Yüzde 13’e düşürülen faiz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etti. Kılıçdaroğlu, “Faiz artıran ülkeler, dövizi kendi ülkelerine çağırıyor” diyerek indirime olan tepkisini savundu.
Merkez Bankası, faizi 100 baz düşürerek yüzde 13’e çekti, muhalefetten yine sesler yükseldi…
Bugün kamera karşısına geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, faiz indirimi kararına tepki gösterdi.
“Faizi niye düşürdünüz?” tepkisi
“Saray da sureti haktan görünenler de iyi dinlesin…” başlığı altında tepkisinin gerekçelerini anlatan Kılıçdaroğlu, hedefine bankaları da alarak “Bunlar, en garibanın borcunu tefeciye satıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nas algısı yaptığının öne süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Dünya faizleri yukarı çekiyor”
“Bugün size partimizden sesleneyim dedim. Bazı meseleler var. Göründüğü gibi değil bu meseleler. Sizin de bilmenizde var. Önce bu faizler meselesini konuşalım. Dünya faizleri yukarı çekiyor, Merkez Bankamız faizi indiriyor. Erdoğan da ‘nas’ algısı yapıyor. Ben size olan biteni çok basit bir dille anlatayım.
“Faiz artıran ülkeler, dövizi kendi ülkelerine çağırıyor”
Faiz artıran ülkeler, yatırımcıları ve dolayısıyla dövizi kendi ülkelerine çağırıyor. Faiz düşürenler de haliyle yatırımcıya ve dövize ‘gelme’ demiş oluyorlar. Açıkça söylemek gerekirse dışarıdan gelmesi zaruri olan dövize ulaşmamızı bizzat Merkez Bankamız zorlaştırıyor. Yani dövizi kıt hale getiriyor. Peki, sonrasında ne oluyor?
“Kredinin fiyatı artıyor”
Türk Lirasının değeri düşüyor, dövizin fiyatı artıyor. Sonra Merkez Bankası, ilan ettiği bu düşük faiz oranıyla bankalara kredi veriyor. Veriyor da paralelde piyasada yatırımcı kıtlığı oluştuğu için para diğer ülkelere yönelmiş oluyor. Piyasada kıt olan her ürünün fiyatı artar ya, kredi de bir ürün. Onun da fiyatı artıyor. Banka bakıyor piyasa şartlarına, bu ürünün fiyatı artıyor. Ucuza aldığını size piyasa fiyatına satıyor. Doğal bir şey bu.
“Erdoğan kim, nas kim?”
Peki sonuç? Bankalar için yüzde 400 kâr artışı, sizler için sefalet. Ne yapmış oluyor Erdoğan? Ekonomik olarak en savunmasız kitlenin, hayatta kalmak için kredi almak zorunda kalan kitlenin son parasını da alıyor ve varsıllara veriyor. ‘Nas’mış! Allah aşkına, Erdoğan kim, nas kim?Faizler arttıkça ödeme şansı kalmayan insanların borçlarına bankalar ne yapıyor? Bu da bir başka soru. Borçlarınızı varlık şirketlerine satıyorlar. Öyle varlık dendiğine de bakmayın. Kılıf o kılıf. Bu şirketler tefecidir, mafyadır.
“Bankalar, en garibanın borcunu tefeciye satıyor”
Kârı yüzde 400 artmış o bankalar, kazandıklarıyla yetmeyip, en garibanın borcunu tefeciye satıyor. Garibanın ne hali varsa görsün diyorlar. Şimdi bu tefeci şirketler, telefon açıp tehdit edeceklerdir fakiri fukarayı. Hadi bu saray iktidarının ne olduğu ortada. Ama bu bankalara ben ne diyeyim? Fakirin borcunu tefeciye satanlarla bir hesabımız olmayacak mı?
“Sürekli bir Kılıçdaroğlu propagandasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz”
Sevgili halkım, şunu anlaman çok önemli. Kılıçdaroğlu sadece beşli çeteyle masaya oturmam demiyor. Bu sisteme su taşıyan hiç kimseyle masaya oturmam diyor. Erdoğan’ın gemisine binip, halkımızı soyup soğana çeviren herkesle benim bir derdim var. İşte bundan dolayı sürekli bir Kılıçdaroğlu propagandasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz.
“Bunu sadece AK Parti yapıyor zannetmeyin”
Bazı sermayedarlar da geleceği planlamak ve bu kirli düzeni sürdürmek istiyorlar. Dertler, ülkenin geleceği değil. Dertleri, bu kazançlarını ve bu kirli sistemi devam ettirmek. İktidar değişse de sistemin devamlılığını sağlamak. Kirli kirli oyunlar, finanse edilen troller. Bunu sadece AK Parti yapıyor zannetmeyin.
“Bay Kemal için hepiniz aynısınız”
Bu kirli odaklar, hem anket şirketleri hem de trol ağları ile medya üzerinden sürece dahil olmak istiyorlar. Benim derdim sadece bu saray iktidarıyla değil. Benim derdim, bu halkı fakirleştiren herkesledir. Benim için hepsi millet düşmanıdır.
İster beşli çete olsun, ister finans devleri, ister varlık mafyacıklar, ister zengin dernekleri olsun. Bay Kemal için hepiniz aynısınız. Halkın ekmeğine dokunduysanız, sizlerle oturmam. Sizlerle asla ve asla pazarlık yapmam.
“Sizin desteğinizi alacağıma siyaseti bugün bırakır giderim”
Sizin desteğinizi alacağıma siyaseti bugün bırakır giderim. Halktan çalınanı telafi etmem için önce sizin soyduklarınızı tahsil etmem lazım. Hiçbirinizin gözünün yaşına bakmayacağım. Buradan hepsine sesleniyorum. Hem nalına hem mıhına, ‘hadi oradan’ diyorum.
“Borçları ödemeyin” çağrısı
Bu borçlarınız nedeniyle avukatlar tarafından aranacaksınız. Size, ailenize zarflar gönderecekler, tehdit edecekler. Bunlar tefecidir, bunlar mafyadır. Bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşınıza ve ekmeğinize göz koyanlardır. Sakın, sakın ödemeyin. Seçimden sonra onlarla ben konuşacağım, ödemeyin.”