İstihbaratlar artık insan unsurlu değil, teknolojik unsurlu

Haziran ayında başvuruları alacak olan Millî İstihbarat Akademisinin Başkanı Prof. Dr. Talha Köse “Artık istihbaratlar insan unsurlu değil, teknolojik. 21. yüzyılda bilgi savaşları olacak. Yapay zekâ, uzay teknolojisi ve siber güvenlik öncelikli konular” dedi.
Millî İstihbarat Akademisi (MİA) Başkanı Prof. Dr. Talha Köse medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Türkiye’nin istihbarat alanındaki başarısını ve güçlü birikimini vurgulayan Köse, MİA’nın kurulmasıyla birlikte, istihbaratın ve güvenlik çalışmalarının akademik perspektifle ele alınacağını söyledi.
MİA Başkanı Köse’nin açıklamasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Türkiye istihbarat alanında köklü bir geçmişe ve güçlü bir birikime sahip. Tamamen dışa yönelik. Artık bu birikimin akademik anlamda tartışılması ve kavramsallaştırılması önemli. İstihbarat çalışmaları bilimsel bir araştırma alanı olarak dünyada çalışılıyor. Üniversiteler, düşünce kuruluşları, istihbarat çalışmaları alanında ürettikleri yayınlarda yeni kavramlar, teoriler ve yöntemler ortaya koyabiliyor. Artık Türkiye’nin de bilimsel anlamda kendi kavramlarının, teorilerinin ve yöntemlerinin ortaya konulması, istihbarat çalışmalarına ilişkin yaklaşımının doktrine edilmesi önem taşıyor. Bu alanda akademik çalışmalarla bilimsel bilgi üretmek, Türkiye’nin istihbarat birikiminin kıymetlendirilmesinde ve gelecek vizyonunun oluşmasında önemli rol oynayacaktır.
MİA, istihbarat çalışmaları alanında iddialı olacak. Türkiye’de istihbarat konusunda çalışan ve bilgi üreten akademisyen, uzman ve ilgili kişilerden oluşan bir istihbarat topluluğu oluşturmayı hedefliyoruz. Bu topluluk aslında istihbarat konusuna kafa yoran, istihbaratı farklı bilimsel disiplinlerden ele alan kişilerin etkileşebildiği bir ortamın oluşturulmasıyla mümkün olacak. MİA olarak düzenleyeceğimiz çalıştaylar, sempozyumlar gibi bilimsel etkinliklerin yanı sıra yürüteceğimiz araştırma projeleri ile bu alanda çalışan kişiler arasında bir ağ oluşturacağız. İstihbarat topluluğunun Türkiye’de yeni bir sinerji oluşturacağını, bu alanda yeni çalışmalar ve yeni fikirlere kapı açacağını düşünüyorum.
BİLGİ SAVAŞLARININ YÜZYILI
Soğuk savaş dönemi bitti. Dünya liberal döneme girdi. Bu da geçti. 21. yüzyılda savaşlar artık bilgi savaşları şeklinde cereyan edecek. Tanklarla değil. İstihbaratın yüzde 80’i teknolojik, insan unsurlu değil. Robotların, yapay zekânın, teknolojik unsurların devreye girdiği bilgi savaşları olacak. Dünya çok kutuplu bir döneme girdi. Bizim de hazırlıklı olmamız gerekiyor. Türkiye’nin özgün çabalarını ortaya koymak gibi bir çabamız olacak. Dış dünya ile çok iyi ilişki kuracağız. Bizim faaliyetlerimiz ajan yetiştirmeye yönelik değil.
ÖĞRENCİ BAŞVURULARI
Akademi bünyesinde iki enstitü kurduk. Lisansüstü programlara öğrenci başvuruları yakın zamanda başlayacak. İlk aşamada İstihbarat ve Güvenlik Enstitüsü bünyesinde dört yüksek lisans programı açmayı planlıyoruz. İstihbarat Çalışmaları ve Güvenlik Çalışmaları’nın yanı sıra Bölge Araştırmaları Ana Bilim Dalı altında Afrika Çalışmaları ile Rusya ve Afrika Çalışmaları programlarını açacağız. Çünkü bölge araştırmaları MİA’nın vizyonunda önemli bir yer tutuyor. İlerleyen dönemlerde bu bölümlere yenilerini ekleyeceğiz. Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılacak iki program olan Bilgisayar Mühendisliği ile Elektrik-Elektronik Mühendisliği programlarında öğrenciler siber güvenlik, veri bilimi, yapay zekâ, kriptoloji, uydu ve uzay sistemleri gibi alanlarda eğitim görecek. Bu alanları tespit ederken Türkiye’nin stratejik önceliklerini göz önünde bulundurduk. MİA’dan mezun olan öğrencilerin, Türkiye’nin stratejik vizyonuna da katkı sunmasını planlıyoruz. MİA lisansüstü programlarına başvuru şartları ve kontenjanlar detaylı biçimde mayıs ayının son haftasında resmî web sitesi mia.edu.tr üzerinden duyurulacak.
Teşkilat mensuplarına da ders vereceğiz. İlk aşamada 100’e yakın öğrenci almayı planlıyoruz. Ülkemizin en büyük veri merkezi MİT. Bundan da istifade edeceğiz. Devlet kurumları arasında da veri paylaşımı olmalı. Bu kültürü yerleştirmeliyiz. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kritik dillerde eğitim vermek üzere bir Dil Okulu kurulacak. Dil Okulunda Çince, Rusça, Arapça, Farsça, İbranice, Ermenice, Yunanca ve ihtiyaç duyulan diğer diller de eğitim verilecek.”
DEAŞ / HORASAN YAPILANMASI İNCELENDİ
Millî İstihbarat Akademisinin yeni raporu “Terörizmle Mücadele ve Türkiye: DEAŞ/Horasan Yapılanması” yayınlandı. Rapor, açık kaynak verilerine dayanarak DEAŞ/Horasan yapılanmasının Orta Asya üzerinden yeni bir radikalleşme ve terör dalgası oluşturma stratejisinin dinamiklerini ele alıyor. Örgütün bölgede yapılanırken tarihî ve siyasi konjonktürden nasıl faydalandığı, eleman temin etme yöntemleri, eylem taktik ve stratejisi, propagandasında kullandığı söylem ve anlatı irdeleniyor.
Aynı zamanda eleştirel bir yaklaşımla uzun süreli istikrarsızlaştırıcı müdahalelerin ne tür siyasi, kültürel ve toplumsal kırılganlıklara yol açtığı, bunun da radikal ideolojilerin yerleşmesi ve kökleşmesinde rol oynadığı ve şiddet döngülerini sürekli hâle getirerek toplulukları sömürü ve manipülasyona karşı daha savunmasız hâle getirdiği vurgulanıyor.