Ey Türk Devleti, titre ve kendine dön!

Türkiye hem bulunduğu  eksende hem de dış politikada son derece yanlış yapıyor. Bu yanlışı kullanan şer güçleri her fırsatı iyi değerlendiriyorlar. Komşumuz İran’ı düşünün. Ortadoğu’da Şii devrim yapmadığı bir ülke gösterin. Bir adım daha öteye gidelim. Menfaati uğruna Türkiye’yi Rusya’ya satan İran kadar yok muyuz? Kış uykusundan uyanalım. Sur’da Cizre’de hapis olmaktan kurtulalım. Şer odaklarının oyunu bozalım. Suriye üzerinden bir oyun varsa karına da zararına da ortak olalım. Ulus devlet olmanın şartlarından biri de budur. Öyleyse ser odaklarının deşifre olan PKK/PYD’nin Suriye’de bahara kadar devlet kurup, ardından tüm güçleriyle Türkiye’ye saldırma planlarının bozalım..

ABD’ye “ya bizi tercih edin ya da PYD’yi “ diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışı  çok düşündürücüdür.  Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir terör örgütü ile yan yana koyularak açıklama yapılması büyük bir talihsizliktir. Unutulan şudur ki, yıllardan beri PKK’ya destek veren en büyük şer odaklarından biri de ABD’dir. Bu böyle olduğu halde Türkiye dış politika hesaplarını doğru yapmalıdır. ABD ve Rusya güdümlü  korku politikaları ile savaşlar kazanılmaz. Bölgenin ağabeyi olunmaz. Taş yerinden ağırdır. Olur olmaz her şeye ulu orta açıklamalar yapılması aslında düşmanın eksiklerinin giderilmesine yardımcı olmakta, eksikliklerin giderilmesinde zemin hazırlamaktadır.

Biz bilşyoruz ki Kandil’e atılan her bombadan ABD’nin haberi vardır. ABD’nin haberi olmadan Türkiye’nin PKK’ya bomba atması söz konusu değildir. Nitekim ülkemizin sınırları içerisinde yaklaşık 90 gündür himayelerle büyüttükleri PKK şehirlere inerek, şehir işgallerine başlamıştır. İç ve dış politikası çok zayıf olan Ak Parti hükümeti daha fazla strateji geliştirememektedir.

Yabancı ajanların desteğiyle operasyonlara karşı direnmeye çalışan PKK, verdiği ağır kayıplara rağmen, güvenlik güçlerini Türkiye topraklarında oyalayan emperyalistler, Suriye’de terör devleti kurulması için zaman kazanmanın peşinde. PKK’nın Güneydoğu’da sadece üç ilçede bine yakın kayıp vermesine rağmen hala direnmesinin arkasında, ‘Baharda Türkiye’ye saldırma planı’nın olduğu ortaya çıktı.

Şehirlerdeki saldırıları yönetmek üzere dağ kadrosundan gelen teröristler, verilen kayıpların ardından Kandil’e hendek siyasetinden vazgeçilmesini önerdi. “Gerekirse ölün ama teslim olmayın. Yaralıları da ambulanslara vermeyin. Baharda Irak ve Suriye’den 10 bin PKK’lı Türkiye’ye gelecek” talimatı veren Kandil şehirdeki teröristleri ölüme terk etti..

İstihbarat kaynakları, PKK’lıların hendek siyasetindeki amacı Kürtlere özgürlük getirmek değil, yeni Suriye haritası çizilirken Türkiye’nin masada olmasını engellemek. Plana göre Türkiye şehirlerdeki hendeklerle uğraşırken, Suriye’nin kuzeyine bir güvenlik operasyonu düzenlemesini engellemektir..

Yine istihbarat kaynakları, örgütün iç haberleşme trafiğine göre, elebaşları şehirlerdeki teröristlere ‘Çok kayıp verseniz bile devam edin, karşılığında ödüllendirileceksiniz’ mesajını iletti. ABD’de ve Batılı ülkelerden gelen ‘PYD’yi terör örgütü olarak görmüyoruz’ açıklaması bu ödülün bir parçası oldu. PKK’nın PYD üzerinden legalleşeceği ve Suriye’nin kuzeyinde fiilen özerk bölge yönetimlerine kavuşabileceği dile getiriliyor. İki terör örgütü bu çatı birlikteliğini resmen kabul ediyor.

Ülkemizdeki iç huzursuzlukları arttırmak için 21 Mart’ı bekleyen hainlerin eylem planları ABD, İsrail, Rusya, Fransa ve İngilizler tarafından geliştirilmekte,  Suriye’nin kuzeyine kurulacak yeni terör devleti için Türkiye iç sorunlarıyla oyalanmaktadır. Büyük Ortadoğu projesi Eş Başkanı bölgede kurulacak “terör devleti”nin dışında tutulmaktadır. Bu şunu göstermektedir. İstihbarat kaynaklarının verdiği bilgiye göre HDP destekli  PKK 21 Mart’taki nevruzda 81 il de halk ayaklanması provası yapılacaktır.

Şimdi gaflet uykusunda olup da etrafında oynanan oyunları görmezlikten gelen yönetim kademesindekilere sözümüz şudur: Gelin bir olalım. Diri olalım. Etrafımızda oynan “ Büyük Orta Doğu projesin” küçültülmüş, yutulmaya hazır hale getirilen planları alt üst edelim. Ve yine diyorum ki vakit geç olmadan  senki çağ açan bir ecdadın evladısın. Sen ki 7 kıtada at koşturmuş tarihi kahramanlıklarla destanlaşan bir milletsin. Sen ki; benim iman dolu göğsüm giibi serhaddim var diye istiklal marşını yazansın. Öyleyse; Ey Türk Devleti, titre ve kendine dön! Etrafındaki coğrafyalarda dönen dolapları  gör! Gör ki strateji geliştir!..

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

ABD’deki fillerle eşeklerin tepinmesinde kimler kazançlı çıkacak?

Amerika Birleşik Devletleri, dünya çapında yalnızca askeri gücü ve ekonomik etkisiyle değil, aynı zamanda karmaşık …

Bir yanıt yazın