Uluslararası toplumun Hafter’e ‘dur’ demediği taktirde Libya’da yeni iç savaşın başlamasının kaçınılmaz olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Erdoğan’ın, Almanya Başbakanı ile Libya konusunda bir görüşme yapacağını açıkladı: Bugün Cumhurbaşkanımızın öğleden sonra Merkel’le bir telefon görüşmesi olacak. Onların talebi üzerine. Onlar da bu konuyu tekrar istişare edecekler.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın başta Libya krizi olmak üzere gündeme ilişkin soruları Kanal 7’de yayınlanan ‘Başkent Kulisi’ programında cevapladı.
Libya’daki süreç için konuşan Kalın “En son yaptığımız iki anlaşma, Libya krizine dönük önerilerimiz, getirdiğimiz perspektif ve siyasi duruş, bizim açımızdan 2019 bağlamında Türkiye’nin hem sahada hem masada güçlü olduğu bir yıl oldu. Bunun etkilerini Barış Pınarı Harekatı’ndan sonra ABD ile Rusya ile yaptığımız anlaşmalarda gördük. Cumhurbaşkanımız NATO Zirvesi’ne giderken sahada gücünü ispatlamış bir lider olarak gitti, masaya da böyle oturdu ve NATO ile ilgili bir perspektif ortaya koydu” dedi.
“KRİZ DEVAM EDİYOR VE İKİ ANLAŞMA İMZALADIK”
Kalın, Libya’daki krizin devam ettiğini anlatarak, Türkiye’ye birçok defa gelen ve uluslararası toplumun tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj’ın 27 Kasım ziyaretinde Türkiye ile iki anlaşma imzaladığını söyledi.
İbrahim Kalın, bunlardan birinin askeri güvenlik ve iş birliği anlaşması diğerinin de deniz yetki alanlarını tespit eden, belirleyen anlaşma olduğunu söyledi.
“SÜREÇ 3 YIL ÖNCEKİ SURİYE’DEKİ TABLOYA BENZİYOR”
Uluslararası toplumun Hafter’e ‘dur’ demediği taktirde orada yeni iç savaşın başlamasının kaçınılmaz olduğuna dikkati çeken Kalın, “Çok daha kanlı bir iç savaş yaşanabilir orada. Şimdi süreç giderek yaklaşık 3 yıl önceki Suriye’deki tabloya benziyor. Bir siyasi stratejik boşluk gören oraya giriyor. En son Rusya oradaki sürece dahil olmak istiyor.” dedi.
Kalın, bütün bu arka plan çerçevesinde Libyalıların kendilerine bir talepte bulunduğunu anlatarak, “Tezkere meclise gelecek, geçecek ondan sonra şartlara, durumlara gene bir bakılacak. Onların böyle bir talebi daveti söz konusu. Bütün şartlar değerlendirildikten sonra Cumhurbaşkanımız da nihai bir karar verecek. Biz de bu arada siyasi ve teknik anlamda Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklemeye devam edeceğiz. ” ifadelerini kullandı.
“HAFTER’E BİRÇOK ÜLKEDEN SİLAH YARDIMI SÜRÜYOR”
Asker güç gönderme konusunun bir süreç olduğunu ifade eden Kalın, “Askeri değerlendirmeler yapılacak, onların talepleri tekrar değerlendirilecek, o yardımın ne şekilde olacağına dair bir süreç var orada yürüyen. Şu anda orada da onlar kendilerini savunuyorlar. Ağırlıklı olarak hava savunma sistemlerine ihtiyaçları var, meşru yollardan silah temin ediyorlar bir şekilde. Orada zorluklar da var. Hafter’e silah yardımı Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün üzerinden ve başka yerlerden devam ediyor” diye konuştu.
Kalın, BM’nin de yönettiği bir Libya sürecinin olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“MERKEL TELEFON GÖRÜŞMESİ TALEP ETTİ”
“Orada tarafları bir araya getirecek, siyasi sürecin önünü açacak, ateşkesi sağlayacak bir süreç var. Bunun için Almanya ev sahipliği yapmak istiyor. Onun hazırlık toplantılarına katıldım. Şimdi ocak ayının ikinci yarısına doğru bu zirvenin yapılması planlanıyor. Göreceğiz nasıl şekilleneceğini, Cumhurbaşkanımız da haklı olarak ‘tabloyu tam görelim’ dedi. Normalde BM’nin 5 daimi üyesi ve Türkiye, Almanya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve İtalya’nın katıldığı, ayrıca Avrupa Birliği, Afrika Birliği ve Arap Ligi’nin katılması öngörülen bir zirve olacak. Berlin’deki toplantılarda da hep söyledim. Eğer Hafter saldırılarına devam ederse bizim Berlin’de toplanmamızın bir anlamı kalmayacak. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız, bu soru işaretlerini de giderecek bir çalışmanın yapılması talimatını da verdi bize. Şimdi onunla ilgili de görüşmeler devam ediyor. Bugün Cumhurbaşkanımızın öğleden sonra Merkel’le bir telefon görüşmesi olacak. Onların talebi üzerine. Onlar da bu konuyu tekrar istişare edecekler.”
“TÜRKİYE GİDİP LİBYA’YI İŞGAL ETMİYOR?”
Kalın, anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’nin Libya’nın taleplerine karşılık verdiğini anlattı.
Kalın, “Türkiye gidip Libya’yı işgal etmiyor, oraya gidip kimsenin toprağını ele geçirmek gibi bir güdüyle hareket etmiyor. Burada maalesef başkaları bu tür hamleler yaptığında ses çıkartmayanlar, Rusya’nın, İtalya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ne işi var diye sormayanlar, Türkiye devreye girince ‘Türkiye’nin orada ne işi var?’ İçeridekiler ‘Bizim orada ne işimiz var.’ diyorlar, dışarıdakiler de Arap milliyetçiliğini tekrar tahrik etmek için Türkiye karşıtı bir söylemle, ‘Türkiye buraları işgal etmeye geliyor, Osmanlı mirasını yeniden canlandıracak.’ Böyle bir güdüyle hareket etmediğimiz açık değil mi? Biz Suriye’nin hangi toprağını işgal ettik?”
Göz Atmak İster misiniz?
Kışlasız bedelli olur mu?
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kışlasız bedelli askerlik uygulamasının gündemde olmadığını söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası …