Azmetti “getir” ile 50 yaşından sonra kariyerini değiştirdi!

Türkiye’nin yıldızı yükselen teknoloji girişimi Getir, ‘milyar dolarlık girişim’ yolunda ilerlerken, kurucu merak konusu oldu. Peki kim bu Nazım Salur? 50 yaşından sonra teknoloji girişimcisi oldu, Getir’i Türkiye’den dünyaya açtı.

Türkiye’nin yenilikçi girişimleri hem dikkatleri hem de yatırımları çekiyor. Başarılarıyla da dünyada kendinden söz ettiriyor. ABD’li Zynga tarafından 1.8 milyar dolara satın alınan Peak oyun şirketi, geçen yıl Türkiye’nin ilk ‘unicorn’ girişimi oldu.

Girişim dünyasının son gözdelerinden olan Getir’in de bu yıl 1 milyar dolar değerlemeye ulaşması bekleniyor. İhtiyaç duyulan ürünleri 10 dakika içerisinde teslim etmeyi amaçlayan, Londra’ya da açılan Getir, yaptıklarıyla gündem olurken; kurucusu Nazım Salur da hikayesiyle girişimciler için örnek oluşturuyor.

PEK ÇOK SEKTÖRÜ DENEDİ
Hızlı tüketim, gemicilik, otomotiv, mobilya gibi pek çok farklı sektörde çalışan Nazım Salur, 50 yaşından sonra teknoloji sektörüne giriş yaptı.

Salur, 1986’da Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra mobilya imalatında ve kullanılan endüstriyel tesislerin satışında aracılık yapan çeşitli şirketler kurdu.

2013’te teknoloji alanındaki ilk girişimi BiTaksi ile taksi arayan yolcularla, yolcu arayan taksileri buluşturan Salur, taksilere kredi kartı ile ödeme seçeneğini getirdi. Nazım Salur’un teknoloji alanındaki ikinci girişimi Getir ise Temmuz 2015’te hizmete girdi.

‘ZAMAN SATIYORUZ’
“Ben teknolojik girişimciliğe 50 yaşında başladığım için genç girişimcilere nazaran maddi yönden bir adım öndeydim. Kendi birikmiş paramı sermaye olarak koyabilecek düzeydeydim. Dolayısıyla birikimlerim ilk sermayeyi oluşturdu, daha sonra yatırım aldım” diyen Nazım Salur, Getir’in başarısının sırrını şu sözlerle anlatıyor:

“Girişimciler için en kritik nokta, dünyayı takip etmek ve iyi bir fikir bulmak. Daha sonra doğru zamanda, doğru ekiple ve doğru bütçeyle işe başlamak da çok önemli. İstanbul gibi büyük kentlerde ihtiyaçlar ve beklentiler farklılaşıyor.

Getir, bu beklentilere hızlı, kaliteli ve güvenilir şekilde cevap verebilecek şekilde çalışıyor. Getir bir benzeri olmayan, ilk ve orijinal bir iş fikri. Teknolojik altyapımızın bize sağladığı hızımız ile biz kullanıcılarımıza zaman satıyoruz. Getir’in farkı yaklaşık 10 dakika gibi bir sürede kullanıcılarına ürünleri ulaştırması.”

SIRADA 3 ÜLKE VAR
İngiltere’de en kısa zamanda milyonlarca kullanıcıyı Getir ile tanıştırma hedefinde olduklarını söyleyen Salur, şöyle devam ediyor: “Londra’da 5 depomuzdan 1. ve. 2. bölgedeki kullanıcılara ulaşıyoruz. Depoyu 20’nin üzerine çıkararak 3. ve 4. bölgelere de hizmet vereceğiz. Yılın ilk yarısında Avrupa’da 3 ülkede olacağız.”

LONDRA’YLA BAŞLADI
Şirketi kurduklarından bu yana en büyük hedeflerinden birinin Getir adıyla yurt dışında faaliyet göstermek olduğunu anlatan Salur, “Bu hedefimizin ilk adımını Londra’da attık. Londra’da kendimize ait depolarda, yine bize ait stokları yöneterek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ürün bazında ise uluslararası markaların yanı sıra İngiltere’nin yerel markaları ile de çalışıyoruz” diyor.

KURDU BÜYÜTTÜ TANITTI SATTI
Nazım Salur gibi, Yemeksepeti.com’un kurucusu Nevzat Aydın da girişimcilik hikayesiyle gençlere örnek oluyor. Nevzat Aydın, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra San Francisco Üniversitesi’nde MBA programına devam etti. San Francisco’daki yüksek lisans eğitimi sırasında, Silikon Vadisi’ndeki start-up ortamını gözlemleme şansı yakaladı. Yemek siparişi modelleri özellikle ilgisini çekti ve Türk tüketicisine özel bir model geliştirerek, bu alanda bir girişim başlatma kararı aldı. Yemeksepeti’ni hayata geçirmek için İstanbul’a döndü. 2015 yılında Nevzat Aydın yönetimindeki Yemeksepeti.com, 589 milyon dolar karşılığında dünyanın en büyük online yemek sipariş platform Delivery Hero bünyesine katıldı. Yemeksepeti.com’un CEO koltuğunda oturan Aydın, genç girişimcilerin umut vadeden projelerine destek oluyor.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Suphiye Orancı’nın cezaevi arkadaşı tek tek itiraf etti

Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’a açtığı babalık davasının ardından anne Suphiye Orancı sessizliğini korurken o dönem …