Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı A Haber’de açıklamalarda bulundu. Bakan Özhaseki, “Türkiye bir deprem ülkesi, bunu herkesin bilmesi gerekiyor.” dedi. Bakan Özhaseki, 245 bin kişinin Yerinde Dönüşüm Projesi’ne yoğun ilgi gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı A Haber’de açıklamalarda bulundu. Bakan Özhaseki’nin açıklamalarında öne çıkan satır başları: Malatya’da deprem olduğunda biz Adıyaman’daydık. Kısa bir mesafe içerisindeydik. Salonda Adıyamanlı Belediye Başkanları, siyasiler, sivil toplum örgütleri ile bir toplantı tertip etmiştik. O sıra bir deprem oldu. Salonda bir anda insanlık bir telaşla kalktılar.
Şunu bir kere herkesin bilmesi gerekiyor, Türkiye bir deprem ülkesidir, nokta. Bunun tartışması yok. Bilim adamları Himalayalardan başlayarak, Alplere doğru uzanan cizgi üzerinde 5 ülke vardır diyorlar. Bunlardan bir tanesi de Türkiye. Bizim gerek ana karamız üzerinde gerekse denizlerimizde son 100 yıl içerisinde meydana gelen 6 üzerinde şiddette deprem sayısı tam 226. Neredeyse her sene iki tane yıkıcı deprem ile karşı karşıyayız.
Karada ise son 100 yıl içerisinde 60 kadar deprem oldu. Ölen insanlarımızın sayısı 130 bin, zararımız ise milyarca dolar. Ve yüzyıllar boyunca koyu kırmızılar üzerinde fay hatları hareketli olduğu için kırılmalar devam ediyor.
Deprem gece 04.17’de oldu diğer ise 9 saat sonra. Sayın Cumhurbaşkanımız o saatten itibaren ayakta biz konuştuğumuzda bize ifadeleri öyle oldu. Zaten o saatten sonra bütün valileri sıra ile arayıp olayın büyüklüğünü anlamaya çalışır ve daha sonra bütün bakan arkadaşlarımızı deprem bölgesine gönderir. Akdeniz havzasındaki arkadaşların hepsini Hatay’a gönderdik, baktık ki orada hasar daha büyük, en büyük belediyelerimizi oraya gönderdik.
Bu depremden 14 milyon insan etkilendi, 680 bin konut, 170 bin civarıda da dükkan ve işyeri gibi tek katlı yerler yıkıldı. Elbette hükümet üzerine düşeni yaptı ama, bütün bir millet buraya ne yapabiliriz diye elinden gelen her şeyi yaptı. Böyle bir milletin ferdi olmak hepimiz için bir şeref vesilesi. Gerçekten de hasarlar çok kısa sürede gideriliyor.
Bunlar ilk etapta başladığımız konutların sayıları, en yüksek hasar Hatay’daydı. O yüzden 45 bin civarında rezerv alanlarda konutların inşaatına başlandı. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman ki ifadesi, bu konutlar başladıktan sonra en geç 1 sene içerisinde bu konutları teslim edeceğiz. Biz şu an 6-7 ay sonra bile 50 bin konutu teslim edecek durumdayız.
Kahramanmaraş’ta neredeyse verebileceğimiz 10 bine yakın konut var. Tek katlı çelikten yapacağımız köy evlerini 6 ay içerisinde bitireceğiz. TOKİ konutlarına biraz bizim özellikle devlete yan bakan tayfa soğuk bakarlardı. Güya beğenmezlerdi. Ancak TOKİ sınıfı geçti bizim yüz akımız oldu. Bundan 8-10 ay kadar önce bir deprem yaşadık, TOKİ binalarına bir şey oldu mu? Çatlak bile yok.
Bundan 2 ay kadar önce deprem şurası topladık. Orada bilim adamları, akademisyenler, sivil toplum örgütleri vs. orada Türkiye’nin deprem gerçekliği üzerine neler yapmalıyız. Ne gibi tedbirler almalyıız. Bunları çok tartıştık. Oradan çıkan kararlardan bir tanesi ise, özellikle çelik sisteme doğru geçiş doğru olur şeklindeydi.
Çelik evlerin devrilme ve yıkılma ihtimali yok. Çok güzel bir ev çıkıyor ortaya. Özellikle biz biraz daha masraf ederek, su basma riskini en aza indiriyoruz. Köy evlerinin bir kısmı teslim ediliyor. Geçen Hatay’a gittiğimde bizzat kendim teslim ettim. Oturan insanların dualarını aldık, çok teşekkür ettiler. Köy evlerinin artık hepsini çelik yapacağız. 6 ay içerisinde de köy evlerinin hepsinin çelik yapmış oluruz ve vatandaşa inşallah borcumuzu ödemiş oluruz.
‘YERİNDE DÖNÜŞÜM PROJESİ’NDE SON DURUM
Artık mimarlık mühendislik tarafındaki hizmetlerle sıfır toleransımız var. Yerinde dönüşüm ile ilgili vatandaşımızın aşırı bir talebi vardı. Ben doğuduğum mahallede yaşamak istiyorum, hatıralarımdan kopmak istemiyorum diyor. Biz büyük bir fedarlık yaptık ve onun koşullarını da yayınladık.
Vatandaş bizim desteğimizi isteyip müracat ediyor. Şu anda 245 bin kişi ben ‘Yerinde Dönüştürmek İstiyorum’ diyor.
100 metre karelik bir evin şu anda çıplak maliyeti 1.5 milyon TL. Bir vatandaş şu anda kendisi ev yapmak istiyorsa, gidip malzemeleri alıp o evi yapmak istiyorsa 100 metre kare için 1.5 milyon TL harcamak zorunda. Biz de diyoruz ki, biz size bunu verelim yapın. İstediğiniz gibi devam etsin.
Ahır yok, normal köy eviyse 750+750 bin TL ile evini yapsın. Çelik çok rahat yapılabiliyor zaten. Eğer değil ahırı da varsa ona da 1 milyon TL kredi verelim ahırı yapsın diyoruz.
Yerinde dönüştürmek isteyen vatandaşa TOKİ’den proje veriyoruz. Gidip mühendislik bürolarında uğraşmasın masraf etmesin, herhangi bir vergi, harç veya muaf istemiyoruz. Yapı denetim firmalarına para vermeyecek. Kontrolü de bize ait.
ORTA HASARLI BİNALARIN DÖNÜŞÜMÜ
Orta hasarlı bina sahibinin elinde iki tane seçenek var, eğer diyorsa ki ben gider rapor alırım orta hasarlı olduğunu ispatlarım sonra da bunun ruhsatını çıkartırım güçlendiririm, başlasın hiçbir mani yok. Ama diyorsa ki, Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda büyük bir fedakarlık yaptı. Orta hasarlı nihayetinde yorulmuş bir binadır. Yorulmuş binalardan ben çok korkarım. Diyorsa ki vatandaş, benim binamı da ağır hasarlı gibi görün, yıkın ve siz benim zararımı tazmin edin.
ŞEHİR MEYDANLARI PROJESİ
İlk etapta buraya yapı yapılır mı yapılmaz mı diye bilim adamları ile bir çalışmamız oldu. Eğer siz burada bir güçlendirme yaparsanız, buraya konut yapılabilir. Bir tek şart fay kırığının olduğu yeri boş bırakacaksınız ve kazıklı bir sistem tercih edeceksiniz. Binaları güçlü bir şekilde yapmak için 35-40 milyon dolar ihale bedeli var. Orayı geçip daha aşağıdaki sert zeminlere kazıklar çakılmazsa, yarın bir gün o oynamalarda başa bir felaket gelebilir.
Hatay’da neredeyse yıkılan konut sayısı 254 bin… Antakya Merkez yüzde 90 itibarıyla yıkılmış halde. Bizim Hatay’da yapmaya çalıştığımız şey, ana cadde üzerinde üzerinde özellikle nehir tarafını yapmaya çalışıyoruz. Hatay’ın kendine has özgün bir mimarısı var. Geleneksel sosyolojisinin kurucusu İbn-i Haldun der ki, ‘şehir medeniyetlerin doğduğu ve yayıldığı yerlerdir’. Kahramanmaraş, Hatay bir şehirdir. Buranın da kendine has kadim bir kültürü olduğu gibi, geleneksel özgün bir mimarisi var. Burada dünya çapında mimarlarımız bu işte kendini benimsediler.