Vatanın anlamını vatansızlar anlamaz. Türk insanı vatan duygusunu ve sevgisini her şeyin üstünde tutar. Çünkü vatan, insanın yuvasını kurduğu ve huzur bulduğu yerdir. Baskı ve zulümden uzak, güven içinde özgürce yaşanan topraktır.
Kahraman ecdadımız soylu bir mücadele ile bu vatanı müdafaa ederken imanından güç almış, vatan sevgisinin imanda olduğunu müjdeleyen hadis ile ayakta kalmıştır. Onlar, ezanımız dinmesin, bayrağımız inmesin, namusumuz çiğnenmesin diye canlarını feda etmekten kaçınmamıştır. Zira vatanı savunmak, bir milletin sahip olduğu maddî ve manevî bütün değerleri savunmaktır. Mukaddesatı savunmanın karşılığı ise ya şehitliktir ya da gaziliktir.
Türk’ün tarihin akışını değiştiren ya gazilik, ya da şehitlik duygularını yaşattığı nice şanlı zaferleri vardır. Çanakkale zaferi de bunlardan biridir. Yüreği sarsılmaz bir imanla ve vatan aşkıyla çarpanların, hayasızca bir işgale gövdesini siper ettiği yerdir Çanakkale.
Mehmetçiğin “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” parolasıyla istiklali ve istikbali uğruna toprağa düştüğü yerdir Çanakkale. Enginlere sığmayıp taşan bir milletin yeniden var oluş destanını yazdığı yerdir Çanakkale. Anadolu’nun her köşesinden, Rumeli’den, Bağdat’tan, Şam’dan, Üsküp’ten, Bosna’dan kopup gelmiş, dilleri ve renkleri farklı ama davaları aynı olan bir milletin omuz omuza verdiği mücadelenin adıdır Çanakkale.
Kadınıyla erkeğiyle ecdadımızın taşıdığı bir sancak, her karışında o aziz ruhu barındıran bir topraktır Çanakkale. Mehmetçiğin yaralı düşman askerine su içirip onu sırtında taşıdığı, esir düşenlere insanca davrandığı, dünyaya savaş ahlakını öğrettiği yerdir Çanakkale.
Birlik, beraberlik ve kardeşliğimize kastedenler dün olduğu gibi bugün de hiçbir vicdani ve ahlaki değer tanımadan üzerimize gelmektedir. Orta Doğu’da yeşeren terör örgütleri ve zulüm çeteleri, aziz milletimizin huzurunu, birliğini ve dirliğini bozmaya çalışmaktadır. Bu saldırılara sözde demokrasi havariliğini yapan gafillerde çanak tutmakta onlara her türlü maddi ve manevi destekler sağlamaktadırlar. Ancak, bu aymazların, dahili ve harici düşmanlarımızın dün Çanakkale’de olduğu gibi bu gün de Güneydoğu’da ve Afrin’de aramıza fitne tohumları ekmeye, irademizi ve basiretimizi zayıflatmaya uğraşanların sonu hüsran olacağını bilmeleri gerekmektedir. İmanımızdan aldığımız güç ve tarihimizden aldığımız ilhamla bizler bugün de barışı, huzuru, kardeşliği ve adaleti tesis etmek için Çanakkale’de verdiğimiz destansı mücadelemizle bu gün de Afrin’de vermekteyiz.
İdeallerimizi, ülkülerimizi, Alp ve Eren’lerimizi kısacası bizi biz yapan ve bugünlere getiren zaferlerimizi unutmayalım, unutturmayalım. Çanakkale’yi geçilmez kılan ruhu, şüheda fışkıran toprağımızın izzetini evlatlarımıza öğretelim. Ecdadımızın emanetine sahip çıkalım. Bu emaneti aynı bilinç ve idealle yarınlara taşıyalım. Bu vesileyle canlarını Çanakkale’de siper ederek, düşmanı hezimete uğratan ve tarihe altın harflerle geçerek, “Çanakkale’yi geçilmez kılan” mübarek ecdadımıza şükran ve minnet duymaktayız. Allah bizi Çanakkale’yi geçilmez kılan aziz ecdadımıza hayırlı nesiller olmayı nasip eylesin, şehitlerimizin şefaatinden bizi mahrum bırakmasın.