Türkiye Ziraat Odaları Birliği Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’de tarımın bittiğini” iddia edenlerin art niyetli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Çiftçiler Günü’nde önemli mesajlar verdi.
Son 21 yılda uygulanan politikalarla çiftçilerin hakkını verdiklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye’de tarımın bittiğini söyleyenlere de net bir şekilde cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasının devamında şu detaylara değindi:
“Ancak ‘Türkiye’de tarım bitti’ demek büyük bir art niyettir”
Zaman zaman Türkiye’nin tarım politikası değersizleştiriliyor. Bunlar çiftçilerimize hakarettir. Elbette her ülke gibi bizim de sıkıntılarımız var. Ancak ‘Türkiye’de tarım bitti’ demek büyük bir art niyetin yanı sıra cehalettir.
“Çiftçi kardeşlerimize demokrasimize verdikleri destekler için minnettarız”
Çiftçilerimizin gününü tebrik ediyorum, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dilerim. Çiftçilerimize bereketli bir yıl dilerim. Çiftçi kardeşlerimize ülkemize kazandırdıklarından ötürü teşekkür ederim. Çiftçi kardeşlerimize demokrasimize verdikleri destekler için de minnettarız ve müteşekkiriz.
Türkiye’yi vesayetin her türlüsünden kurtarma mücadelesini birlikte verdik. Demokraside, ekonomide, hayvancılıkta, üretimde ülkemizi hayal edilemeyecek seviyeye getirdik. Bunların hepsini çiftçilerimizle omuz omuza gerçekleştirdik.
“Son 21 yılda çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri gayretin karşılığını vermeye çalıştık”
İnsanoğlunun sadık yari topraktır. Toprak olmazsa hayat olmaz, ne dünyada kalacak yer ne de öteki dünyada yatacak yer olur. Biz toprağı ne kadar beslersek, toprak da bizi yaşatır. Gerekli yatırımı yapmazsanız toprak da size bakmaz, sizi beslemez. Son 21 yılda çiftçi kardeşlerimize hak ettikleri gayretin karşılığını vermeye çalıştık.
Ülkemizin tarımsal potansiyelini öne çıkarmak için hibe desteği sağladık. Üretimin gelişmesi reel rakamlarla için 1 trilyon 364 milyar lira tarım desteği verdik. Üreticilerimizin yoğun emeği sayesinde tarım orman sektörümüz son 21 yılın 16’sında büyüme kaydetti. Sürdürülebilir tarımsal üretim ve gıda arz güvenliği için 93 milyon dekar olan 440 tarımsal ovamızı koruma altına aldık. TARSİM ile üreticimizin emeğini koruduk, koruyoruz.
“Fırsatçılara göz açtırmayacağız”
Fındık, incir, kiraz ve kayısı üretiminde dünyada açık ara birinci sıradayız. Sebzede dünyada 4’üncü, meyve üretiminde ise 5’nci sıradayız. İhracatımızı 3,8 milyar dolardan 31 milyar dolara ulaştırdık. Son 22 yılda tarla bitkileri üretimini 78 milyon tona, meyve üretimini 27 milyon tona taşıdık.
Kimi çıkar odakları fiyat manipülasyonu üzerinden piyasayı bozuyor. Milletin aşına göz dikenlerden bunun hesabını mutlaka soracağız. Devletimizin ilgili kurumlarının eli daha da güçlenecek. Fırsatçılara göz açtırmayacağız. Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı yürüttüğümüz kararlı mücadeleyi birkaç tamahkarın fiyat oyunlarına kurban vermeyiz, veremeyiz.
“Organize tarım bölgeleri kuruyoruz”
Hayvansal üretimi ülke genelinde planlı üretime dahil edeceğiz. İlk defa genç ve kadın üreticilerimize yüzde 70 ek destek sağlayacağız. Hayvan hastalıklarıyla mücadele için yeni tedbir alacağız. Anaç hayvan üretimini artıracağız. Islah eylem planını hayata geçireceğiz. Amacımız ülkemizin potansiyelinin en üst seviyede kullanılmasının teminidir. Organize tarım bölgeleri kuruyoruz. 41 ilde 60 noktada bu çalışmaları yapacağız. Balıkesir’de dünyanın en büyük tarım bölgesi yapılıyor.
“Biz su zengini değiliz, aksine su fakiriyiz”
Gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünya için tarım ikamesi olmayan bir sektör olmaya devam ediyor. Sektörün sorunlarını asgariye indirmek için kapsamlı çalışma başlattık. Planlı tarımsal üretime geçilmesini sağlayacağız. Çiftçi sayımızı artıracağız. Biz su zengini değiliz, aksine su fakiriyiz. Ama şimdi artık kapalı sisteme dönüştürmek durumundayız. İsrafı kaldıracağız, sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracağız. Şehirlerimizin tarım altyapısını daha da güçlendireceğiz. Üreticileri koruyacağız, tüketicilere kaliteli ürün sağlayacağız.
Hedefimiz tarıma uygun olan her karış toprağımızı değerlendirmektir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini günden güne daha çok hissediyoruz. Boşa harcanacak tek bir damla suyumuz yok. Meralarımız, ormanlarımız bizim hayat damarlarımızdır. Gelecek nesillere aktaracağımız bu değerlere sahip çıkmalıyız.