Türkiye’de kim kime dum duma devri kapanmıştır. Devlet asli görevine dönmüştür. Devlet bütün organlarıyla MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dediği çizgiye gelmiş olup, terör ve teröristi ters yüz edecek ciddi adımları atmaya başlamıştır..
Geçmişte teröre ve teröristlere en büyük şımarıklığı ve cesareti ‘Çözüm süreci’ denilen o malum zırvalar aynı zamanda seyyar uygulamalar kazandırdı.
Türkiye’nin gündeminden terörü kaldırmak, her gün evlere düşen şehit ateşini söndürmek için ve “Artık analar ağlamasın” diye Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmezliğine saldıranlara karşı el pençe divan durulması aynı zamanda FETÖ denilen o melunun himaye göstermesi, huzurumuzdan, ekonomimizden en önemlisi canımızdan çok canlar alıp kopardı.
Türk’ün ‘Türk’üm’ demekten ve Türklüklerinden utanır hale geldiği yine bu hainlere verilen tavizler, zırva denilen o çözüm süreci bizden çok şeyler alıp kopardı.
O zırva “çözüm süreci” için MHP hedef tahtasına oturtuldu. “Çözüm süreci çözülme ve hatta bölünme sürecidir” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli her şeye itiraz ediyor diye hain ilan edildi.
Oysa MHP Lideri Bahçeli’nin gördüğünü ne bu günkü siyasi irade ne de biz vatandaşlar net olarak göremedik. MHP Lideri Bahçeli, “Yapmayın etmeyin beyler. Gelin bu süreçten vazgeçin. Kürt sorunu ile PKK sorununu birbirinden ayırt edin” derken birileri tarafından “Kandan beslenen lider”, “morg bekçileri, ölü yıkayıcıları, kafatası milliyetçisi” daha ağıza alınmayacak ithamlarına maruz kalmıştı.
Nitekim, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin ardından gelişen olaylar Bahçeli’nin haklı çıktığını herkes görmek istediği gibi görmek istediyse de sonuç değişmedi. Koalisyon sürecinde gösterdiği tavır nedeniyle de kendisine ‘Hayırcı Bahçeli’ yakıştırması yapıldı. Hedef tahtasına oturtulan Devlet Bahçeli yine Saray’ın bekçisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveri olmakla suçlandı.
Yılmak ve yıkılmak bilmeyen Devlet Bahçeli aslında hep aynı çizgideydi ama, birileri onu görmek istedikleri çizgiye çekmekte ısrar ettiler. Dün, “Vatana ihanetin özgürlüğü olmaz” diyen Bahçeli, aslında bugün de yine aynı çizgide ve düşüncededir..
İmralı’daki bölücü başına koşup giden postacı başlarına, HDP’lilere izin veren AK Partililere isyan ederken de milliyetçiydi, bugün, HDP’lilere yapılan operasyonlara destek verirken de milliyetçi idi.
Şimdi MHP Lideri Bahçeli için, MHP’nin kapısına kilit vurdu, patron çıldırdı, Bahçeli iflas etti, MHP Ak Partileşti gibi söylem ve eylemlerle MHP’yi yine hedef tahtasına oturtmaya çalışanların atladığı bir gerçek var ki, O da MHP’nin değil de Ak Parti’nin MHP’leştiğidir.
Yani çizgisi, ülküsü ve idealleri değişen Bahçeli olmadı. Tam aksine AK Parti özellikle FETÖ’nun hinliklerinden yeni yeni kurtulmayı başarınca Bahçeli’nin yıllardır durduğu çizgiye gelmiş oldu.
Özet olarak kimse öküz altında buzağı aramasın. MHP’nin ve Lideri Devlet Bahçeli’nin durduğu çizgiyi eleştirmeye kalkışmasın. Çünkü yıllardan beri Ak Parti’nin yanlışlarını dillendiren Bahçeli’nin ikazları ile bugün AK Parti MHP’nin çizgisine gelmiştir.
Yani Devlet, devletin başına geçmiş idealleri ve ülküleri Ak Parti’nin kabulü ile milli mutabakata dönüşmüştür. Hayırlı olsun..