8 yaşındaki Narin’in vahşice katledilmesinin ardından amca Salim Güran’ın eşi Melek Güran, kocasının adeta yalanlarını göz önüne serdi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe köyünde 19 gündür kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cesedi bir torba içinde dere kenarında bulunmuştu.
Minik Narin’i kim veya kimlerin neden öldürdüğü ise halen merak konusu. Güran ailesinden tutuklu sanıkların sorguları devam ediyor.
Narin’in annesi, ağabeyi, muhtar amcasının da aralarında bulunduğu 10 kişinin tutuklandığı soruşturma kapsamında, cesedi Nevzat Bahtiyar’a verdiği öne sürülen muhtar Salim Güran’ın eşi Melek Güran ifadesi ortaya çıktı.
EŞİNİN YALANLARINI DEŞİFRE ETTİ
Eşi Salim’in Narin’in kaybolduğu gün saat 12.00’da çocuklarını ve eşini alıp aracıyla Diyarbakır merkeze alışverişe gittiklerini, 14.30’da dönüp çocuklarını eve bıraktıktan sonra evde durmadan çıktığına yönelik ifadesi sorulan Melek Güran, “Eve döndükten sonra eşim ‘Acıktım, yemek hazırla’ dedi. Eşim yemeğini yiyip evde biraz dinlendikten sonra ‘Tarlaya çıkıyorum’ diyerek evden çıktı. Sonra biz de akşam yemeğini hazırlayıp kapının önüne oturduk. Hava kararınca eve girdik. Sonra Narin’in kaybolduğunu öğrendik. Narin’in annesi Yüksel kapımıza gelmesiyle olaydan haberdar olduk. Alışverişten sonra evden hiç ayrılmadık.” dedi.
“BİR ŞEY SAKLAMAMASI KONUSUNDA KOCAMI İKNA ETMEYE ÇALIŞTIM”
Melek Güran, “Eşim tutuklandıktan sonra ben, kızım İlayda, oğlum Devran ve kayınbiraderim Ömer Faruk ile beraber eşimi cezaevine ziyarete gittim. Kendisine bildiklerini anlatmasını söyledim. Bir şey saklamaması konusunda ikna etmeye çalıştım. Kendisi bunun bir iftira olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
“NEVZAT İLE SALİM HER ZAMAN BİRLİKTE GEZER”
Nevzat Bahtiyar’ın ifadesinde Narin’in cansız bedenini kendisine Salim’in verdiğini söylediği anlatılan Melek Güran, “Nevzat ve Salim her zaman birlikte gezer. Nevzat eşime sürekli ‘Kardeşim’ diye hitap ederdi. Sık sık görüşürlerdi. Dost olduklarını biliyorum. Ben bu hususu ilk defa jandarmada gözaltına alındığımda öğrendim.
“ARAÇ GÜN BOYU KOCAMDAYDI, ZATEN BU YÜZDEN ŞÜPHELENDİM”
Eşimin Arif’e karşı bir kini, kıskançlığı yoktu. Aralarında husumet de yoktu. Eşim neden Narin’e böyle bir şey yaptı bilmiyorum. Narin’in araç içerisinde DNA’sının bulunması ile ilgili bilgim yok. Bu araç içerisinde yapılan incelemede Narin’e ait DNA profili tespit edilmiş. Narin’in kaybolduğu gün de aracı eşim Salim kullandı. Gün boyu araç Salim’deydi. Narin’de 8 yaşında olduğundan ve araba süremeyeceğinden dolayı eşim Salim Güran’dan şüphelendim. Zaten eşim bu sebeple tutuklandı” dedi.
“KAYITLARI SİLMEKLE KÖTÜ YAPMIŞIM”
Salim Güran, 2 Eylül’de tutuklanmadan önce Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan sorgusunda, “Olaydan 10 -15 gün önce telefonuma ses kayıt programı indirdim, daha sonra konuştuğum şeyleri hatırlamak için bu programı indirdim. Ben ses kayıtlarını silmedim, ancak olay günü yaptığım arama kayıtlarını sildim, Olay akşamı kardeşim Arif’in ahırında 380 adet mermi yakalandı. Bana bunu haber verdiler. Kayıtları silmekle kötü yapmışım” diyerek kendisini savunmaya çalışmıştı.
Yapılan ilk incelemelerde telefondaki kayıtları geri getirilemezken, Whatsapp’ın bağlı olduğu şirket META’da istenilen yazışmaları vermemişti.
MİT DEVREYE GİRDİ
Otomobilinde Narin’in DNA’sı bulunması ve Narin’in cansız bedenini dere kenarına gömen Nevzat Bahtiyar’ın Narin’i kendisine Salim Güran’ın teslim ettiğini anlatmasıyla Salim Güran’ın olay gününe ait telefon görüşmeleri de önem kazandı.
Bunun üzerine amca Güran’ın cep telefonu Milli İstihbarat Teşkilatı’na gönderildi. İleri teknolojiyle donatılan Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki siber uzmanları Salim Güran’ın cep telefonunda kendi yüklediği programla kaydettiği konuşma içeriklerine ulaştı.
SİLİNEN TÜM KAYITLAR GERİ GETİRİLDİ
Telefondaki tüm veriler Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılık, verilerin anlamlandırılması için veri uzmanları ile bilişim uzmanlarının yanı sıra görüşmelerin Kürtçe yapılması nedeniyle bir de tercüman görevlendirdi.
“KIZ YAŞIYOR MU ÖLDÜ MÜ?”
Ulaşılan bilgilere göre yapılan bu görüşmelerin arasında en dikkat çekicisi ise Salim Güran’ın yanında işçi olarak çalışan Ramazan Atasoy ile 15.52’de yaptığı telefon konuşması olduğu öğrenildi.
Salim Güran’ın Kürtçe konuşarak Atasoy’a “kız yaşıyor mu öldü mü?” sorusunu yönelttiği ortaya çıktı. Bu görüşmenin HTS raporlarına da yansıdığı belirtildi.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Salim Güran’ın işçisi Ramazan Atasoy’un babası Mehmet Salim Atasoy’a da ifadesinde oğlu ile Salim Güran’ın 15.52’de yaptığı görüşmenin sorulduğu ancak babanın bu görüşme konusunda bilgisinin olmadığını söylediği öğrenildi.