ABD’nin İsrail’e Verdiği Destek ve Hollywood Yangını, Allah’ın adaleti ve gazabı mı?

Aziz DAĞTEKİN Yazdı

Son yıllarda, ABD’nin dış politikası, özellikle Orta Doğu’daki savaşlara ve çatışmalara müdahil olma biçimi, dünya çapında büyük tartışmalara yol açtı. ABD’nin, İsrail’e verdiği maddi, silah ve finansal destek, Filistin’in Gazze kentinde yaşanan yıkımla doğrudan ilişkilendirilebilirken, bir yandan da bu desteğin karşısında bir başka dramatik görüntü ortaya çıkmaktadır: ABD’nin kendi topraklarında, Hollywood’da meydana gelen dev yangınlar. Peki, bu durum ne anlama geliyor? Acaba ABD’nin dünya genelindeki şiddet ve ölüm döngüsüne verdiği destek, Allah’ın adaletiyle mi yüzleşiyor? Bu makalemde ABD’nin İsrail’e verdiği destek, Filistin’deki insanlık dramı ve bu durumun arkasındaki olası manevi sonuçları ele alacağız.

İSRAİL’E VERİLEN DESTEK VE FİLİSTİN’DEKİ YIKIM

ABD’nin İsrail’e verdiği destek, yıllardır devam eden bir politika haline gelmiştir. ABD, sadece diplomatik anlamda değil, aynı zamanda finansal ve askeri yardım açısından da İsrail’in en büyük müttefiki olmuştur. 2024 yılı itibariyle İsrail’e yapılan destek miktarının 80 milyar doları bulduğu belirtiliyor. Bu destek, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını sürdürmesine imkan tanımakta, Gazze’de ve Batı Şeria’da her geçen gün daha fazla hayatın kaybolmasına yol açmaktadır.

Gazze’deki insani kriz, ABD’nin verdiği bu silah, mühimmat ve finansal yardımlar sayesinde daha da derinleşmektedir. 2023’de yaşanan 11 günlük çatışma sırasında, ABD’nin İsrail’e verdiği askeri yardımların Gazze’nin bombalanmasına, altyapısının yok edilmesine ve binlerce kadın, çoluk-çocuğun kısacası insanın ölümüne yol açtığı bir kez daha gözler önüne serildi. ABD’nin İsrail’e olan desteği, sadece askeri anlamda değil, uluslararası alandaki savunmalarıyla da pekiştirilmektedir. Bu durum, dünyada büyük bir tepkiyle karşılanmakta, milyonlarca insanın yaşamı ve geleceği tehdit altına girmektedir.

HOLLYWOOD YANGINLARI: ABD’NİN MANEVİ YANSIMASI MI?

2025 yılı, aynı zamanda ABD’nin Hollywood bölgesinde büyük yangınların meydana geldiği bir yıl oldu. California’da, özellikle Los Angeles yakınlarında dev yangınlar başladı ve 60 milyar doları bulan bir maddi zarara yol açtı. Yangınlar, sadece maddi kayıplara yol açmakla kalmadı, aynı zamanda milyonlarca insanın hayatını etkiledi. Peki, bu yangınların sembolik anlamı nedir? Hollywood, dünyadaki en büyük eğlence endüstrilerinden biridir ve ABD’nin kültürel ve ekonomik gücünün merkezi olarak kabul edilir. Bu bölgedeki yangınlar, bir yanda dünyanın dört bir yanındaki felaketlere katkı sağlayan bir gücün, bir başka yıkım ile karşılaşması olarak okunabilir.

Yangınların büyüklüğü, bir başka sembolik anlam taşıyor olabilir. Bu durum, ABD’nin dünya üzerindeki savaş politikalarına ve dış müdahalesine karşı bir uyarı olabilir. Yıkıcı bir güç, sadece dışarıda değil, kendi topraklarında da benzer yıkımlarla yüzleşiyor olabilir. Hollywood, sadece eğlence dünyasını değil, aynı zamanda küresel medya ve ideolojiyi de yönlendiren bir merkezdir. Burada meydana gelen büyük yangın, bir tür manevi geri dönüş olarak düşünülebilir. Allah’ın adaleti, görünmeyen bir şekilde, küresel düzeydeki savaşa ve şiddete destek veren bir güç olarak ABD’yi de etkileyebilir.

F-35’LER VE YANGIN SÖNDÜRÜCÜ UÇAKLAR: İRONİK BİR ÇELİŞKİ

ABD, dünya çapında büyük bir askeri güce sahip olan bir ülkedir. Son yıllarda, F-35 gibi son teknolojiye sahip savaş uçakları üreterek, savaş endüstrisinin zirvesine yerleşmiştir. Bu uçaklar, sadece savaşlarda değil, aynı zamanda dünya çapındaki askeri stratejilerde de önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, aynı ABD, yangınlarla mücadele için gerekli olan yangın söndürme uçakları konusunda ciddi bir eksiklik yaşamaktadır.

Yangın söndürme uçakları, yangınlarla mücadelede kritik bir rol oynar, fakat ABD, Hollywood gibi bir bölgede dev yangınlarla mücadelede bu tür uçakları yeterince üretip kullanmamaktadır. Bu durum, bir yanda dünyanın dört bir yanındaki savaşları körükleyen bir ülkenin, kendi topraklarında bile yangınları kontrol etmekte zorlandığını gösteriyor. Bu çelişki, ABD’nin politikalarının ve eylemlerinin, kendi topraklarında da bir şekilde felakete yol açtığını simgeliyor olabilir.

ALLAH’IN GAZABINA UĞRAMAK MI?

ABD’nin İsrail’e verdiği destek, Filistin’deki insani felaketi derinleştirirken, Hollywood’daki yangınlar ve askeri gücün yetersizliği, Allah’ın adaletinin bir tür yansıması olarak görülebilir. Dünya üzerindeki savaşlar ve şiddet, insanların yaşamlarını yok ederken, aynı zamanda bu eylemleri destekleyen güçlerin kendi topraklarında da karşılarına çıkabilir. Hollywood’daki büyük yangınlar ve ABD’nin yangınlarla mücadeledeki zayıflığı, bir tür manevi uyarı olarak düşünülebilir. Eğer bir ülke, dünya üzerindeki savaşlara ve şiddete destek veriyorsa, bu eylemlerin karşılığını almak zorunda kalabilir.

Allah’ın gazabı, yalnızca fiziksel bir yıkım değil, aynı zamanda manevi ve sembolik bir geri dönüş olarak da kendini gösterebilir. ABD, dünya çapındaki savaşlarına, terörist gruplara verdiği destekle ve askeri gücünü kullanarak büyük bir etki yaratmaktadır. Ancak, bu güç, bir gün geri dönüp kendi topraklarında benzer bir felaketi yaratabilir. Hollywood yangınları, belki de bu manevi mesajı içermektedir.

Sonuç olarak, ABD’nin dış politikalarının, Filistin’deki yıkımlar ve Hollywood’daki felaketlerle olan ilişkisi, yalnızca maddi değil, aynı zamanda manevi bir sorumluluğu da işaret etmektedir. Allah’ın adaleti, zaman zaman görünmeyen bir şekilde de olsa, her şeyin karşılığını bulur.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kim biniyor bu Ferrari ile Lamborghınılere?

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılında 1 milyon 238 bin 509 …

Bir yanıt yazın