat’ım..
Üstad Arif Nihat Asya’nın Bayrak adlı şiirini senin şahsında bütün vatanseverlere armağan ediyorum Fırat’ım. Sen rahat uyu. Ruhun şad olsun yiğidim..
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!