Cumhur İttifakı’nın karşısında birleşen muhalefet partileri 5. toplantıda da aday belirlemedi.
2023 seçimleri için geri sayım başlarken CHP, İyi Parti, Saadet Partisi’nden oluşan Millet İttifakı; Demokrat, DEVA, ve Gelecek Partisi’ni de katarak çalışmalarına başladı.
Cumhur İttifakı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adaylığını açıklarken, 6’lı masa etrafında toplanan liderlerin “Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” sorusu net bir cevaba kavuşmadı.
İyi Parti ev sahibi
Daha önce 4 toplantı yapan masa liderleri bugün de 5. toplantı için bir araya geldi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliği yaptığı toplantıda, yine adayı konuşmak yasak.
Sembolik adayın yetkileri
Daha önce Cumhurbaşkanı adayının ismini konuşmadan yetkilerini tartışan siyasi parti liderleri, bu toplantıda ise Cumhurbaşkanı’nın geçiş süreci sonrasındaki yetkilerini görüştü.
Cumhurbaşkanı’nın veto yetkisinin sınırlandırılması, atama yetkilerinin elinden alınması için yapılması gereken değişiklikler, diğer gündem maddeleri oldu.
Başbakanlık makamı
Başbakanlık makamının yeniden oluşturulması, Bakanlar Kurulu’nun yapısı ve Hakimler, Savcılar Kurulu’nun yeni modeldeki yapılanması da liderlerin gündeminde yer aldı.
Altılı masanın ele alacağı bir diğer konu, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamı oldu.
Toplantıda, altı liderden birinin cumhurbaşkanı olması durumunda diğer liderlerin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olması seçeneği tartışmaya açıldı. Genel başkanların bu modele sıcak baktığı öğrenildi.
Öte yandan 6 muhalefet partisi liderinin bir araya geldiği görüşme sona erdi.
Görüşmenin ardından yazılı bir açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Ülkemize ve milletimize ağır ekonomik, sosyal ve psikolojik bedeller ödeten Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin açtığı yaraları sarabilmek, hukukun üstünlüğünü ve siyasi ahlakı yeniden tesis edebilmek için büyük bir kararlılıkla başlattığımız işbirliği sürecinin beşinci toplantısını bugün İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ev sahipliğinde gerçekleştirdik.
İktidarın milletimizi kutuplaştırarak birbirine hasım ilan eden bu kutuplaşma üzerinden çıkar düzenini sürdürmeyi amaçlayan kirli siyasetinin karşısında huzurun hâkim olduğu “Yarının Türkiyesi’ni” inşa etmeye kararlıyız.
Madımak anması
Bu vesileyle, bundan tam 29 yıl önce Madımak ve Başbağlar’da yitirdiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyor, yaşananlardan ders çıkararak, nice acı tecrübeleri yaşamamıza sebep olmuş bu siyaset anlayışını ve bu nefret dilini reddettiğimizi ve memleketimizde toplumsal barışı mutlaka tesis edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Toplantının gündemi
Bugünkü toplantımızda, işbirliğimizin geldiği aşamayı, milletimizin gündemindeki sıkıntıları ve o sıkıntıları çözmek üzere atılacak yeni adımları ele aldık. Altı siyasi partinin Genel Başkanları olarak, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatımız” ile “Temel İlkeler ve Hedefler” metnimizi daha önce milletimizle paylaşmıştık. Ayrıca, görevlendirdiğimiz Seçim Güvenliği ve Kurumsal Reformlar Komisyonlarının çalışmaları da kamuoyunun takdirine sunulmuştur. Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu çalışmalarını düzenli bir şekilde sürdürmektedir.
BDDK kararları
İktidarın son dönemde devreye sokmaya çalıştığı politikaların dünyaya kapalı ve otoriter bir yapının kalıcı nitelik kazanması hedefine dönük olduğu açıktır. Bu çerçevede, BDDK’nın geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararlar da açık bir şekilde serbest kambiyo sisteminden sermaye kontrol sistemine geçişin adımları olarak görülmektedir.
Mücadele kararı
Genel Başkanlar olarak bizler, iktidarın ülkemizi geçen yüzyılda kalan, kapalı bir ekonomi-politik sisteme yöneltme çabalarına karşı mücadele etme kararlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz. Kurallı, verimli, rekabetçi, istihdamı önceleyen bir ekonominin güvencesi olarak, yüksek enflasyon ve işsizliği bitirmeye, çiftçimizi, emekçimizi, sanayicimizi, esnafımızı, memurumuzu ve emeklimizi refaha kavuşturmaya; milletimizin hiçbir ferdini açlık sınırının altında bir asgari ücrete mahkûm etmemeye kararlıyız.
NATO zirvesine tepki
Öte yandan, TBMM gündemindeki, özünde sansür niteliği taşıyan dezenformasyon yasa teklifi, siyasal ve toplumsal muhalefeti suçlu ilan ederek cezalandırmaya ve demokratik seçim ortamını zedelemeye odaklanmıştır. Dezenformasyon yasasının ertelenmesi bizi asla rehavete sürüklemeyecektir. Basın ve ifade özgürlüğünü savunma konusundaki kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz.
Türk dış politikasında ise son yıllarda kişisel ve tepkisel tercihlere bağlı olarak yaşanan; savrulma, hedefsizlik ve vizyonsuzluğun son örneği, NATO’nun Madrid Zirvesi sürecinde görülmüştür. Türkiye’nin haklı taleplerini somut güvencelere bağlamayan üçlü mutabakat metni, bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılması dışında herhangi bir değer taşımamaktadır. Bu çerçevede dış politikayı şahsi menfaatlere göre değil, millî menfaatlere göre yöneteceğiz. Türkiye’yi itibarı sarsılan değil; sözü dinlenen, saygın ve bölgesinin en güçlü ülkesi yapacağız.
Parlamenter sistem
İşte bu nedenle, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile hedefimiz:
Mahkûm edildikleri işsizlik ve baskı altına alınmaya çalışılan özgürlükler de dahil olmak üzere, gençlerimizin önündeki tüm engelleri kaldırıp, hayallerine kavuşabilmelerini sağlamaktır.
İşletmelerimizin yurt dışı ile rekabet edebilmeleri ve hem ulusal hem de uluslararası piyasalarda marka değeri oluşturmalarına destek olmaktır.
Esnafımızın, üreticimizin, sanayicimizin ve çiftçimizin, tüketiciye, uygun fiyata kaliteli ürün sunabilmesi, ürettiğinden kazanabilmesidir. Memurumuzun, işçimizin, emeklilerimizin hak ettiği yaşam kalitesine kavuşmasıdır.
Kapsayıcı politikalar
Kapsayıcı politikalarla yoksulluğun, özellikle de kadın ve çocuk yoksulluğunun sonlandırılması, milletimizin her bir ferdinin refahtan adil pay almasını sağlamaktır. Özetle, sadece yönetim sisteminin değil, topyekûn hayatlarımızın değişmesidir.
Milletçe hak ettiğimiz, 21’inci yüzyıla yakışır, mutlu ve refah içinde bir Türkiye’ye kavuşmaktır. Bilinmesini isteriz ki; Altı siyasi partinin ortak akıl ve makulde buluşmak üzere oluşturduğu istişare mekanizmasını, adaylık tartışmasına indirgemeye çalışanlar, milletimizin ve ülkemizin geleceğine dair büyük bir kazanım olarak gördüğümüz çalışmalarımızı asla sekteye uğratamayacaktır.
Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter sistemden yana olan, demokrasi âşıklarının adayı olacaktır. Bu vesileyle, 9 Temmuz 2022’de idrak edeceğimiz Kurban Bayramının aziz milletimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.