İsrail’in mayın eşekleri!

Ortadoğu’yu ve dünyayı kana bulayan canilerin, bilhassa ülkemizi yıllardan beri adı konulmamış bir çete savaşına sürükleyen ABD destekli PKK/PYD terör örgütleri büyük İsrail projesinin adeta mayın eşekleridir. Gayesi Kürt halkına hizmet olmayan bu taşeron örgütler, hem İslam coğrafyasına hem de Türkiye’nin bölgesinde süper güç olmasına zarar vermektedirler.

Bu taşeron örgütlerin hedefi kitle hareketlerini başlatmak, kamuyu yani devleti zayıflatarak küçültmektir. Hedefi dünyayı bin parçacık küçük devletlere bölüp sonrada tıpkı Filistin’de olduğu gibi dünya milletlerini yakıp yıkmak olan İsrail, bütün milletler için ciddi bir tehlikedir. Bir düşünün. Nerede bir Müslüman ülke varsa orada kan ve göz yaşı mevcuttur. Bu kan ve göz yaşları planlı bir projenin eseridir. Dünya milletlerini tek bir kutupta toplayan bunların birbirilerini yemesine seyirci kalan Birleşmiş Milletler aslında büyük İsrail’in koruyucusu, ABD’nin de modern silahlarla silahlandırdığı, finanse ettiği terör örgütleri de mayın eşekleridir.

ABD’nin kıtalarca ötede durması gerekirken, gelip burnumuzun dibine kadar girmesi terör örgütlerine TIR’larca silah desteği vermesi tesadüfi bir olay değildir. Nitekim bu endişelerimizi haklı kılan bir açıklama da Doğu Perinçek beyden geldi. Doğu bey, Abdullah Gül’ün ve sözde yol arkadaşlarının siyaset sahnesine çıkmaya hazırlanması ile ilgili olarak 2003 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile yaptığı 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşmayı gündeme yeniden getirdi. Doğu Perinçek “Abdullah Gül siyaset meydanına çıkmadan önce Türk Milleti’ne bu anlaşmanın içeriğini açıklamalı. Abdullah Gül, 1 Mart Tezkeresi’nin Meclis’te reddedilmesinin ardından Powell ile yaptığı anlaşmayı, 2003 yılında Vatan Gazetesi’nden Sedat Sertoğlu’na verdiği röportajda itiraf etmişti.” diyerek bizim ne kadar unutkan olduğumuzu da yeniden hatırlatmış oldu.

Çok önemli bir ittifakı da deşifre eden Doğu Perinçek bey, “CHP Amerika’nın projeleri içinde, PKK’yı koruyor, HDP’yi koruyor. Kayyumlara karşı çıkıyor. Hendekler gömüldüğü zaman ‘durun’ diyor. Fırat Kalkanı olduğu zaman ‘girmeyin’ diyor. Atatürk’le ilgisi kalmadı. Dersim olayında Atatürk’e ‘katil’ diyen, ‘1930’lara hiçbir şekilde kefil olmayacağını’ söyleyen bir CHP’nin Atatürk’le ne ilgisi var? “

CHP tabanı bunu anlamalı diyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, “FETÖ o yürüyüşün merkezinde. Bu ittifak hikayesinin temeli Ankara-İstanbul yürüyüşünde başladı. FETÖ, CHP, HDP, PKK, Abdullah Gül, Davutoğlu, Ali Babacan bugün bir ittifak oluşturmuş durumda. Seçimlerde öyle, önümüzdeki seçimler için planlar öyle. Her olayda öyle. FETÖ’ye bakın, hapishanede herkes CHP’ye oy veriyor. Bu ittifak niçin? Çünkü Türkiye Amerika’ya direnmeye başladı. Türkiye 24 Temmuz 2015 yılından itibaren PKK’nın üzerine yürüdü, hendeklere gömüyor. Amerika’nın Gladyo’sunu Türk ordusu, polisi 15-16 Temmuz’da yerle bir etti. Kontrgerilla’sı, Gladyo’su, NATO’su Türkiye’deki mevzilerini kaybediyorlar. Türkiye Amerika’ya direnen bir çizgiye girdi. Amerika da buna karşı Tayyip Erdoğan’ı, MHP’yi, BBP’i ve Vatan Partisi’ni devamlı suçluyor, psikolojik savaş yürütüyor. Türkiye’de Amerika’nın kurduğu sistem çöküyor.” Nokta!..
Şimdi bu iddiaların ne kadar haklı olduğu ABD Büyükelçiliği’nin, resmi Twiteer hesabından FETÖ firarisi Ergün Babahan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan paylaşımını beğenmesi, sıkışınca da bir kuru özür dilemesi ne anlama geliyor? ABD’nin bin devletçik projesini başta Devlet Bahçeli bey olmak üzere, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile milli İHA ve SİHA’ları üreten Bayraktar’ı hedef tahtasına almıştır. Çünkü bu üç isim Büyük İsrail projesini ve ABD’nin sömürge düzenini bozmuştur. Figüran FETÖ ve avaneleri sayesinde teslim almak istenen Türkiye bu baş kaldırma sayesinde ABD’nin çöküş sebebi olacaktır. Sömürge düzeni bitmek üzere. ABD, sürekli olarak terör örgütleriyle iş tutarken hep suçüstü yakalanmıştır. ABD bir dünya devleti değil, bir dünya terör üretme merkezi haline gelmiştir. Bir düşünün ABD üslerinin ve askerlerinin olduğu, yada barış için girdiği her Müslüman ülkelerde hep kan ve göz yaşı hakim olmuştur. ABD, Allah’ın izniyle bu kan ve gözyaşların boğulup batacaktır.

Şimdi gelelim, Devlet Bahçeli beyin Tweetter meselesine. Bu mesele ABD çıkarlarını yerle bir eden Türk’ün vakur duruş sergilemesini yeğleyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin meselesi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli bir meselesi haline gelmelidir. Cumhurbaşkanı Hükümet sitemi, o terörist sever büyükelçiyi istenmeyen adam ilan edip, derhal yurt dışı etmelidir. Ülkemizi her alanda dar boğaza sürüklemek isteyen çakma müttefik ABD ile ilişkiler artık yolun sonuna gelmiştir. ABD, Büyük İsrail projesi için Türkiye’yi ve bu coğrafyayı kan gölüne çevirmek istiyor ama muvaffak olamayacaktır. Türkiye’nin dik duruşu, hem ABD’nin ve bölgemizi kan gölüne çevirmeye çalışan İsrail’in mayın eşeklerinin oyunu bozmuştur. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın, emperyal güçleri kurdukları oyunda boğsun.