Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyaret etmek ve salihlerin, velilerin kabirlerinden bereketlenmek müstehaptır.
Ölümü hatırlamak ve ölüden ibret almak için kabir ziyaret etmek ve salihlerin, velilerin kabirlerinden bereketlenmek müstehaptır. Ölümü ve kabirde sorulacak sualleri her zaman hatırlamalıdır. Mü’minlerden dokuz kimseye de kabirde sual olmaz: Şehit, düşman karşısında nöbette iken ölen, veba, kolera gibi bulaşıcı hastalıktan ölen, böyle hastalıklar yayıldığı zaman kaçmayıp sabrederek başka sebeple ölen, sıddîklar, baliğ olmayan çocuklar, Cuma günü veya gecesi ölenler, her gece Tebâreke ve Secde sûresini okuyanlar ve ölüm hastalığında İhlâs sûresini okuyanlara kabir suali olmaz. Kabirde Münker ve Nekir meleklerine cevap olarak şunları ezberlemelidir:
Sual: Kabirde ne sorulacak, cevapları nedir?
CEVAP
Kabir sualine cevap olmak üzere şunları öğrenmelidir:
Rabbin kim?
CEVAP
Allahü teâlâ.
Dinin nedir?
CEVAP
İslâm dini.
Hangi Peygamberin ümmetindensin?
CEVAP
Muhammed aleyhisselamın.
Kitabın nedir?
CEVAP
Kur’an-ı kerim.
Kıblen neresidir?
CEVAP
Kâbe-i muazzama.
İtikadda mezhebin nedir?
CEVAP
Ehl-i sünnet vel cemaat.
Amelde mezhebin nedir?
CEVAP
4 mezhepten hangisi ise, mesela Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli’den biri söylenir.
Ayrıca aşağıdaki esasları da bilmek lazımdır:
Kimin zürriyetindensin?
CEVAP
Âdem aleyhisselamın.
Kimin milletindensin?
CEVAP
İbrahim aleyhisselamın.
İman nedir? Amentü’nün esasları nelerdir?
CEVAP
İman, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasaklara inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir.
İman, Amentü’de bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen emir ve yasakların tamamını kabul etmek ve beğenmektir.
Amentü şöyledir:Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba’sü ba’del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.
[Yani, Allah’a, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, öldükten sonra dirilmeye inanıyorum. Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın da Allah’ın kulu ve son Peygamberi olduğuna şehadet ediyorum.]
İslam’ın şartları nelerdir?
CEVAP
Şunlardır:
1- Kelime-i şehadet getirmek
Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü demek. Manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.)
Resulullaha inanmak demek, Onun bildirdiklerinin tamamını kabul etmek, inanmak ve hepsini beğenmek demektir.
2- Namaz kılmak
3- Zekât vermek
4- Oruç tutmak
5- Hac etmek
Allahü teâlânın sıfatları nelerdir?
CEVAP
Allahü teâlânın Sıfat-ı zatiyye’si altıdır:
1- Vücûd
2- Kıdem
3- Bekâ
4- Vahdaniyyet
5- Muhalefetün-lilhavadis
6- Kıyâm bi-nefsihi
Allahü teâlânın Sıfat-ı sübûtiyye’si sekizdir:
1- Hayat
2- İlm
3- Sem’
4- Basar
5- İrade
6- Kudret
7- Kelam
8- Tekvîn
Not: Bu esaslar hakkında geniş bilgi, Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye’de var. Bu kıymetli kitap, www.hakikatkitabevi.com adresinden okunabilir ve temin edilebilir. Ayrıca, sitemizde Doğru İman Bilgileri maddesinde de bu konularda geniş bilgi var.
Sual: Herkese ve küçük yaşta ölen çocuklara da kabir suali var mıdır?
Cevap: Bu konuda Sirâc kitabında deniyor ki:
“Bütün insanlara kabir suali olacağını, Ehl-i sünnet âlimleri söz birliği ile bildirmektedir. Sabî iken ölene de cenâb-ı Hak, cevap vermesini ilham edecektir.” İbni Abdül-Berr ve İmâm-ı Süyûtî hazretleri de;
“Mümin ve münafık olan ehl-i kıbleye sual vardır” buyurmuştur. Hazret-i Ömer’e kabir suali olduğu ve verdiği cevabı bildiren haberler, kitaplarda mevcuttur.
Ölü kabre konulduğu zaman
Sual: Herhangi bir kimse ölüp kabre konulduğunda, kendisini neler beklemekte ve orada karşılaştığı ilk şey nedir, ne ile karşılaşmaktadır?
Cevap: İmam-ı Gazâlî hazretleri Dürre-tül Fâhire fî-keşf-i ulûm-il-âhıre kitabında, konu ile alakalı olarak buyuruyor ki:
“Ölü kabre konulduğu zaman, üzerine toprak örtülünce, kabir meyyite şöyle söyler ki, benim üzerimde iken ferah idin. Şimdi altımda mahzun olursun. Benim üzerimde yemekler yerdin. Şimdi de seni benim altımda kurtlar yer. Kabir dolup, toprakla üzeri örtülünceye kadar böyle çok acı sözler söyler. Eshâb-ı kiramdan İbni Mes’ûd hazretleri anlatır. Bir gün kendisi Peygamber efendimize;
-Ya Resulallah, ölü kabre konduğu vakit, ilk karşılaştığı şey nedir diye sual edince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
-Ya İbni Mes’ûd, bunu bana senden başka kimse sormadı. Ölü kabre konulduğu vakit, önce bir melek seslenir. O meleğin ismi Rûmândır. Kabirlerin arasına girer. Der ki, Ya Abdellah, amelini yaz! O kimse der ki, benim burada ne kâğıdım, ne kalemim var, ne yazayım? O melek der ki; bu sözün kabul edilmez. Senin kefenin kağıdındır, tükürüğün mürekkebindir, parmakların kalemindir. Melek kefeninden bir parça kesip verir. O kul dünyada her ne kadar yazı yazmasını bilmese de, orada sevabını ve günahını, âdeta o bir günde işlemiş gibi yazar. Bundan sonra melek, o yazdığı kefen parçasını dürer, o ölünün boynuna asar. Bundan sonra Resulullah efendimiz;
(Her insanın yaptığı işleri gösteren sayfalarını biz boynunda kıldık) mealindeki İsrâ suresinin 13. âyet-i kerimesini okudular.”
Sual: Ölü kabre konulduğunda ne ile karşılaşır?
Cevap: Bir hadis-i şerifte, bu hâl şöyle anlatılmaktadır:
(Ölü, kabre konulunca, ardından gelenlerin ayak seslerini duyar. Mezardan başka onunla konuşan olmaz. Mezar der ki:
-Benim nasıl olduğumdan ve bendeki korku ve sıkıntılardan sana söylenilenler azdır, benim için ne hazırladın?
-Yazıklar olsun sana ey insanoğlu! Ben varken neye gururlandın? Benim, sıkıntılı, karanlık, yalnız ve böceklerle, kurtlarla dolu bir yer olduğumu bilmiyor muydun?
-Üzerimden geçerken, bir ayağın geride, bir ayağın ileride şaşkınca durduğun zaman, neye aldanmıştın?
Eğer o kimse salihlerden ise bir ses der ki:
-Ey mezar, neler söylüyorsun, o doğruluk üzere idi? Emr-i ma’ruf, nehy-i münker yapardı. Ona elbette yeşil bahçeler hazırladım. Sonra o kimsenin bedeni nura çevrilir, ruhu göğe çıkarılır.)