Kılıçdaroğlu’nun emperyalizmin başkentinde ne işi olabilir?

Aziz Dağtekin kaleme aldı

Türkiye vekalet siyasetine hızla döndürülmek isteniyor. Bölgesinde özgür, güçlü bir Türkiye istemeyen ABD ve AB ülkeleri hatta emperyalist güçler, Erdoğan düşmanlığı ile oluşturdukları algıyla bağımsız Türkiye adımlarını bağımlı Türkiye’ye çevirme gayretindeler.

“Ortaklık öküzden yalnız buzağı yeğdir misali”  Türk siyaseti, 6 benzemezin dümen suyuna takılmış gidiyor. ABD Başkanı Biden’ın “Erdoğan’ı muhalifleri destekleyerek alaşağı edeceğiz” diyerek, muhaliflere cesaret aşısı yapmıştı. O sözlerden sonra iyice cesaretlenen  ve hırçınlaşan CHP lideri aslan yüreği yemişçesine baskın yapmadığı bir devlet kurumu bırakmadı.

Akabinden birbirine benzemezlerle bir de 6’lı masa kurdu. Bu altılı masanın nerden beslendikleri, nasıl bir ortak politika geliştirdikleri bir bir su yüzüne çıkarken, her ne hikmetse bir türlü Cumhurbaşkanı adaylarını açıklayamadılar. 8 aydan beri toplanıp toplanıp dağılan 6’lı masanın adayının açıklamamasının gerekçelerini MHP Lideri Devlet Bahçeli bey iyi okumuş olmalı ki yaptığı açıklamalar kendisinin haklılığını tescillemiş oldu.  Ne demişti Devlet bey millet ittifakı için , “Biden’dan emir almadan ‘adayımız bu’ diyemezler”

Bakın Devlet beyin bu tahlili kısa sürede ne kadar da isabetli çıktı. Gerçekten 6’lı masanın adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçler mi belirleyecek? Şimdi Kılıçdaroğlu’nun  9-13 Ekim tarihleri arasında ABD ‘ye neden gittiğinin işaret fişeğini ateşlemiş olmuyor mu?

“Kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır, ya bağırsaktır” diye çok meşhur bir sözümüz vardır. Şimdi Millet İttifakı’nın bileşenlerine baktığımızda çok ciddi problemlerle karşı karşıya duruyorlar. 6’lı masanın bileşenleri sanki kurtlar sofrasına dönmüş. Bunların en büyük sorunu “GÜVEN” bunalımıdır. Ortaklıklar evlilik gibidirler. Her daim sadakat ister. Hilekar, sorumsuz kimselerle ortak olanlar, yapılan işin zararını yüklenirler. Çünkü, kurnaz, düzenbaz kimselerle yapılan ortaklıklarda kârı kendisine mal eder; zararı da size yükler. Tıpkı kurt ile ortaklık yapan tilki misali.

Şimdi 6’lı masanın diğer ortaklarını yok sayan bir iradenin ülkenin bütünlüğüne değer katacak hiçbir katkısı yoktur. Gönül isterdi ki, 6’lı masanın aşikar ve gizli bileşenlerinin de Kılıçdaroğlu ile birlikte 9-13 Ekim tarihleri arasında ABD’ye gitmesiydi. Adaylarını Biden’ın huzurunda kuracakları yuvarlak masa etrafında yine Biden’ın görevlendirdiği kişilerin hakemliğinde netleştirselerdi. Biz de papatya falına bakar gibi Kılıçdaroğlu aday olacak mı olmayacak mı? Diye fal bakmazdık.

12 eylül öncesi kapitalistler Amerika’ya diyen sol zihniyet, 12 Eylül sonrası ABD’ye en erken giden yine onlar olmuştur. Şimdi vahşi kapitalist bir düzene karşı olduğunu, kendisinin de vahşi düzene meydan okuyan bir solcu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu’nun kapitalizminin başkentinde ne işi olabilir?  Bu nasıl sosyal demokratlık? Hem vahşi kapitalizmden şikayetçi olacaksınız, meydan okuyacaksınız hem de vahşi kapitalizmden destek ve icazet almaya kalkışacaksınız. Hiç de gerçekçi olmuyor. Görünen odur ki, Kılıçdaroğlu’na Miço gibi alkışlanacağı bir mekan hazırlanmıştır. Onun da diğerleri gibi icazet alacağını, seçilmesi durumunda Amerikan emperyalizmine hizmet edeceğini, verdiği sözlere sadakatle bağlı kalacağını şimdiden duyar gibiyiz.

Millet ittifakının CHP ve diğer bileşenler bebek katiliyle, terörist iddiasıyla cezaevinde yatan Demirtaş’la, Sorosçu Kavala’yla iş birliği halinde olduklarını verdikleri demeçlerle anlıyoruz. Millet İttifakının bileşenlerinin gizli ajandaları, gizli gündemleri HDP’yle koalisyon kurmak, PKK’ya bakanlık vermek, KHK’larla görevden uzaklaştırılan FETÖ’cuları görevlerine iade etmek olduğunu da çok iyi biliyoruz. Şimdi Ülkücü kimliğine bürünen İYİ Parti’de bulunup fikri mazilerine bağlı kaldıklarını iddia edenler HDP’yi nasıl hazmedeceklerdir? Bir diğer ifadeyle “Benim Babam da iyi bir CHP’liydi. Kılıçdaroğlu’na ömür boyu minnettarım” diyen Meral Akşener’in milliyetçilikte samimiyetini nasıl test edeceklerdir?

İç siyasette pazarlıkların kızıştığını, rekabetin hızlandığını görüyoruz. Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayını 6+1 formatlı masa değil, dış güçlerin belirleyeceği netleşmiştir. 6’lı masa bileşenleri Biden’dan onay almadan ‘Adayımız budur’ diyemezler. Türkiye düşmanlarının elini eteğini öpmeden aday çıkaramazlar. 3 Ekim’de toplanacak olan Millet ittifakı yine adayını açıklayamayacaktır. Bize göre, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cüleri göreve iade edeceğim demesi özellikle ABD’ye verilmiş güvencedir. Ne isterseniz yaparım, kanlı ve hain senaryolarınıza hizmet ederim mesajı mıdır?

Sonuç itibariyle Kılıçdaroğlu’nun emperyalizmin başkentinde ne işi olabilir? CHP Liderinin ABD ziyareti girişimini çok manidar buluyoruz. Kılıçdaroğlu sol gösterip sağ vurmaya çalışıyor. Yani krizi fırsata çevirmek istiyor. Muhalefet olarak iktidar ile görüşmeyi etik bulmuyoruz açıklaması samimi bir açıklama değildir. İktidar ile buluşmayacak ama, iktidarın Türkiye masası şefiyle mutlaka görüşecektir. İkide bir ülkesini dışarıya şikayet eden Kılıçdaroğlu, çareyi dışarda değil millet iradesinde bir bütünlük içerisinde aramalıdır. PKK ve emperyal güçlere karşı başlatılan askeri operasyonlara “hayır” oyu kullanan bir irade Atatürk’ün partisinin  iradesi olamaz. Öngörümüz o dur ki Kılıçdaroğlu ABD ziyareti sonrası aday açıklaması yapacaktır. Yada bu yazdıklarımızdan birazcık ders alıp milli benliğine dönüp te ABD ziyaretinden vaz geçecektir.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

2. Trump döneminde ABD-Türkiye ilişkileri nereye evrilecek?

Aziz Dağtekin Yazdı ABD Başkanlığına İkinci Kez Seçilen Donald Trump ve Türkiye İlişkileri: Gelecek Perspektifleri …

Bir yanıt yazın