Erken peşin TOKİ ödemesine yüzde 25 indirim müjdesi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOKİ’den ev veya iş yeri alıp, geri ödemesi devam eden vatandaşlar için yüzde 25 peşin ödeme indirimi kampanyası başlatıldığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu görüşmelerine katıldığı ABD porogramından döndü.Erdoğan, her yurt dışı gezisinde olduğu gibi dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlarken gündeme ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.13 Eylül’de başlayan ‘İlk Evim İlk İş Yerim’ projesi, büyük bir ilgi görürken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, daha önce TOKİ’den ev alarak borcu devam edenler için indirim kampanyası hazırladıklarını söylemiş ve bugünü işaret etmişti.

TOKİ borcu olanlara yüzde 25 indirim
Erdoğan, New York’taki Türkevi’ndeki söyleşide bu konuya da değindi.Cumurbaşkanı, borcunu kapatamayanlar için indirim müjdesini verdi.

Erdoğan, “TOKİ’den ev veya iş yeri alıp, geri ödemesi devam eden vatandaşlarımız için yüzde 25 peşin ödeme indirimi kampanyası başlatıyoruz.

Borcun tamamını kapatamayacak olanlar ise bakiyesinin yüzde 25’inden az olmamak şartıyla yapabildikleri kadar ödemeye yüzde 25 indirim alabilecek.

Kampanya bugün başlıyor
Bu kampanyadan, geri ödeme taksitleri 2021 yılı Haziran ayı sonuna kadar başlamış olan konut ve iş yeri alıcıları faydalanabilecek. Kampanya bugün başlayacak ve 19 Ekim’e kadar sürecek. Orada da inşallah kolaylaştırıcı olacağız.” dedi.

“Çeşitli fotoğraflarla destekleme imkanımız oldu”
Bir gazetecinin, “BM Genel Kurulu’na hitabınızda, Yunanistan’ın Ege’deki tavrını fotoğraflarla gösterdiniz. Liderlerle bir araya geldiğinizde yaklaşımları ne oldu? Görüştüğünüz liderlere ayrıca İletişim Başkanlığının hazırladığı kitap seti hediye ettiniz. Artık ‘Türkiye’ demeye başladılar mı?” sorusu üzerine Erdoğan, görüştüğü liderlerin hepsine bu kitap setinden takdim ettiğini, çalışmanın çok iyi hazırlandığını belirtti.

“Ülkemizin adının ‘Türkiye’ olarak kullanımında da yabancılar işi bayağı kavradılar. Hatta belli yerlere artık Türkiye olarak asıyorlar.” diyen Erdoğan, bunların hepsinin çalışınca olacağına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Her toplantıya, her görüşmeye, her konuşmaya ciddi manada iyi hazırlanıyoruz, dersimizi iyi çalışıyoruz ve bu şekilde de liderlerin karşısına çıkıyoruz. Buralarda yaklaşımlarımızı destekleyen görsel ve yazılı dokümanlar kullandık, kullanıyoruz. BM Genel Kurulu’ndaki konuşmamızı da çeşitli fotoğraflarla destekleme imkanımız oldu. Bunları sunuma dahil etmek, konuşmamıza ayrıca bir zenginlik kattı. Gösterdiğim fotoğraflardan biri de Yunan sahil güvenlik güçlerinin botlarını batırması sonucu hayatını kaybeden 9 aylık Asım bebek ve 4 yaşındaki Abdülvahap’ın cansız bedenlerinin fotoğrafıydı. Gelenler özellikle hep bunu sordu. Bu yavruların cansız bedenlerinin fotoğrafını göstermek suretiyle dünyaya buradan bir insanlık dersi verelim istedik ve bu insanlık dersini de verdiğimize inanıyorum. Asım bebek ve Abdülvahap’ın o acı fotoğrafını görüp de etkilenmemek mümkün değil. İşte bunları tüm dünyaya yaymak ve tüm dünyaya bunları kabullendirmek lazım.”

“Sonunda dediğimiz noktaya geldiler”
ABD Başkanı Joe Biden’ın, BM Güvenlik Konseyiyle ilgili yaptığı açıklamaya da işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Biden’ın özellikle BM Güvenlik Konseyiyle ilgili yaptığı açıklama haklılığımızı ortaya çıkardı mı? Sonunda dediğimiz noktaya geldiler mi? Şimdi ‘Hem daimi üyeleri artıralım hem geçici üyeleri artıralım.’ diyorlar ama ben aynı noktada değilim.

Ben diyorum ki daimi ve geçici olmamalı, tek tip olmalı, tamamen dönüşümlü üyelik sistemini getirmek lazım. Bu dönüşümlü üyelik sistemiyle burada şu anda 193 üye mi var? Bu 193 üyeyi dönüşümlü hale getirmek lazım. 20 ise 20 ama bu dönüşümlü olmalı. İki yılda bir bunlar dönüşüme tabi olmalı ve bu dönüşüme tabi olmak suretiyle 10-10 şeklinde bu dönüşüm devam eder ve herkes burada adeta birer daimi üye olarak bir sene veya iki sene kalır. Çünkü el kaldır, el indir… Bu devri artık kapatması lazım BM’nin. Tam aksine Güvenlik Konseyinin üyeleri burada hakikaten ciddi manada etki sahibi olmalı.”

“193 ülkenin tamamının buradan nasibini alması lazım”
Şu anda Japonya’nın, Almanya’nın “Ben niye yokum?” dediğini aktaran Erdoğan, “Aynı şekilde biz de Türkiye olarak ‘Ben niye yokum?’ diyoruz. Öyleyse bunu hemen aşmamız lazım ve burada 20 daimi üyenin 10’arlı şekilde değişimi olabilir ve 10’arlı şekilde olan değişimle birlikte de artık bu 193 ülkenin tamamının buradan nasibini alması lazım. Böylece hepsi de ‘Benim de burada yetkim var ve ben bu yetkimi kullanıyorum, kullandım.’ der. Bunun önünü açmak lazım. Ben buraya da geleceklerine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Biden’ın açıklamasının aslında bunun bir yol haritası olduğunu ve bu yol haritasının öyle kolay ortaya çıkmadığını belirterek “Şimdi ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ derken veya ‘Daha adil bir dünya mümkün.’ derken, işte buralardan buraya geldik. Ben bunu da başaracağımıza inanıyorum.” dedi.

“Yunan Dışişleri Bakanı benim muhatabım değil”
Yunanistan ile görüşmeme konusundaki tavrın devam edip etmeyeceği ve Yunan Dışişleri Bakanı’nın açıklamaları hakkındaki görüşlerinin sorulmasına karşılık Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Yunan Dışişleri Bakanıyla ilgili çok fazla söyleyecek sözüm olamaz, benim muhatabım değil. O konuşacaksa bizim Mevlüt Bey’le görüşsün, onunla konuşsun. Fakat Sayın Başbakan ne yazık ki Türkiye ile kendi durumlarını bilmiyor. Biz Türkiye’de Rum nüfusunun azalmasından yana olan bir iktidar olmadık. Tam aksine, örneğin ben Bozcaada’da, Gökçeada’da gezdiğim zaman orada yaşayan çok az sayıda Rum vatandaşlarımıza hep sormuşumdur, ‘Nerede senin çocukların?’ ‘Amerika’da.’ dedi. ‘Getirin, burada yaşasınlar.’ dedim. ‘Çocuğumu Amerika’dan getiremiyorum.’ dedi. Bu neyi gösteriyor? Demek ki onun Türkiye’de yaşama diye bir arzusu, derdi yok. Olsa, bizim kapımız açık. O çocuğa biz eğer vatandaşlığı yoksa vatandaşlık da verirdik. Hatta bir keresinde çok da manidardı, birinin bir Türk kızıyla evlenmesine ailesi müsaade etmemiş, ‘Benden yardım isterseniz, ben gayret edeyim.’ dedim. Bir de şu var, Sen Sinod Meclisi’nin belli sayıda meclis üyelerinin olması lazım. Sen Sinod Meclisi 7’ye düşmüştü. Belli sayıya sahip olmadığı için Patrik Bartholomeos’a dedim ki ‘Dışardan sen papazları getir, ben bunlara vatandaşlık vereyim çünkü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması lazım ve böylece Sen Sinod Meclisi’ni tamamlamış ol.’ Öyle tamamladılar. Ama Yunan Dışişleri Bakanı’nın bunlardan haberi yok. Bunlar uzayda dolaşıyor. Bizim her zaman için kapımız açık, vatandaşlık da veririz.”

Kendi dönemleri içerisinde hiçbir Rum’u ülkeden sürmediklerini vurgulayan Erdoğan, “Ama onların şu anda Batı Trakya’da bizim vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza yaptıkları zulmün haddi hesabı yok. Son dönemlerde bizim oradaki din adamlarımızın atamalarını bile kendileri yapmak istiyorlar. Sen ne anlarsın bizim din adamının durumundan, yapısından? Biz böyle bir gayretin içerisinde olduk mu? Biz kalkıp da buradaki papazların atamasını vesairesini yaptık mı? Hayır.” değerlendirmesini yaptı.

“F-16’da hava olumlu istikamette gelişiyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “F-16 konusunda son durum nedir? F-16 için yapılan görüşmeler, F-35’in de önünü açar mı?” sorusu üzerine, şu anda F-16 satın almakla ilgilendiklerini söyledi. ABD Başkanı Joe Biden ile bu konuda olumlu görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bu konuya ilişkin Cumhuriyetçi senatörlerle de bazı görüşmelerinin olduğunu anlattı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da muhatabıyla görüşmelerini yürüttüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Hava olumlu istikamette gelişiyor. Temenni ederiz ki bu olumlu hava devam eder. Bir an önce de bu işten bir netice alırız diye düşünüyorum. Sayın Biden’la resepsiyonda geniş bir görüşme fırsatı bulamadık. Daha sonra telefon diplomasisiyle belki bu konuları görüşme imkanımız olur ama Milli Savunma Bakanı’mızın, Dışişleri Bakanı’mızın yapacakları görüşmelerle süreci takip edeceğiz. Gelişmeler şu an itibarıyla olumlu istikamette gidiyor.”

“Kafkasya’da bizim de bazı hamlelerimiz olacak”
Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin, Ermenistan’ı ziyaretinde hem Türkiye’yi hem Azerbaycan’ı suçlayan açıklamalarda bulunduğunun belirtilmesi ve “Bu ziyaret, Güney Kafkasya’da Karabağ savaşından sonra sağlanan istikrara bir darbe olur mu?” sorusu üzerine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Pelosi’nin bu ziyaretiyle kalkıp Kafkasya’daki bu gelişmelere darbe vuracak ne mecali ne cürmü var. Ben inanıyorum ki o, birçok yeri de rahatsız etmiştir. Hiç fazla abartmaya falan da gerek yok. Şimdi biz de bazı hazırlıkları yapıyoruz.

Buradan döndükten sonra gereken adımları da atarız. Şimdi Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi var. Şu anda Prag’daki zirveye katılıp katılmama gibi bir değerlendirme içindeyiz. Prag’daki zirveye katılmamız halinde, Paşinyan’ın oraya gelme durumu var. ‘Orada görüşebilir miyiz?’ diye de bir düşüncesi olmuş galiba.

Belki orada kendisiyle bu konuları ayrıca bir görüşme durumumuz olabilir fakat bu konularla ilgili Kafkasya’da bizim de bazı hamlelerimiz olacak. Onun da şimdilik sadece planlama süreci içerisindeyiz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle de bunları konuşup, ona göre adımlarımızı atacağız.”

Rusya ile ekonomik ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği ve ABD’nin, Rusya ile bankacılık alanındaki ortak girişimleri mercek altına alındığının hatırlatılması ve “Türkiye’ye yaptırım hamleleri gibi bir eğilim söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine, Mir Kart’ın, Rusya ile Türkiye arasında bir adım olduğunu, bu konu hakkında atacakları adımların değerlendirmelerini ilgililerin yaptığını, ona göre adımlarını atacaklarını belirtti.

Erdoğan, “Alternatifimiz var, o ayrı. Ama bütün dert, işte bu yaptırımların farklı versiyonları. Bunlar gerçekten dostluğa falan yakışmıyor, ekonomik ilişkilerimizin düzenlenmesine yakışmıyor. Biz şimdi ister istemez ne yapacağız? Alternatifleri ne olabilir, bu alternatifler üzerinde ilgili bakan arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bu görüşmelerden sonra da İstanbul’da cuma günü inşallah bütün ilgili arkadaşlarımı toplayacağım. Onlarla bir toplantı yapıp, burada da nihai kararımızı vereceğiz.” dedi.

Sosyal konut projesi
Sosyal konut projesine ilişkin bir soruya karşılık da Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en geniş, en kapsamlı konut kampanyasını başlatmış olmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Erdoğan, ekim ayı sonuna kadar sürecek başvurulara ilk gün 1 milyon talebin geldiğine, şu anda başvuru sayısının 5 milyona yaklaştığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özellikle gençlerimiz projeyi ciddi manada sahiplendi. Kampanyaya gösterilen teveccüh aslında vatandaşımızın devletine olan güveninin bir işaretidir. Devlete güvendiği için de buna böyle ilgi gösteriyor. Burada 422 milyar lirayı aşan bir yatırım değerinden, 200 binden fazla yeni istihdamdan, 250 alt sektörü ilgilendiren bir ekonomik hareketlilikten bahsediyoruz. Böylesine dev bir yatırım çarpan etkisiyle çok daha büyük bir ekonomik hareketliliğe zemin hazırlıyor.” diye konuştu.

Bir süredir dengesiz görünüm sergileyen kira ve konut fiyatlarının da makul seviyelere düşmesini beklediklerini, bunun gerçekleşeceğini vurgulayan Erdoğan, tüm bunlara rağmen muhalefet tarafının projeyi eleştirmek için gösterdiği gayreti de anlamakta zorlandıklarına dikkati çekti.

“Esasen muhalefet ile bizim aramızda şöyle açık net bir fark var, biz dertliyiz, inanın bunların derdi yok. Bunlar başka yerlerde, işleri güçleri alavere dalavere.” ifadesini kullanan Erdoğan, kendilerinin tek derdinin “millet”, bunların derdinin ise “illet” olduğunu söyledi.

Erdoğan, hiçbir fark gözetmeksizin, her insanın huzuru ve refahı için koşturduklarını, sadece dertli değil aynı zamanda millete bu imkanları sağlamakla sorumlu olduklarını da devamlı ifade ettiklerini anlattı.

“Öyle yıl sonunu falan beklemeyeceğiz”
Sosyal konut projesi gibi hayırlı bir adımda bile suyu bulandırmaya, bununla yetinmeyip millete hakaret etmeye çalışanların bir derdinin, sorumluluğunun bulunmadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Öyle veya böyle biz bunu başardığımızı göstereceğiz. Bir defa 81 vilayetimizin tamamında yaşayanlara bizim bu konutları teslim etmemiz, bunlara en güzel cevap olacak. Şimdi bu ilk etapta attığımız adım. Öyle yıl sonunu falan beklemeyeceğiz. Ben Murat Bey’e de ifade ettim, öyle yıl sonunu falan bekleyecek zamanımız yok. Hemen Anadolu’dan başlamak üzere bir defa temelleri atmaya başlayalım, küçükten büyüğe. Oradan da Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Kayseri vesaire buralara doğru işi genişleteceğiz. Bunlar kurdukları masaya, yabancı büyükelçilerden, terör örgütleri yandaşlarına kadar herkesi toplayıp bir tek milleti dışarda bırakmak suretiyle netice alacaklarını zannediyorlar ama yok…”

Sosyal konut projesindeki bu adımı atmakla beraber seçimden sonra da bu işin ikinci etabını başlatacaklarını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunlar ikinci etabı da duyunca tabii iyice rahatsız oldular. Çalış, sen de yap. Ama senin öyle bir derdin yok. Biz muhalefete sadece diyoruz ki ‘Siz gelin, bizi izlemeye devam edin.’ Ama bunlar seyirci olmayı da bilmiyor. Bizim durumumuz bu noktada çok çok farklı. İnşallah biz öncelikle 250 bin, ardından bir 250 bin daha olmak üzere toplamda 500 bin konutluk bu projeyi de milletimizin hizmetine sunarak farkımızı bir kez daha ortaya koyacağız.

Tabii bir taraftan da arsaları yetiştireceğiz. 250 bin konut amaçlı arsayı da hazırlayacağız. Ayrıca 50 bin iş yeriyle ilgili adımımızı da hızla atıyoruz. İnşallah dükkan sahibi olmak isteyenler de orada olacaklar.”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kışlasız bedelli olur mu?

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kışlasız bedelli askerlik uygulamasının gündemde olmadığını söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası …

Bir yanıt yazın