Mısır üreticisi de emekli gibi isyanda!

Aziz Dağtekin Yazdı

Türkiye’nin mısır üretiminin yaklaşık yüzde 25’inden fazlasını karşılayan Adana’da çiftçiler en az 10 lira ve üzerinde alım fiyatı beklerken, 30 kuruşluk bir atışla fiyat açıklanması isyanın fitilini ateşledi. Hükümet bu kırgınlığı derhal düzeltmeli ve adil bir düzeltme ile isyanı bastırmalıdır.

Türkiye’nin tahıl ambarı olan Çukurova’da buğday üreticilerinin yaşadığı sorunların aynısını mısır üreticilerinin de yaşaması kabul edilir gibi değil. Devletin ve özel sektörün her kademesinde zam yağmurları sürerken, mısırda üretim maliyeti kilogramda 7.5 liranın üstünde olmasına rağmen hükümetin komik bir fiyat açıklanmasını akla ve mantığa ziyan olarak görmekteyiz. Hiçbir girdi maliyetinin yerinde durmamasına rağmen mazotta yüzde yüz, tohumda, ilaçta, biçerdöverde, sulamada, kısacası bütün girdi maliyetlerinde yüzde yüzün üzerinde artışların olmasına rağmen sadece birkaç nişasta fabrikasını memnun edelim diye çiftçilerin sonun getirilmesi hangi zavallının aklıdır bilemiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a birileri çok kötü oyun oynuyor ama kim? Aynı hatalar emekli maaş artışlarında da yapıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) depoları mısır üreticileri için hazırlanmalı, randevu sistemi derhal iptal edilip mısır üreticisi buğdaydaki gibi mağdur edilmemeliydi. Üreticinin alın terini TMO peşin para ile ödemelidir. Bu yapılmadığı için adeta tefeci mantığı ile çalışan alın terine saygı duymayan sözde tüccarlar ile nişasta fabrikaları çiftçiyi bitirmek için ağız birliği içindeler.

Mısır hasadının bittiği Çukurova’da olduğu gibi ülkemizde mevsim normallerinin üzerinde aşırı sıcak günler yaşadık ve halen de yaşıyoruz.  Çukurova’da ise kavurucu sıcaklar var. Ancak mısır üreticilerimiz sıcaktan değil dertten yanıyor. Çünkü mısır üreticisi de emekliler gibi sahipsizdir. Bunu hep söylüyorum ülkemizin iki sahipsiz kitlesi var. Biri çiftçiler, diğeri de emeklilerdir. Umduğunu hem rekoltede hem de fiyatta bulamayan çiftçilerimizin ağzını şu sıralar bıçak dahi açmıyor. Hepsi sahipsizlikten ve borç batağından dolayı kara kara düşünüyor.

Bu yıl, yani 2023 yılında bir kilogram mısırın maliyeti 7,5 lira ve üzerinde iken, üreticinin satması gereken, yani eline geçmesi gereken fiyat ise minimum 10 lira ve üzerinde olmalıydı. Ancak serbest piyasada tüccarın çiftçiye vermiş olduğu mısır fiyatı kilogram başına 5,2 ile 5,5 lira arasında değişmektedir. Bu rakamlar tamamen zarardır. Çiftçi bu yüzden çok dertli, çok perişan ve maalesef işin içinden çıkamaz durumdadır. Ülkemizde yaklaşık 9 milyon ton civarında mısır tüketimi gerçekleştirilmektedir. Üretimimiz ise 6,5 milyon tondur. Aradaki 2,5 milyon tonluk açığı ise ithalat yoluyla karşılıyoruz.

İşte tam buradan tarım politikasını belirleyen bakanlara, danışmanlarına ve icranın başı olan Cumhur ittifakı iktidarına açık çağrımdır. Toprak Mahsulleri Ofisi marifetiyle mısır üreticisini batıran taban fiyatınızı yeniden gözden geçiriniz. Emekliyi isyan ettirdiğiniz gibi çiftçiyi de isyan ettirmeyiniz. Hasat döneminde mısır ithalatını serbest kılıp, bu ülkenin efendisi olan kesimi tam bitirmeyiniz. Bitirirseniz aç kalırsınız bunu biliniz. Çiftçiyi kurtaracak, üretimi teşvik edecek politikalar geliştirin. Toprak mahsulleri ofisi depolarını boşaltıp üreticinin mısırını peşin para ile vereceği şekilde hazır hale getirin. Randevu sistemini kaldırın aksi halde buğdayda yaşanılan mısırda da yaşanacaktır. Mısır üreticilerinin feryadını duyun, çiftçinin çilesine son verin.

Unutmayın başarı için ömrünün bir bölümünü bedel olarak ödemeyenlerin, başarısızlıklarının bedeli bir ömür boyu ödemek zorunda kaldıklarını bilin. Aynı ülkede yaşıyoruz. Mazotu,  gübreyi, tohumu ve diğer girdilerin yüzde iki yüz nispetinde artış sağlayan ülkenin vatandaşlarıyız. Bu ikilem neden? Birileri başkan Erdoğan’a tuzak hazırlıyor. Yan gelip yan yatan danışmanlar, oynanan oyunun ne kadar farkındasınız? Unutmayın aynı oyun emekliye de oynandı. Kuru soğana ve patatese mahkum ettiğiniz kimsesiz gördüğünüz çiftçiyle emeklinin Başkan Erdoğan’a kırgınlığı devam ediyor. Havadan para kazanlar, çiftçinin alın terini yutanlar, haksız yere zengin olmayı hesaplayanlar unutmayınız ki sizin hesabınızdan daha büyük Allah’ın hesabı vardır. O hesap günü geldiğinde sığınacak sığınak, tutunacak dal bulamasınız. Benden söylemesi…

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Cuma Hutbesi’nde “yılbaşı” detayı

Bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu “Milli ve …

Bir yanıt yazın