WSJ ve The Guardian’dan iki farklı Doğu Akdeniz yaklaşımı!

Amerikan Wall Street Journal, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de askeri güç kullanması halinde ABD ile AB’nin Türkiye’ye ortak bir tepki vermesi gerektiğini yazdı. İngiliz The Guardian gazetesi ise, Doğu Akdeniz’deki krize Meis Adası üzerinden bir yorum getirerek, “Adanın büyüklüğü, statüsü, konumu ve anakaraya olan uzaklığı hesaba katıldığında, Meis’in Türkiye’yi 400.000 km2 sudan mahrum bırakması pek olası değil” dedi.
Doğu Akdeniz’de yapılan planları bozan Türkiye, Amerika ve Avrupa’nın hedefi haline geldi. Avrupa’nın farklı liderleri düzenli olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamalar yapmaya başladı. Amerikan medyası da Erdoğan ve Türkiye düşmanlığı üzerine oturtulan kampanyaya katıldı.
Ülkenin en çok okunan gazetelerinden biri olan Wall Street Journal (WSJ) Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin askeri güç kullanması durumunda Amerika ve Avrupa Birliği’nin (AB) ortak hareket ederek Türkiye’yi baskı altına almasını istedi.
ERDOĞAN’IN SÖZÜNÜ HATIRLATTILAR
“Doğu Akdeniz’de hesaplaşma” başlığıyla yayınlanan başyazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ya siyasetin, diplomasinin diliyle anlayacaklar ya da sahada yaşayacakları acı tecrübelerle anlayacaklar” sözlerine dikkat çekildi.
“ERDOĞAN GÜÇ KULLANIRSA AB VE ABD ORTAK HAREKET ETMELİ”
Yazıda şu ifadelere yer verildi; “Geçmişte ABD ve Avrupa, bölgede tansiyonun idare edilmesi konusunda birlikte hareket etmişti. Bu kez Washington diyalog çağrısı yaptı ancak meseleyi Avrupa Birliği’ne havale etti. Brüksel ise bir yanda Fransa, Türkiye’ye karşı tansiyonu sembolik adımlarla yükseltirken, Almanya’nın adil bir arabulucu rolünü üstlenmesiyle bölünmüş bir halde bulunuyor. Ayrıca gösterdiği çabaların, Amerika’nın ekonomik ve askeri ağırlığı olmadan bir mesafe kat etmesi güç görünüyor. Erdoğan yönetimi altında, Türkiye, Batı ile ilişkilerinin avantajını kullanırken, Rusya ile yakınlaşmaya başladı. Türkiye, başta Karadeniz olmak üzere stratejik açıdan önemli bir NATO üyesi ve ilişkileri kurtarmaya da değer. Ancak bir başka müttefike bu şekilde gözdağı vermesinin de bir karşılığı olmalı. Eğer Erdoğan, güç kullanırsa ya da mültecileri Avrupa’ya doğru serbest bırakmakla tehdit ederse, Washington ve Brüksel ortak bir karşılık vermeli.”
THE GUARDIAN İSE SÖZÜ “TÜRKİYE HAKLI”YA GETİRDİ
İngiliz The Guardian gazetesinde ise, “Akdeniz gazına hücum Yunanistan ve Türkiye’yi nasıl savaşa itiyor?” adlı bir başyazı yayımlandı. Ankara ve Atina’nın bugüne kadar attığı adımları kaleme alan gazete, iki ülkenin de haklı olduğu konular olduğunu belirtti. Fransa ile Yunanistan arasında artan diplomasiye değinen gazete, “Akdeniz’deki kriz Macron’un dahil olmasından sonra derinleşti” ifadesini kullandı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in “Türkiye ve Yunanistan teknik görüşmeler konusunda anlaştı” sözlerini yeniden gündeme taşıyan The Guardian, Atina’nın NATO’nun uzlayışı çabasına itiraz ettiğini hatırlattı.
Atina yönetiminin yasa dışı kıta sahanlığı ısrarına deniz hukuku içtihatlarına atıflar yaparak yaklaşan gazete, “Bir adanın büyüklüğü, statüsü, konumu ve anakaraya olan uzaklığı gibi faktörler hesaba katılmalı. Meis Adası Türk kıyılarından 2 km, Yunan anakarasından 500 km uzaklıkta. Meis’in Türkiye’yi 400.000 km2 sudan mahrum bırakması pek olası değil” ifadelerini kullandı.
EL PAIS: İTALYA VE İSPANYA ARAYA GİRDİ, MACRON SÖYLEMLERİNİ YUMUŞATTI
Öte yandan İspanya’nın sol görüşlü El Pais gazetesi, Korsika’da yapılan Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesinin (MED7) sonuç bildirisinde “Fransa, Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs (Rum Yönetimi) tarafından istenilen Türkiye karşıtı sert ifadelerin, İspanya ve İtalya’nın girişimiyle yumuşatıldığını” iddia etti.
Haberde, şu yorumlar öne çıktı: “Türkiye ile toprak geriliminde önemli bir artış yaşayan (Güney) Kıbrıs (Rum Yönetimi) ve Yunanistan, Ankara’ya sert mesaj verilmesi için baskı yapıyor. Ama diplomatik kaynaklara göre İspanya ve İtalya çok daha temkinli ve gerginliğin Erdoğan’ın aşırı bir karar verebileceği noktaya gelmesini önlemek istiyor. İspanya ve İtalya bu konuda Almanya’nın pozisyonlarına daha yakın, yani Berlin için kilit bir ülke olan Türkiye ile her zaman bir anlaşma arayışından yana. Macron, gerçek müzakerelerin yapılacağı 25 Eylül’deki Avrupa Konseyi’ne taşımak istediği yaptırımları sonuç bildirisine koymayı başaramadı. Almanya, İspanya ve İtalya gibi ülkeler bir müzakere yapılmasını savunurken Macron ise açık bir şekilde gerilim yaşadığı Erdoğan’a karşı güçlü bir mesaj göndermek istiyor.”
KAYNAK: HABER7, BBC TÜRKÇE, AA

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Cuma Hutbesi’nde “yılbaşı” detayı

Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu “Milli ve …

Bir yanıt yazın