Artık “YETER” diyoruz!

Aziz Dağtekin Yazdı

Irak’ın kuzeyinde on iki yiğit vatan evladı vatan savunmasında kalleş saldırılarda şehit düştü. Bu “Kalleş” saldırıların arkasında sadece PKK’lı teröristler değil, ABD ile İsrail ve AB ülkeleri vardır. Bu taşeron hainleri besleyip, eğiten donatan ve silahlandıran asıl kahpelik arkalarında duranlardadır.

Bu saldırıların asıl sebebi Suriye ve Irak’taki yönetim boşluklarından kaynaklanmaktadır. Geçen hafta malumunuz Irak’ta bir seçim yapıldı.  Kerkük’te üstü örtülü çok büyük bir film döndürdüler.  Türkmenlerin sandığa düşük oranda katılım sağlaması İran’a yakın grupların payına, bundan dolayı fanatik Kürtlerin Türkiye’ye ve Türklere yönelik aşağılayıcı hakaretlerini hatırlıyorsunuzdur. Aslına bakarsanız Kuzeyde oluşturulmak istenen taşeron devletin arkasında kimlerin olduğunu hangi ağababaların geri planda durduğunu görmek mümkündür. Görünürdeki Barzanilerin, Irak’ın kuzeyinde ayrı bir devlet kurmak için referandum yapmaya kalkıştıklarında meydanlarda sallanan İsrail bayraklarını, Mesud Barzani’nin, elmayı bölerek “buyurun” dediği Fransız mikserlerini hatırlarsınız.

Hülasa, İngiliz’i, Amerikalısı, bazı AB ülkeleri uzun zamandır Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ta 200 kilometreden fazla derinlere girerek yaptığı operasyonlardan rahatsızlar. Gebertilen her bir teröristi, kendi kayıpları sayarak savunma sanayi alanında ambargolara gittiler. Bu hainliklere rağmen Mehmetçiğimizin saha hâkimiyetinden, MİT’imizin nokta atışı operasyonlarından kudurdular. Asıl mesele, İsrail’in ‘arzımevut’una indirdiğimiz darbe. Gerek Irak’ta, gerek Suriye’de. Türkiye’nin küresel aktör olmasını hazmedemeyen çakma müttefikler gayrimeşru çocukları üzerinden saldırıya geçmelerini hiç de yadırgamıyoruz.

Çünkü onlar Türk’ün dostluğunu da düşmanlığını da iyi biliyorlar ama gayrimeşru çocukları bunu bir türlü anlayamadılar. Bunların da Türk’ü iyi anlamaları için çağrımız vardır.

Ey emperyalist ve Siyonistlerin uşağı, gayrimeşru çocukları vatan haini PKK/YPG’li teröristler, gözlerinizi açın, kendinize gelin ve tarihe bir bakın. Türk’e başkaldıranların sonu ne olmuş? Son kez çıplak gözle tarihe bir göz atın ve kendinize gelin.

Artık “YETER” diyoruz!

Siyonist İsrail ile ABD’nin kuklası, gayrimeşru çocukları olan sözde Kürt geçinen emperyalist beslemeleri bölücü hainler, 40 yıldır bu cennet vatanın başına bela oldunuz. 40 bin şehit, 70 bin gazi bıraktınız. Ne olduğunuz belli olmayan Siyonizmin gayri meşru çocukları, sizler ne Kürt olabilirsiniz ne Türk. Sizler olsanız olsanız Kürt geçinen, Siyonizme hizmet eden beslemeli MOSAD ve CİA’nın gayrimeşru çocukları olabilirsiniz. Eğer öyle olmasaydınız Kudüs Fatihi Selahaddin-i Eyyübi’ye ihanet etmez, İsrail’in bayraktarlığını yapmazdınız.

Ey emperyalizmin dümenine su taşıyan eli kanlı gafiller bunu iyi bilesiniz ki; Vatan aşkı maya gibidir, sizin gibi sütü bozuk vatan hainlerinde asla tutmaz. Ayrıca, taş kırılır, tunç erir; fakat Türklük ebedidir. Şunu sizler gayet iyi biliyorsunuz ama yine de söyleyelim. Kan dökmeyi seven bir millet değiliz. Ancak söz konusu vatan ise; şah damarınızı keser dünyayı başınıza yıkarız.

Biz Türklerin vatan sevgisi ile iman dolu göğüsü, sizin gibi dışarıdan beslenen düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima bir duvar gibi yükselecektir. Biliriz ki, vatana ihanetin nedeni sorulmaz, er ya da geç bedeli alınır. Bu ülkenin yediği ekmeğine, soluduğu havasına ihanet edenler, hatta ve hatta ırz ve namustan mahrum olanlar millet ve vatan hissi taşıyamazlar, böylelerinden sakınılmalıdır.

Hz. Ali efendimiz “Her şeyi affedin; ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin“ buyurmaktadır.

Sonuç olarak diyoruz ki Vatan haininden aydın olmaz. Parlamentoda bu ülkenin ekmeğini, suyunu içip de devlete, millete ihanet edenlere sesleniyoruz. Terörle aranıza mesafe koyun. Onları korumaktan kaçının. Bu iki yüzlülüğe devam ederseniz sonunuz çok kötü olur.

Özet olarak, ihanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz. Mosad, CİA beslemeleri aynı zamanda gayrimeşru çocukları olan PKK/YPG’li teröristler bu milletin sabrını daha da fazla zorlamayın, bizi savaşa sürüklemeye diretirseniz sonunuz mezarlıklardır bilesiniz. Ağa babalarınızın bunu bildiklerini siz kiralık taşeronlara kıçınızdan bakıp kıs kıs güldüklerini görebiliyor musunuz? Bunu net olarak anlayın. Vatana ihanetten kaçının gelin yüce Türk Adaletine sığının. Sığının ki belki tarih sizi affetmez ama bu asil millet belki sizi af edebilir. Canına kıydığınız 40 bin vatan evladı, onlar da ecdatları gibi bu toprakları bize yurt olarak bıraktı. Biliyoruz ki vatan, onu parsel parsel satanların değil; uğrunda tereddütsüz can verenlerindir.

Yer yarılmadıkça, gök üstümüze çökmedikçe, bizdeki birlik bitmedikçe Allah’ın izni ile bu ülkeyi, bu ülküyü kimse bölemez ve dize getiremez.  İster Siyonist Biden, ister Siyonist Netanyahu ve avaneleri bir olup alayınız bir araya gelseniz de fark etmez. Bizdeki VATAN AŞKI, neler yaptırmaz ki insana? Bir can değil, binlercesi feda olsun yoluna bu vatanın. Vatanım için verecek, birden fazla canım olmadığı için üzgünüm.  Bu vatan, çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.

Metehan’ın buyurduğu gibi “Benden eyerimi isteyiniz vereyim, atımı isteyiniz vereyim fakat vatanımdan hiç kimse bir karış toprak istemesin veremem.” Metehan’ın o günkü inanç ve azmiyle haykırarak diyoruz ki;

Ey şehit oğlu şehit! 

Ne mutlu sana ki; ezan oldun dinmedin, bayrak oldun inmedin, Şehit oldun ölmedin. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in buyurduğu gibi;

Ölüp de ölmeyene,
ölüm cana minnettir.
Ey hak için can veren,
ölümün ne nimettir.

Allah üstünlük bakımından siz şehitlerin kanını, alimlerin ve evliyanın mürekebiyle eş tuttu. Yine ne mutlu sizlere ve bizlere ki, 85 milyon gül dalı, bu yurt Türk’ün öz malı, yine Türk’ün kalmalı, ölürsek şehit, kalırsak gazi diyen asla susmayan Türk’ün yiğit dilleri olduk. Onun için haykırarak diyoruz ki, Şehitler ölmez, vatan bölünmez.