Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep’te yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış töreninde konuştu.
Konuşmasında geçtiğimiz günlerde döviz kurlarında yaşanan haraketlenmelere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi tedbirleriyle gerekli müdahalelerin yapıldığını vurguladı.
Döviz kurundaki sert düşüşü değerlendiren ve kur seviyesini şartlar ile ihtiyaçların belirleyeceğini söyleyen Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
“Birileri döviz yükseldikçe Türkiye ekonomisi batacak diye ellerini ovuşturuyorlardı. Kurun serbest piyasa ekonomisiyle de uyumlu olmayan dengesiz dalgalanışı 84 milyonun hayatını olumsuz etkiliyor. Bizim meselemiz kurun seviyesini şartlar imkanlar belirler.Atalarımızın güzel bir lafı var dere yatağında akar. Bay Kemal bunları bilmez. Ben ekonomistim benim işim bu. Kur spekülasyonu denilen bir olayla karşı karşıya kaldık ve bunu bir saatte atıverdik. İnsanları paniğe sürükleyerek kurdaki dalgalanmayı büyütmek için ortada gezen siyasetçi kılıklı muhterisleri, gazeteci kılıklı tetikçileri ibretle seyrettik. Bu süreç boyunca hep çalıştık, tedbir geliştirdik ve iş zıvanadan çıktığında duruşumuzu ve yeni paketimizi kamuoyuyla paylaştık.”
Tören sonrası OSB bölgesinde bir tekstil fabrikasına giden Erdoğan, işçilerle birlikte yemek yedi.
Burada yaptığı konuşmasında asgari ücreti küçümseyenlerin döviz kurundaki düşüşle birlikte hesaplarının tutmadığını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Birileri yaptıkları hesapla asgari ücreti küçümsemeye kalkmıştı, şimdi kur düştü ama aynı kişilerin bu hesabı yaptıklarını, görmedik, duymadık, çünkü hesapları tutmadı. Benim Türk Liram varken ne işin var senin dolardı, euroydu. Türk Lirası, Türk Lirası alışacaksınız buna.
Bu işi rahmetli Özal da yapmıştı, Türk Lirası’nın onurunu kurtarmıştı, şimdi aynı şeyi biz de yapıyoruz. Bizim baktığımız tek yer milletimizin ne istediğidir. Emekçilerimizin hak, hukukunun korunmasıdır. Küresel enerji ve gıda fiyatlarında yaşanan anormal artışları vatandaşlarımıza en az düzeyde yansıtmak için sessiz sedasız yükün önemli kısmını kamunun üstüne yansıttık.”