Bürokratları tehdit eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na tepkiler çığ gibi büyüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla bürokratları tehdit etmesine siyasiler sert tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı paylaşımla bürokratları tehdit etmesine siyasilerden sert tepki geldi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bürokratlarla ilgili sözlerine ilişkin, “Sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var?” dedi.

Kurtulmuş, Ordu’daki programının ardından Giresun’a gelerek Giresun Valiliği ve Giresun Belediyesini ziyaret etti.

Partisinin Gümrük Müdürlüğü binasındaki Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, muhalefeti eleştirdi.

“Siyasi cinayetler” tartışmasına değinen Kurtulmuş, “Bir hafta boyunca siyasi cinayetlerden bahsedildi. Şunu söyledik, sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye’de siyasi cinayetler AK Parti devrinde sona erdirilmiş ve bundan sonra da Allah’ın izniyle olmayacaktır. Faili meçhul cinayetler olmayacaktır.” diye konuştu.

Kurtulmuş, bunların eski Türkiye’nin yöntemleri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Korku salarak siyaseti baskı altına alarak bir taraftan terör örgütleriyle, bir taraftan derin çetelerle insanlara hayatı dar etmekti. Bunlar geride kaldı, bunlar bizim anladığımız, bildiğimiz yöntemler değildir. Bunlar hem de o eski dönemlerin, darbeci, vesayetçi dönemlerin usulleridir, çalışma şekilleridir. Onun için milletimiz rahat olsun, bir daha bu memlekette Allah’ın izniyle, Recep Tayyip Erdoğan iktidarda olduğu süre içinde, bu hükumet asla parlamentoda da milletvekillerimiz faili meçhul cinayetlere, siyasi cinayetlere asla meydan bırakmayacaktır.”

Kurtulmuş, “Savcılık soruşturmayı açtı, şimdi tanık olarak sayın Kılıçdaroğlu gidip orada ifade verir mi bilmiyorum, tekrarlamaya devam ediyorlardı. Savcılık soruşturmayı açtıktan sonra bu konu kapanmış oldu.” ifadelerini kullanarak, “Yani bir daha bu konuyu duymadım, bunu söylemiyorlar, bir algı çünkü bitti, çöp tenekesine gitti. İki hafta sonra kimse bunu hatırlamayacak, kendisi de hatırlamayacak, ne konuşmuştuk? diye.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun şu anda başka bir şey söylediğine dikkati çeken Kurtulmuş, “Hem de çok üst perdeden, belli ki bazı bileşenlerinden aldığı desteklerle de bazı yerlerden aldığı suflelerle de üst perdeden bazı şeyler söylüyor. Öncelikle söylediklerini burada anlatacak değilim ama üç tane vahim hatasını buradan söylemek zorundayım.” dedi.

Numan Kurtulmuş, bunların birincisinin “Türkiye’de bir kişinin yönetimi var, Türkiye’de bir kişinin iktidarı var.” söylemi olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Sayın Kılıçdaroğlu, bir kişinin iktidarı dediğin milli şef zamanındaydı ve milletin oylarıyla geride bırakıldı, o dönemler geride kaldı. Türkiye’de halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş Recep Tayyip Erdoğan var ve onun hükümeti var. Dolayısıyla halkın oyu arkasında yokmuş ve halkın kendisine verdiği görevi icra etmiyormuş gibi Türkiye’nin yönetimini suçlama altında tutamazsınız.”

İkincisinin ise Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin bazı vakıf ve STK’larının mal varlıklarına gelince el koyacağız” söylemi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bu zihniyeti de biliyoruz, 28 Şubat’çıların geldikleri zaman nasıl mallara el koyduklarını biliyoruz ama sayın Kılıçdaroğlu bir şeyi unutuyor, bu millet siddin sene Cumhuriyet Halk Fırkası’nın bu zihniyetinin önünü açmaz, bu zihniyete oylarıyla, demokratik yollarla iktidar olma imkanı vermez. Ama ne acıdır hem bir taraftan demokrasiden, haktan, hukuktan bahsedeceksin, hem bir taraftan yargı kararları olmadan uygulama olmaz diyeceksin, hem bir taraftan da diyeceksin, ki yasalara göre faaliyetlerini sürdüren vakıfların, derneklerin mallarına el koyacağım dersin. Hem de çarşıdaki ete soğan doğrayarak bunu dersin, öyle mi? Millet görüyor. Daha şimdiden çarşıdaki ete soğan doğruyorsun, ondan sonra da ‘gelirsem ben bu bütün STK’ları kapatacağım, mallarına el koyacağım, 28 Şubat’ta yaptığımız gibi. Bunu söylüyor, dilinin altındaki bakla budur.”

Kurtulmuş, üçüncü olarak CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun memurlarla ilgili sözlerine işaret ederek, “Diyor ki ‘sakın ha memurlar’, memurlar dediğin kim? Senin babanın memuru mu? Senin şirketinin çalışanları mı? Bu memurlar dediğin bütün memur kardeşlerimizin tamamı, istisnasız tamamı, AK Parti hükümetleri zamanında işe girmiş olsun, önceki dönemlerde girmiş olsun, bu milletin şerefli memurlarıdır. Bu memur kardeşlerimizin hepsi kendi mesailerini millete harcayan kardeşlerimizdir, insanlarımızdır.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun bu insanları üst perdeden tehdit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Hem de bir de tarih vererek, bundan sonra diyor sakın ha bu tek adamın söylediği şeylere uymayın, eğer diyor 18 Ekim’den sonra, yani önümüzdeki pazartesiden sonra onun söylediklerini uygularsanız hesabını verirsiniz, sizden de bunun hesabını sorarız diyor. Burada iki tane soru var, sayın Kılıçdaroğlu, 18 Ekim nedir? Bana şu 18 Ekim’i bir anlat, acaba zihninizin arkasında, dilinizin altındaki baklada, acaba 15 Temmuz gibi, 28 Şubat gibi bir tarih mi var? Onun için de 18 Ekim diye koyuyorsunuz, niye 18 Ekim? Niye insanları parmağınızı sallayarak tehdit ediyorsunuz? Bu tarihte bildiğiniz bir şey mi var? Bir şey olma ihtimali sizlere sufle mi edildi? Öyle mi? Niye mesela 20 Ekim demiyorsun da 18 Ekim diyorsun? Değerli kardeşlerim birincisi budur, zihinlerinin arkasında 28 Şubat’ların, 15 Temmuz’ların yer etmiş olduğu bir siyaset zihniyetinden ancak tarih vererek insanları tehdit etmek çıkar. İkincisi kusura bakma sen kimsin de bu milletin şerefli memurlarını tehdit ediyorsun? Bu memurlardan hesap sormaktan bahsediyorsun.”

Numan Kurtulmuş, memurların devletin memuru olarak kendilerine verilen vazifeleri yerine getiren insanlar olduğunun altını çizerek, “Adı da onun için memurdur, bir üst makamının verdiği işleri yapan, o işlerle milletin hayatını kolaylaştıran kamu görevlilerine memur derler. Hiç kimsenin bu insanlara, bu memur kardeşlerimize öyle parmak sallayarak tehdit hakkı da yoktur, haddi de değildir.” dedi.

“KİMİ TEHDİT ETTİĞİNE DİKKAT ET”

Ünal, Kılıçdaroğlu’nun bu tür tehditleri 11 yıldır yaptığını kaydederek, “Ateşle oynuyorsun şunu unutma biz tiyatro diye itibarsızlaştırmaya çalıştığın 15 Temmuz cehenneminden çıktık. Kimi tehdit ettiğine dikkat et. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin şerefli bürokratlarından elini çek.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu’nun tehditlerine sert tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Kılıçdaroğlu, son açıklamalarıyla açıkça devlet memurlarını tehdit ediyor. Böylece hukuk dışı bir düzen arayışında olduğunu ifade ediyor. Kendi partisi adına konuşarak, devlet görevlilerine emir vermeye kalkması hukuksuzluktur. Herhangi bir hukuki delile dayanmaksızın meşru hükümetin kanun dışı emirler verdiğini iddia etmek, bürokrasiyi seçilmiş hükümete karşı çıkmaya çağırmak vesayet siyasetidir. Bunun ülkemizdeki adı Yassıada zihniyetidir. Kendisini devletin sahibi zanneden bu zihniyeti tanıyoruz.”

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun sivil toplum örgütlerini aynı “28 Şubat” diliyle hedef göstermesi de asla kabul edilemez. Türkiye’nin geride bıraktığı ilkel linç kültürü ile sivil toplum örgütleri hedef gösterilemez. Sivil toplum örgütlerine dönük bu linç siyasetine geçit vermeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu “kamu düzeni”ni tehdit etmeye son vererek “hukuk devleti” çizgisine dönmelidir. Tehditlerle kamu düzenine etki etmeye çalışmak ancak bir “paralel devlet” arayışıdır. Bu tamamen gayrı meşrudur. Sivil toplum örgütlerini hedef göstermek ise bir siyaset biçimi değildir. Siyasi muhalefet başka şey, tehdit ve tahkir başka şeydir. Kamu düzenini ve sivil toplum örgütlerini hedef almak meşru bir siyaset biçimi değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına söylemediği sözleri Cumhurbaşkanlığı makamına söyleyerek sadece yıkım siyaseti peşinde koştuğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımıza dönük söylenen bu sözleri mahkum ediyoruz.”

“VAR MI O CESARETİ?”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise Kılıçdaroğlu’nun bürokratları tehdit etmesine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

“Kemal Bey’in maşallah yine cesareti yerinde. Bu sefer de Türkiye Cumhuriyeti’nin memur ve bürokratlarını tehdit etmiş. Ama nedense bu cesaretin binde birini FETÖ’ye, PKK’ya karşı göremedik. Bir gün mutfağından PKK’ya ve FETÖ’ye bu tehdit dilini kullanabilir mi? Var mı o cesareti?”

“BU CÜRETİ NEREDEN ALIYORSUN?”

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kılıçdaroğlu’nun ifadelerine tepki gösterdi.

Kabaktepe paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Eski bürokratlardan CV topluyorum bahanesiyle fişleme yaptın, siyasi cinayetler söylemi ile siyasileri tehdit ettin, TÜGVA’yı hedef alarak STK’ları tehdit ettin, Merkez Bankası’na gidiyorum diyerek Cumhurbaşkanımızı ve Merkez Bankası’nı tehdit ettin. Uluslararası finans kuruluşlarını tehdit ettin, şimdi de devletin şerefli memurlarını ve bürokratlarını itham ederek tehdit ediyorsun. Bu cüreti nereden alıyorsun? Milletimiz tehdide ve zorbalığa karşı her zaman gereken cevabı vermiştir ve zâtınıza da ilk fırsatta verecektir!”

“Bu dil; kendisine oy vermeyen seçmeni ayrıştıran, milletimizin en az yüzde ellisini ötekileştiren, seçime değil de adeta darbeye hazırlanan bir zihniyetin dili! 50 milyon insanı tehdit etme haddini kendinde bulan bu mafyavari üslubu, tarihin utanç sayfalarına göndereceğiz. Bu milleti ayrıştıramayacaksanız! Bu milleti bölemeyeceksiniz! Hep birlikte Türkiye olacağız, bunu engelleyemeyeceksiniz! Başaramayacaksınız!”

MEHMET TEVFİK GÖKSU’DAN “TÜGVA” TEPKİSİ

Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili, TÜGVA’lı gençlere “lağım kokusu” ifadesi kullanan Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi

Göksu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Verdiği “namus sözü”nü unutarak, CHP’li İBB’nin işten çıkardığı 13.312 işçinin yerine 45.995 yandaşını partizanca yerleştirmesine ses çıkarmayıp TÜGVA’lı gençlere “lağım kokusu” ifadesi kullanan CHP Genel Başkanı, aldığı o “lağım” kokusunun nereden geldiğine daha dikkatli baksın.”

NE OLMUŞTU?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medyadan paylaştığı videoda bürokratları tehdit etmiş ve 18 Ekim’i milat olarak belirleyerek, o günden itibaren herkesin yaptığı iş nedeniyle hesap vereceğini söylemişti.

Bunun son çağrı olduğunun altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, bu emirleri verenlerin de affedilmeyeceğini belirtmişti.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

9. Yargı Paketi yolda!

Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerin öne çıkarılacağı 9. Yargı Paketi’nin hazırlıklarının tamamlanmak üzere …

Bir yanıt yazın