Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Organize Sanayi Bölgeleri Mesleki Eğitim Merkezleri Açılış Programı”na katıldı. AK Parti iktidarında eğitimde katedilen aşamaya dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de eğitim bütçesinin 7,5 milyar lira olduğunu hatırlattı.
Buna karşın 2022 yılında eğitime ayrılan bütçenin 274 milyar 384 milyon liraya ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, atama müjdesi verdi.
“AY SONUNA 15 BİN ÖĞRETMEN ATANACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin içindeki şartları ne olursa olsun eğitimi göz ardı etmeyeceğiz. 2002’de eğitime bütçeden 7,5 milyar lira ayrılmışken, 2022’de yüksek öğretim dahil 274 milyar 384 milyon liraya çıktı. Derslik sayımızı 606 bin seviyesine taşıdık. Okullarımızın öğretmen eksiğini giderdik. İnşallah bu ay sonunda 15 bin öğretmen atamasını daha yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:“Mesleki eğitime özel önem veriyoruz. Ancak eğitim gibi yıkmanın ve bozmanın kolay yapmanın ve ihya etmenin zor olduğu meselede geçmişin hatalarını telafi etmek unutmayın zaman alıyor. Buna rağmen attığımız adımlarla bunlar çok önemli, OECD ülkelerinin ortalamasının altına düşen mesleki eğitimin orta öğretimdeki payını biz yeniden yükselttik. Orta öğretimden yeni mezun olanlar arasından mesleki eğitim mezunu oranı yüzde 43’e yükseldi. Yeni bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. Açacağımız uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleriyle gençlere mesleki eğitim imkanı sağlayacağız. Mesleki eğitim merkezlerimiz ecdadımızın ahilik mirasının bir yansımasıdır. Mesleki eğitim merkezindeki çırak öğrencilere asgari ücretin yüzde 30’unun ödenmesini sağlayan kanun değişikliği tamamlandı. Kalfalık yeterliliği kazanan 12. sınıf öğrencilerine ise asgari ücretin yarısı kadar 2 bin 126 lira ödeme yapılacak. İşletmelerce üstlenilecek bu ödemelerin tamamı devlet katkısı olarak karşılanacak. Ayrıca sigortasını da yapacağız. Yıl sonuna kadar bir milyon genci mesleki eğitim merkezlerine dahil etmeyi planlıyoruz.
Türk ekonomisi sanayisi ve eğitim sistemi açısından çığır açan bir projeyi daha hayata geçiriyoruz. OSB’lerimiz eğitim alanında sorumluluk üstleniyor. Bu projenin ülkemiz, öğrenci, öğretmenlerimiz ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum.
TÜRKİYE’NİN SANAYİDE GERİ BIRAKILMASI
Millet olarak uzun yıllardır dünyada hak ettiğimiz konuma gelmenin gayreti içindeyiz. Ülkemiz 1950’lerdeki 1970’lerdeki 1990’lardaki büyük dönüşümleri hep kaçırdık. Kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler hep kalkınırken biz geride kaldık. Türkiye’nin sanayileşme konusunda geri bırakılması kötü niyetli bir senaryonun eseridir.Sanayimizi geliştirmek için adım atan müteşebbislerimizin önünün ayak oyunları ile kesilmesi, idealist siyasetçilerimizin alay konusu yapılması gayet bilinçli eylemlerdir.Ülkemiz 1950’lerdeki, 1970’lerdeki, 1990’lardaki büyük dönüşümleri hep kaçırdı. Aşağı yukarı aynı şartlarda kalkınma yarışına girdiğimiz ülkeler hızla gelişirken biz geri kalmışlığa mahkum edildik.Bu sürecin bir tarafında eğitim-öğretim de vardı. Eğitim-öğretim meselesinde ayağı bu topraklara basan özgürlükçü bir sistem yerine formatlayan, dayatmacı modeller tercih edildi.
VESAYETİN EĞİTİME OLUMSUZ ETKİSİ
Darbe ve vesayet dönemlerinde eğitim sistemimize yapılan anti demokratik müdahalelerle eğitim sistemimiz iyice çıkmaza sürüklendi.Göreve geldiğimizde her alanda olduğu gibi eğitimde de sorunlarla boğuşan Türkiye manzarası ile karşılaştık. Toplumumuzun tüm kesimleri adeta kan ağlıyordu. Hemen kolları sıvadık ve milletimize Türkiye’yi dört ana sütun üzerinde yükseltme sözünü verdik. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu ifade ettik.Kız öğrencilerimize özellikle yönelik ötekileştirici, baskıcı uygulamaları ortadan kaldırarak her seviyede eğitime katılımlarını artırdık. Halihazırda temel eğitimde kız ve erkek çocuklarımız eşit oranda eğitime erişmiş durumdadır. Ancak ülkemizde halen bazı çevrelerin, kız çocuklarımızın eğitim haklarını özgürce kullanmasından rahatsızlık duyduklarını biliyoruz.Buradan dikta hevesleri depreşenlere şu ikazı yapmak istiyorum. Tek parti faşizminin geride bıraktığı acı hatıraları milletimize bir daha kimse yaşatamaz. Kız çocuklarımızla okulları arasına yeni duvarların örülmesine izin vermeyiz. Eğitim öğretim özellikle de kaliteli eğitim aydınlık yarınlarımızın teminatıdır.”