Zaferler ayı, ihanetler ayı mı oldu?

Dedemiz, Dede Korkut’umuz ne güzel  söylemiş. Sanki bu günleri görür gibi, dün söyledikleri, geçmişteki  ve bu günkü ihanetleri de ortaya koymuş. Ne demiş Dedemiz Dede Korkut?,  “Kahpe içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul! Halk içinde bozgunluk yapan haindir oğul!”

Bize devlet olma, anlı ak başı dik gezmeyi yeğleyen bu uğurda can veren, kanla destan yazan ecdadımızın  bu günlerde  artık kemikleri sızlıyor. Ecdadımız  döneminde zaferler ayı olan Ağustos ayı artık ihanetler ayı olmuştur. 2015 yılının Ağustos ayında devletin polisine ve jandarmasına kurşun sıkanı mı dersiniz, siyasi davasını memba  suyunun kaynağı gibi kişisel menfaatine çevirenleri mi dersiniz, özerklik ilanı mı dersiniz, başkanlık sevdasına yakalananları mı dersiniz hep si bu ayın içerisine sığdırılmıştır…

Ülkemizin geldiği  bugünkü noktada vatanın artık kıymetinin kalmadığı, menfaatlerin, kişisel hırs ve ihtirasların vatan sevgisinin önüne geçtiğini görünce içimiz parçalanıyor. Vatan kelimesinde menfaatçilerin, bölücü ve ayrılıkçıların, kişisel menfaat peşinde koşanların ne anladıklarını çok merak ediyorum açıkçası…

Bu gün görüyoruz ki, vatan ve tarih sevdası turnusol kağıdı gibi olmuş, sadece ihanetle sadakati tasnif etmeye yarar hale gelmiştir. İhanet içerisinde olanların unuttukları bir gerçek vardır ki o gerçek de talihtir. Talih de  sürprizlerle doludur; kimisine güler önünü açar, kimisine kapanır acı yüzünü aralar. Kazandığını zannederken kaybedenler bu yüzü görür…

Vatan biz vatanseverler  için hem tarih, hem talihtir. Vatan ancak vatan sevdası ile yanıp tutuşanların, bu sevgisiyle coşarak  gönüllerde  okyanus olmasıyla  tarihteki yerini alır…

26 Ağustos 1071 Cuma günü,  yani 944 yıl önce, ihanetlerin  olmadığı, sadakatin zirve yaptığı Malazgirt’te, aziz ecdadımız Sultan Alparslan liderliğinde üzerinde yaşadığımız topraklara vatan dedik 944 yıl önce batıla karşı Hakk’ın yanında durduk; küfre karşı imanın şemsiyesi altında toplandık ve bu coğrafyaya vatan mührü vurduk…

Malazgirt’te yalnızca Bizans’la savaşmadık; sıradan, gelip geçici, saman alevi gibi yanıp sönen bir fütuhat hedefiyle de bulunmadık. Hilal, helal ve hakikat için Malazgirt’te vatan duasına çıktık. Köhne Bizans’ın varlığında temerküz etmiş sahteliği, riyayı ve yalanı yıktık.

Vatan davadır, dava ise inançtır, iddiadır, irfandır, iffettir. Bunlardan nasibini alamayanlar için vatan kuru bir toprak parçasıdır. Vatan vefadır, vefa ise adamlıktır, Allah korkusudur, utanma duygusudur. Değerlerini menfaate tahvil etmişler için vatan boş bir hayaldir. Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışıdır; korkakların eline bırakılamaz. Vatan Türkiye’dir, Turan’dır asla bölünemez. Unutmayınız; Hakkari vatandır, Şırnak vatandır, Diyarbakır vatandır; Cizre, Silopi, Yüksekova, Şemdinli vatana kanla zimmetli emanetlerdir.

Uyarıyorum; göçeceğimiz yer yok, gideceğimiz yer yok, vazgeçeceğimiz, hadi bunu da gözden çıkaralım diyeceğimiz bir toprağımız da yok. Biz bu mukaddes ve aziz vatanda kiracı değiliz. Burası bizimdir, burası büyük milletimizin ebedi Türk vatanıdır. Herkes bunu bilsin.

Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışıdır; korkakların eline bırakılamaz. Vatan Türkiye’dir, Turan’dır asla bölünemez.Bize vatan hediye eden başta Sultan Alparslan olmak üzere, aziz ecdadımızı rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum.

Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez. Vatan yürek atışıdır; korkakların eline bırakılamaz. Vatan Türkiye’dir, Turan’dır asla bölünemez.