Sözde IŞİD diğer adı DEAŞ ile mücadele etmek için Orta Doğu’ya gelen ve bu Coğrafyayı kana bulayan ABD, şimdilerde çekiliyoruz açıklamasını yapmasını hayra alamet olarak görmüyoruz.
Binlerce kilometre uzaklıkta olan sözde barış için Orta Doğu’ya gelen özünde sömürgeciliğe soyunan ve Türkiye’yi Suriye ile Orta Doğu masasında uzak tutmaya çalışan ABD’nin oyununu Türkiye bozmuştur..
Türkiye’nin kararlı ve istikrarlı duruşu, masaya vurarak bu coğrafyada ben de varım demesi ABD’ye ve diğer erperyal güçlere geri adım atmasını sağlamıştır. Ancak ABD’nin bu ani kararından dolayı bizi endişelendiren birkaç konu da ciddiyet kazanmıştır..
ABD’nin bu ani kararıyla silahlandırdığı PKK ile müttefikim dediği Türkiye’yi savaştırmak istemektedir. Zaten ABD’nin bu isteği öteden beri süre gelmektedir. Afrin’de hendek kazıttıran PKK’lı hainleri silahlandırarak eğiten ABD’nin bu ani gidiş kararı tesadüfi bir karar olamaz. Bu konuda iyice düşünmek gerekir.
Kedinin fare ile oynadığı gibi, bütün dünya milletlerinin geleceğini, huzurunu ve istikrarını bozmayı hastalık haline getiren, sömürgeci ABD, vardiya değişimi adımı ile Türkiye’yi kanlı terör örgütü PKK’yla sahada baş başa bırakmak istediği bütün çıplaklığı ortada iken bu işin pis kokusunu daha şimdiden kokluyor gibiyiz..
Bir diğer önemli husus da Siyonist İsrail’in bu vardiya değişimine sessiz kalması ve Filistin’de sessiz bir şekilde katliam yapmaya devam etmesidir. ABD Başkanı Trump’ın Fransız Lider Emmanuel Macron ile görüştükten sonra bu kararı alması ve akabinden Fransa’nın YPG’ye askeri destek sağlayacak açıklamaların gelmesi vardiya değişimi sırasının Fransa’da olduğunun göstergesidir.
Biz Türk Milleti olarak bu vardiya değişimlerine ve Haçlı Ordularının ittifaklarına alıştık. Bu vardiya değişimini ta Çanakkale’den beri bilir ve hatırlarız.
Baş döndüren bu kalleş diplomasi trafiği bize Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı sözünün de tastiği niteliğindedir. Her defasında Türkiye’yi etkisi altına almaya kalkışan Haçlı zihniyeti, emperyalist sömürge ülkeleri uydurdukları DEAŞ tiyatrosu ile istedikleri oyunu oynayamadıkları artık netlik kazanmıştır. Çakma dost ve müttefik ABD, Türkiye’nin dostluğunu ve güvenini kaybetmiştir.
Göle çalınan maya tutmadığı için ABD, kulvar ve strateji, aynı zamanda oyunun figüranlarını değiştirme mecburiyeti hissetmiştir. Görülen o ki Orta Doğu barışı Türkiye’nin dik duruşu ile geçici de olsa sağlanmıştır. Şimdi bütün dikkatleri perdenin arkasına çevirmek gerekir. ABD’nin gidişi ile Orta Doğu’ya hangi egemen güçlerin yeni uyun kurucu olarak enjekte edileceğidir. Türkiye bütün organlarıyla sen ben kavgasını bir kenara bırakıp, gelişen tehlikeyi daha yakından izlemeli Menbiç’te kurulan tuzakları ciddiye almalı, gerekirse operasyon sırasını gözden geçirmeli, operasyonu başka alanlara kaydırmalıdır.
Kısacası düşmanı düşmanı silahı ile vurmalı ve Fransa ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerini ciddi bir şekilde gözden geçirmelidir. Devir birlik ve beraberlik devri aynı zamanda sen ben kavgasını bir kenara bırakarak kenetlenme zamanıdır. Biz bir iken Haçlı ordularını ve koalisyon güçlerini daha kolay alt ederiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki tahliller ve analizler doğru test edilsin..Gerisi hikayedir. Bu böyle biline…