ABD’nin teröristlerle nöbet diplomasisi!

Diplomasi ve ulusal çıkarlar ciddiyet ister. ABD gerek diplomasiyi gerekse müttefikliği diğer adı dostluk denen kavramları ayaklar altına almıştır. Bu yanlış politikalarıyla dünya barışını derinden yaralamaktadır.

Ne hazindir ki,  sözde terörizmle savaş için kıtalarca öteden gelerek Ortadoğu coğrafyasına çöreklenen, özünde terörizmle kucak kucağa ve onlara hayat kaynağı olan ABD, bu desteğiyle bizim nazarımızda meşrutiyetini ulus devlet olarak kaybetmiştir.

Türkiye’nin ulusal güvenliğine ve toprak bütünlüğüne göz diken bölücü terör örgütlerinin kökünü kazımak için düzenlediği operasyonları hazmedemeyen sözde müttefik geçinen ABD’nin dostluğa sığmayacak bu terör nöbetlerinin ne anlama geldiğini birilerinin izah etmesi gerekiyor.

Türkiye;  ABD’nin bu terör nöbetlerine cevap olarak, Karaçok’ta ve Sincar’da ne yaptıysa yenilerine aynen misliyle devam etmelidir. Türkiye bölgesinde olup bitenleri endişe ile takip edecekse, bırakalım bölücü hainler ve işbirlikçileri korkuyla yaşamaya devam etsinler. Kendi vatandaşlarının parmağına bir diken dahi batsa bütün acıları yüreğinde his eden ABD’nin bölgemizdeki terör örgütlerine verdiği destek ile akıttığı bunca Müslüman kanında artık boğulmalıdır.

Türkiye’nin bu kararlılığına bölgesinde huzuru ve istikrar isteyen bütün Müslüman ülkelerde canı gönülden katılmalı maddi ve manevi destekleri karşılıksız vermelidir. Orta doğuda yapılmak istenen terör ve korku ile küçük küçük terör devletleri kurmak, bunların yönetimini de gelecekte İsrail’e bırakmaktır.

Türkiye’nin,  NATO’nun en güçlü ortak ülkesi, stratejik mütefiği olarak bundan ciddi manada rahatsız olduğunu artık bütün dünya bilmelidir. Karaçok’ta ve Sincar’da ne olduysa artık bunlara yenileriyle daha güçlü bir şekilde devam etmek durumundadır. Rahatsız olanın canı cehenneme. Hiç de umurumuzda değildir.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” belli yerlere kadardır. Bu kavramı iyi kavramak durumundayız.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” kavramı bırakın terörle kucak kucağa olanlar beraberce yaşasınlar, birbirileriyle sarmaş dolaş dolaşsınlar demek değildir.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” sınırlarınızda olup bitenleri görmezlikten gelin demek hiç değildir.

“Yurtta sulh, cihanda sulh” pısırıklık, bana dokunmayan bin yıl yaşasın, etrafımda coğrafyalar değişsin, sınırlar kalksın demek hiç değildir.

Bu “Yurtta sulh, cihanda sulh” kavramını önce biz iyi anlamalıyız, sonra da bu kavramı tartışmasız bir şekilde sözde müttefiklerimizin balık hafızalarına kalın harflerle kazımalıyız. Bunların Türk’ün kararlılığını ve gücünü görmelerini sağlamalıyız.

Bu vesileyle bir kez daha terörü, teröristlerle nöbet tutarak teröre destek pozu veren sahte ve çakma müttefikleri nefretle kınıyor ve artık Müslümanların yakalarında kanlı ellerinizi çekin çağrısında bulunuyoruz. Allah Türk’ün ve salih Müslümanların yar ve yardımcısı olsun.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

İran kime hizmet ediyor?

Aziz Dağtekin Yazdı İran gerçekten boş olduğunu bir kez daha kanıtladı. İran devlet olduğu günden …

Bir yanıt yazın