Evdeki Kopek

Sevgili Okuyucularımdan izin isteyerek, yine alışık olmadığımız bir yazı sunmak istiyorum.
Böyle sivri yazıları yazmak nedense hep bana kalıyor.

Köpek, Allah’ü Teâla’nın yarattığı bir mahluktur. Yaradanı severiz, yarattığı mahlukatı da severiz. Elbette Onun sevmeyin dediği mahlukları da sevmeyiz. Mesela kafirleri sevmeyiz. Dinimiz ne diyorsa o inancımızdır. Uygulama da böyle olmalıdır. Köpeği severiz ama yerinde severiz. Evde değil.

Son zamanlarda milletimizde aşırı bir köpek sevdası peyda oldu. Pek çok evde bir aile ferdi olarak, yemek masasında, yatakta, kanepede, TV karşısında yerini alan, Evin neşe kaynağı, oyun oymağı bir yaratık, artık evlerde ve aramızda.

Köpek evde ne yapar?
Köpek evde yer içer, yatar, uyur, pisler, işer, nefes alır-verir. Çünkü o da bir canlı. Doğal ihtiyaçları var. Hiçbir gerekçe veya bahane köpeği, evde kucağımızda tutmaya, onunla birlikte aynı ortamları paylaşmaya okey vermez.

Yok, hayvan severmiş, yok kum torbası varmış, yok yemek tabağı ayrıymış, yatağı farklıymış bunlar mı yüz karanızı ağartacak. Bu köpeğin tüyü var, ortalığa saçılır, piresi var, eve dağılır, yellemesi var, evi kokutur. Pislemesi var, işemesi var. Bütün bunlar her gün ve her an ev aile fertleri ile aynı ortamda oluyor.
Peh peh peh.

Dahası var, dondurma külahını bir kendi, bir köpeği yalayan kimseler olduğunu duydum. Eyvah ki, ne eyvah. Yahu bu mu insanlık?

Dahası var, Köpeğin defi hacet yapması için dışarı gezmelere götürüyorlar. Büyük şehirlerde daha çok gördüm ki, köpeğin arkasınca dolaşan sahibi, dışkısını peçete ile alıp çantasına koyuyor. Bu da çevreye saygılı bir vatandaş oluyor galiba.

Bazı evlerde iki ve daha fazla köpek bulundurulduğu da bilinen bir gerçektir. Hele hele Konya’da bir evde 300 den fazla köpek bulunduğu bizzat görüldü. Komşuların ısrarlı şikâyetleri üzerine Belediye özel bina yaptı köpekleri buraya taşıdı. Ancak, tekrar ev köpeklerle yine doldu.

Köpekle yatıp kalkan, yeyip içen bu insanlar hangi milletten olabilir? Türk Milletinden olamaz, çünkü bizim Türk milleti olarak tarihimize baktığımızda böyle bir hal yoktur. Batıdan gelen sinsi ve gayri insani ruh hali olsa gerektir.

Evet nice köpek besleyen aileler olmuştur ama, davar köpeği ve bekçilik için köpek beslemişler. Şimdilerde polis köpeği de var. Ancak, bahçede, eve sokmak yok. Dinimiz de bu duruma cevaz vermiştir. Bunun dışında köpekle hem hal olmak mümkün olamaz. Dinimiz ayrıca diyor ki “Rahmet melekleri köpek bulunan eve girmez.” Hele apartmanlarda köpek beslemek tamamen aklın almayacağı bir haldir.

Bir arkadaştan duydum. Bazı kimseler “Azrail Aleyhisselam da girmesin bizim eve ki çok yaşayalım” diyerek evde köpek beslediklerini söyledi. Ne saçma bir fikir değil mi? Bu daha kötü. Dini bilgi sıfırın altında demektir.

Velhasıl ey oğul kitabında da diyor ki, “Eve köpek sokmak caiz değildir.”
Akıl derki “Sen insansın. Akıllısın. Değerlisin. Kendini niçin köpekle eşdeğer yapıyorsun.”

Daha ne söyleyeyim. İnancın buysa, fiili uygulamanız buysa, beğenip yaptığın eylem buysa “seni köpeğe havale ettim” demekten başka söz yok bende.

Büyük Türk Milletinin bir ferdi olarak bizler, dinimizi bilmezsek, tarihimizi bilmezsek, ahlaki değerlerimizi bilmezsek, en önemlisi insan olduğumuzu bilmezsek, hal ve ahvalimiz ve hayat tarzımız başkalarının kontrolünde ve emri altında köpek hayatından farklı olmayacaktır.

Dünyada sadece Müslüman ve Türk olduğu için çekiçle biftek yapılan insanları hem seyredeceksin hem de köpekle birlikte hayat yaşayacaksın.

Dünyada Türkleri ve Müslümanları yok etme planları ayyuka çıkacak ve acı sonumuz adım adım yaklaşıyor olacak ama sen, köpek kucağında evde ve dışarıda yaşayacaksın.

Allahın emrine muhalefet ederek, akla mantığa zıt düşerek köpekten başka kimseyi sevmeyerek yaşayama devam edin o zaman.

Ama biraz bizden ötede durun. Ne olur.

Hakkında Mehmet Karagöz

Göz Atmak İster misiniz?

Bürokrasi aslına rücu ediyor, makam aracı yerine otobüs

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in açılışının 104’üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve …

Bir yanıt yazın