Netinternet Haber İnternet Haberciliğinin Doğru Adresi
Son dakika haberine göre Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu. İdlib’le ilgili yaşanan gelişmelerin Rus heyeti ile görüşüldüğünü açıklayan Kalın, “Temel çizgimiz Soçi mutabakatına geri dönülmesi. İdlib çatışmazlık sınırları bellidir. Sahanın gerçekleri Soçi mutabakatıdır.” dedi. Yeni darbe planı iddialarıyla ilgili de konuşan Kalın, “15 Temmuz’da bu millet küllerinden yeniden doğdu. Vesayet odakları hedeflerine asla ulaşamayacak.” ifadelerini kullandı. Kalın, gezi parkı davasında mahkemenin vermiş olduğu beraat kararlarıyla ilgili olarak, “Mahkemenin verdiği bir karardır ve karar hakkında yorum yapmak doğru olmaz. O sürecin bir bütün olarak Türkiye’ye zarar verdiğini asla akıldan çıkarmayalım.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Kabine Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu.
Kalın’ın açıklamalarından satır başları;Perşembe günü açıldığında kütüphanemizde 1,5 milyon kitap olacak. Çok önemli koleksiyonlar var. Açılışını gerçekleştireceğiz.
İlgili bakanlıklarımızın güvenlik ve dış politika sunumları oldu. Ayrıntılı olarak değineceğim.
TEMEL ÇİZGİMİZ SOÇİ MUTABAKATINA GERİ DÖNÜLMESİ
İdlib’le ilgili yaşanan gelişmeleri Rus heyeti ile görüştük. Dün ve bugün giden heyet görüşmeler gerçekleştirdi. Temel çizgimiz Soçi mutabakatına geri dönülmesi. İdlib çatışmazlık sınırları bellidir. Sahanın gerçekleri Soçi mutabakatıdır.
Askeri gözlem noktalarının yerlerinin değişmesi söz konusu değildir. Buranın korunması ve sivillerin muhafaza edilmesi için bölgeye askeri tahkimat ve sevkiyatımız devam edecek. Askerimize saldırı söz konusu olduğunda, geçen haftalarda olduğu gibi cevabı en sert şekilde verileceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
LİBYA
Libya halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Hafter tarafı süreci sabote ediyor. Alınan kararlara rağmen Hafter’e yardımlar sürüyor.
KORONAVİRÜS
Bir diğer önemli konu koronavirüs ile ilgili Sağlık Bakanımızın bir sunumu oldu. Tüm dünyanın gündemini tutuyor. Türkiye olarak gerekli tedbirleri aldık ve bir ülkemizde vaka ile karşılaşılmadı. Çin yönetiminin de ciddi bir tedbir aldığını biliyoruz. Çin hükümetinin yanında olmaya devam edeceğiz. Çin’e gönderdiğimiz yardımların devamı gelecek.
YENİ DARBE PLANI İDDİALARI
FETÖ ile mücadele ilgili bir bahsin geçtiğini ifade etmek isterim. Son günlerde devam eden tartışmaya hepimiz şahit oluyoruz. FETÖ ile mücadeleyi güçlendirmekten ziyade, sulandırmaya yönelik olduğunu görüyoruz. En ciddi, en kapsamlı mücadeleyi bu hükümet vermiştir. Cumhurbaşkanlığımız bizzat mücadelenin bayraktarlığını yapmıştır. 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimi yaşandı. El birliği ile bu terör örgütüne karşı mücadele etmek gerekiyor. İzini, eserini kaldıracak şekilde hepimizin el birliği ile hareket etmesi gerekiyor. 15 Temmuz’da bu millet küllerinden yeniden doğdu. Vesayet odakları hedeflerine asla ulaşamayacak.
SORU-CEVAP
GEZİ PARKI OLAYLARI DAVASI’NDA KARAR
Gezi Parkı bir yargı kararıdır. Bizim yorum yapmamız doğru olmaz. Bugün bir karar verildi, bütünlüğü içerisinde değerlendirmesi yapılacaktır. Bir kalkışma olarak ülkeye verdiği zararı da unutmamak gerekir. Sayın Gül gurur duyabilir, kendi görüşüdür. Görevdeyken de farklı düşünceleri vardı. Türkiye o dönemde zor bir süreçten geçti. Türkiye Cumhuriyeti, kimden hangi saikle gelirse gelsin hiçbir darbe girişimine asla prim vermeyecektir.
ABDULLAH GÜL’ÜN AÇIKLAMALARI
Son günlerde yeniden Gezi meselesi üzerinden tarihi yeniden okuma yapıldığını görüyoruz. Sayın Gül’ün o dönem görevdeyken yine değerlendirmeleri vardı .Bu kendisini bağlar. Geldiler, dinlediler ve gittiler şeklinde bir değerlendirme yapıldığını görüyorum. Bizim uzun görüşmelerimiz oldu.
BURHAN KUZU
Doğrudan bizi bağlayan bir şey değil. Bir soruşturma başlatıldı. Söz yargıda.
TÜRKİYE-RUSYA GÖRÜŞMELERİ
Şu ana kadar tatmin edici bir sonuç çıkmadı. Görüşmeler devam edecek. Bizim için belirleyici olan çerçeve Soçi Mutabakatıdır. Mülteci baskısı giderek artıyor. Dünyanın hala harekete geçmemesi kabul edilebilir değildir. Bu herkesi ilgilendiren bir sorun. Yeni bir kriz kapımızda. Biz illa NATO gelsin savaş açsın, Rusya ile kötü olalım demiyoruz. Ama rejimin bu ihlallerinin durdurulması gerekiyor.Bizi tatmin eden bir sonuç henüz çıkmadı, görüşmeler sürecek.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Cumhurbaşkanlığı sistemi, parlamenter sistemi uzun uzun tartışıldı. Sayın Gül’ün farklı değerlendirmeleri olabilir. Müzakereci kültür içinde bunu memnuniyetle karşılarız. Referanduma gidildi, yeni sisteme geçildi. Kendilerinin ileriye dönük böyle bir vaadi olabilri, buna karar verecek olan millettir. Sayın Cumhurbaşkanımız kendi siyasi partisi için risk alarak 50+1 çıtasını koydu. Bunu tartışmaya açabilirler. Kendilerinin ileride gücü yeterse böyle bir şeyi de yapabilirler. Ama milletin iradesinin yansıttığı, sistemin değiştiği bu dönemde bunu tartışmaya açmak sosyal gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Yasama organının zayıfladığı iddialar başka yerlerde de yapılmıştı. Burada yasamanın kendi kuralları çerçevesinde faaliyetlerine devam etmesi Başkanlık sisteminin de en önemlü rükünlerinden bir tanesidir. Bu değerlendirmeleri, sistemin tartışılmasından ziyade birtakım siyasi arayışların bir devamı olarak görüyorum. Bizim gündemimizde böyle bir sistem değişikliği sözkonusu değil.
FETÖ TSK’YA AK PARTİ DÖNEMİNDE SIZMADI
Hilmi Özkök Paşa’nın açıklamalarıyla ilgili elbette o dönemde böyle bir yasa olmadığı için uygulama böyle yapılmıştır. O dönemin karmaşasını hatırlatma fayda var. Sadece dini hassasiyetleri, pratiği için birçok insanın silahlı kuvvetlerden atıldığını, haklarının elinden alındığını hatırlamamız lazım. Dindar, eşi kapalı, içki içmiyor diye atıldığını hatırlayalım. FETÖ’nün orduya girmesi AK Parti döneminde başlamadı, 70’li, 80’li yıllarda başladı. Konuyu AK Parti’ye, Cumhurbaşkanımıza bağlamak tarihi gerçeklerle bağdaşmıyor. O dönemde irtica ile mücadele adı altında dindar insanlara karşı uygulandığını biliyoruz. Kimi dini gruplara, kimi etnik gruplara, kimi siyasi gruplara baskı yapıldığı dönemler de oldu.
SOÇİ MUTABAKATI NEDİR?
Türkiye, terör koridorunu yok etmek için ABD’den sonra Rusya ile 22 Ekim 2019’da anlaşmıştı. İşte Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Putin’in imzaladığı 10 maddelik Soçi mutabakatı…
1: TÜRKİYE ve Rusya, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılığını teyit ederler.
2: TÜM terör örgütleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3: BU çerçevede Tel Abyad ve Rasulayn’ı içine alan 32 kilometre derinlikteki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki statüko muhafaza edilecektir.
4: HER iki taraf Adana anlaşmasının önemini teyit eder. Rusya Federasyonu, mevcut koşullarda Adana anlaşmasının uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5: YARIN (bugün) öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekatı alanının dışında kalan bölgelerdeki YPG’lileri silahlarıyla birlikte 30 kilometre derinliğe çıkarılmasını temin edecekler. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacak. Aynı saat itibariyle Barış Pınarı Harekatı’nın alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 kilometre derinlikte Kamışlı hariç, Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6: MÜNBİÇ ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7: HER iki taraf, terörist unsurlarının sızmalarının önlenmesinin için gerekli tedbirleri alacaktır.
8: MÜLTECİLERİN güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9: BU muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10: TARAFLAR Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.
