Barış süreci her yönüyle ihanet süreci olduğu artık netlik kazandı. Barış sürecinin bir ihanet süreci olduğunu, bölücülerin ülkeyi ve bölge halkını her zaman baskı ve kuşatma altına alacağını bendeniz her ortamda söyledim ve dillendirdim. Bu barış sürecinin bir zırvadan ibaret olduğunu da yazdım..
Her ne hikmetse bizim haykırışlarımıza kulağını tıkayan siyasi iktidar, ya fikirlerimizi okumuyor, ya da bizi kala almıyor. Görünen O dur ki bu barış sürecinin artık tartışmasız ihanet süreci olduğudur. Bu gün 16 vatan evladımızı hain bir tuzak sonucu teröre kurban verdik. Yine göreceğiz ki devlet erkanı diyecektir ki, “Türkiye’nin başı sağ olsun, şehitlerimizin kanları yerde kalmayacaktır” söylemleriyle günü geçiştirecek, bu 16 kahramanlarımızın da diğer şehitlerimiz gibi kanları yerde kalmaya devam edecektir.
Artık sözün bittiği yerdeyiz. “Ya istiklal ya ölüm” demenin vakti gelmedi mi hala? Ülkeyi kana bulayan emperyalistlerin yerli işbirlikçileri, bölge halkı üzerinde her türlü hakimiyetlerini kurmuş durumdadırlar. Siyasi iktidar, hala bu baskı ve şiddeti görmezden gelmeye devam etmektedir.
Sayın Yıldırım Tuğrul Türkeş bey; hani siz MHP’yi iktidara taşımıştınız. MHP’nin iktidarında akan kana seyirci kalmak, akan şehidin kanını yerde bırakmak yoktur. Eğer gerçekten Başbuğ Alparslan Türkeş’in yolundaysan daha neyi bekliyorsunuz?
Kandil yerle bir edilmediği sürece hem bölge halkına hem de Türkiye Cumhuriyeti Devletine huzur haram olacaktır. Çünkü huzur PKK’nın baskısı ve baskınları altındadır. Bu hain baskı ve baskınları ortadan kaldırmadığınız sürece huzur yoktur. Tehdit büyüyerek devam edecektir. Milliyetçiliği ayakları altına alanların akan kana daha ne kadar seyirci kalacaklarını da ayrıca merak etmekteyim. Ateş artık düştüğü yeri değil bütün vatanseverlerin yüreklerini de yakmaktadır.
Bu akan kan ya durmalıdır. Ya da durmalıdır. Vakit geçirilmeden Kandil yerle bir edilmelidir. Kıbrıs beş Parmak Dağları kadar zor ve çetin olmayan Kandil’in hava operasyonları ile dövülmesinin hiçbir anlam ve önemi yoktur. Bataklıklar kurtulmadan sivri sineklerin kökünün kazınmasının mümkün olmadığı gibi, hava operasyonlarının da hiçbir anlamı yoktur. Derhal kara harekatı başlatılmalıdır.
Bölgede olağan üstü hale karşı çıkanların, bölgeyi korumada da çaresiz kaldıklarını görüyoruz. Söylenecek çok şey var aslında. 16 şehidin acı haberi ile kelimeler beynimde be boğazımda düğümleniyor. Acımdan kahroluyorum. Ve son söz olarak diyorum ki, “Vatan canım sana feda “ diyenler, vatan 16 şehit için sizi bekliyor.