Giresun sahiline bin 600 metre mesafede bulunan ve 40 bin metrekare alana sahip ve hakkında bir çok mitolojik efsanelere sahip adayı ziyaret edenlere rehberlik yapan Başer, sadece erzak almak için zaman zaman şehre gittiğini belirterek yaşanabilecek en ilkel şartlarda yaşadığını söyledi. İçme suyu ihtiyacını dahi yağmur sularından temin ettiğini belirten Başer, elektriksiz bir yaşam sürdüğünü söyledi.
Doğayı ve sessiz bir yaşamı sevdiği için gönüllü ada görevlisi olduğunu söyleyen Başer ‘Ben çocukluğumdan beri denizi severim ve denizde büyüdüm. Çocukluğum adaya karşıdan bakmakla geçti. Sonra kıyı balıkçılığına başladım ve teknemle zaman zaman adaya çıkardım. Emekli olduktan sonrada 15 yılı aşkın süredir adada yaşamaya başladım. Giresun Valiliği’de adaya gelenlere rehberlik ve temizliğini yapmam karşılığında müsaade etti. Burada tamamen ilkel bir yaşam sürmekteyim. Elektrik olmayınca hiç bir şey olmuyor, içme suyunu dahi yağmurdan karşılıyorum. Şehre sadece erzak almaya gidiyorum. Kendi yaptığım kulübemde yaşam sürüyorum. Adaya gelen olursa onlara yardımcı oluyorum’ dedi.
Adada bir gününü anlatan Başer ‘Çoğu zaman adaya kimse gelmiyor. Ben de adanın temizliğiyle ilgileniyorum. Adayı en çok martılar kirletiyor. O kadar çöp taşıyorlar ki buna inanamazsınız. Zamanım daha çok martıların getirdiği çöpleri temizlemekle geçiyor. Balık tutuyorum. Bazen adaya gelenlere adayı tanıtıyorum’ diye konuştu.
Adayla ilgili bilgi de veren Başer ‘Giresun Adası ile ilgili olarak birtakım efsaneler anlatılmaktadır. SİT Alanı olan ada koruma altında. Cenevizliler ve Venedikliler tarafından gemi sığınağı olarak uzun süre kullanılmış. 71 tür doğal otsu ve odunsu bitki türü bulunmaktadır. Karadeniz’de karabatak ve martıların doğal olarak ürediği ada aynı zamanda göçmen kuşların uğrak ve dinlenme yeridir. Hakkında birçok efsaneler anlatılan, Amazonların ve birçok kavmin yaşadığı adada mitolojik çağlara ait birçok kalıntı bulunmaktadır’ ifadelerini kullandı.