Milli Savunma Bakanı Akar 145 km uzunlukta, 30 km derinlikte güvenli bölgenin oluşturulduğunu duyurdu. Bütçe görüşmelerinde konuşan Akar, TSK’ya yönelik kimyasal silah iddiaları için de “Biz, uluslararası hukuk ve anlaşmalar ile yasaklanan hiçbir mühimmatı veya kimyasal silahı kullanmadık, kullanmayız” dedi. Akar “TSK, alçak/orta irtifa hava savunma füze sistemi HİSAR’ı inşallah önümüzdeki yıldan itibaren kullanmaya başlayacak” açıklaması yaptı.
Bütçe görüşmelerine konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye’deki güvenli bölge çalışmaları için “145 kilometre uzunluğunda 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge sağlandı. Harekat bölgesinin doğusundan ve batısından tacizler geliyor” açıklaması yaptı. Bakan Akar, TSK’dan FETÖ ile bağlantısı nedeniyle 15 Temmuz 2016’dan itibaren 150’si general/amiral olmak üzere 17 bin 866 personel ihraç edildiğini açıkladı. Akar, Barış Pınarı Harekatı’nda bugüne kadar bin 200 civarında terörist etkisiz hale getirildiğini de sözlerine ekledi.
“10 KİLOMETRE DERİNLİKTE…”
Soçi’de 22 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmelerin sonucu bölgedeki terörist varlığının ortadan kaldırılması ve güvenli bölgenin tesisi noktasında bir mutabakatın sağlandığını belirten Akar, 150 saatlik süre içerisinde terör örgütü unsurlarının Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusundan 30 kilometre güneye gönderilmesi, ellerinde bulunan ağır silahların toplatılması, 150 saatin bitimini müteakip Barış Pınarı Harekatı Bölgesinin batısında ve doğusunda bulunan bölgelerde 10 kilometre derinlikte, Kamışlı şehri hariç, Rusya Federasyonu ile ortak kara devriyesi icra edilmesi şartlarını içeren yeni bir mutabakata varıldığını dile getirdi.
Bakan Akar’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Önceliğimiz, bu harekatı DEAŞ’la Mücadele Küresel Koalisyonu ile birlikte gerçekleştirmekti. Çok arzu etmemize rağmen bu durum maalesef gerçekleşmemiş ve TSK, harekatı tek başına yapmak zorunda kalmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri, DEAŞ’a karşı göğüs göğüse savaşan tek ordu olup, Fırat Kalkanı Harekatı ile 3 binden fazla en radikal DEAŞ’lıyı Suriye’nin kuzeyinde etkisiz hale getirmiştir.
İdlib’de Astana süreci ve Soçi Mutabakatı çerçevesinde çabalarımız ve insani yardımlarımız hassasiyetle devam ediyor. Yeni bir mülteci akınının, yeni insanlık dramının yaşanmaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Kalıcı istikrar ve ateşkes ise ancak Rejimin işgal ettiği alanlardan 17 Eylül 2018 tarihli Soçi Mutabakatı’nda belirlenen hatta çekilmesi ile sağlanabilecektir.
“KİMYASAL SİLAH KULLANMADIK, KULLANMAYIZ”
Biz, uluslararası hukuk ve anlaşmalar ile yasaklanan hiçbir mühimmatı veya kimyasal silahı kullanmadık, kullanmayız. Böyle bir şey söz konusu değil. TSK’nın envanterinde kimyasal silahların atma vasıtaları ve mühimmatı bulunmamaktadır. Her şeyden önce masum insanları gözetmeksizin toplu katliama neden olan kimyasal silah kullanma caniliğinin şanlı tarihimizde de ahlaki değerlerimizde de yeri yoktur.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla bölge halkını zalim, cani terör örgütlerinin zulmünden kurtaran kahraman ve fedakar Mehmetçik, Fırat’ın doğusunda da Suriyeli kardeşlerinin yanında, terör örgütlerinin karşısındadır. Harekat çerçevesinde, 4300 kilometrekarelik alan ile 600 yerleşim yeri kontrol altına alınmış ve M-4 otoyolunda kontrol noktaları tesis edilmiş, bugüne kadar 1200 civarında terörist etkisiz hale getirilmiştir. 12 personelimiz şehit olmuş, 164 personelimiz ise yaralanmıştır. TSK ile omuz omuza mücadele eden Suriye Milli Ordusundan da 236 personel şehit olmuş, 722 personel yaralanmıştır.”