Türkiye’nin Suriye’deki askeri harekatıyla ilgili İran’dan farklı açıklamalar geldi. Cumhurbaşkanı Reisi terörle mücadeleye destek verirken, Hamaney operasyonun Suriye’ye zarar vereceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran’da mevkidaşı İbrahim Reisi ile bir araya geldi.
Başkent Tahran’da gerçekleştirilen zirvenin ardından, Erdoğan ve Reisi kameraların karşısına geçti.
Terörizmle mücadele
Reisi, ekonomoik iş birliğinden terörle mücadeleye çeşitli alanlarda iş birliğine ilişkin mesajlar verdi.
İran lideri, “Güvenlik alanındaki iş birliği çok önemli konulardan birisi, iki bölgenin güvenliği ve sınır bölgelerinin güvenliği ele aldığımız konulardan birisi oldu. Terörizmle, organize suçlarla mücadele görüşüldü.” dedi.
“Terör örgütlerinin farklı isimleri olabilir”
PKK’nın İran uzantısı PJAK ve YRK’nın yanı sıra YPG ve PYD gibi örgütlere işaret eden Reisi, “Terör örgütlerinin farklı isimleri olabilir, ama her kim halklarımızın, sınırlarımızın güvenliğini tehlikeye atıyorsa onlarla mücadele etmeliyiz. Batı’da uygulanan ikili standartlar var. Terörizmle her başlık altında mücadele edilmeli.” ifadelerini kullandı.
Hamaney, Suriye’ye operasyona karşı çıktı
Diğer taraftan İran dini lideri Ali Hamaney ise farklı bir açıklamaya imza attı. İran devlet televizyonu, Hamaney’in Suriye’ye olası askeri operasyona karşı çıktığını duyurdu.
Habere göre, Hamaney, “Suriye’ye yapılacak askeri operasyon, bölgeye zarar verir ve teröristlere yarar sağlar.” iddasını öne sürdü.
“İrademizi ortaya koyduk”
Hem Türkiye’nin hem de İran’ın Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını vurguladığını dile getiren Reisi, “İki ülke arasındaki ilişkiler, uluslararası iş birliğiyle sonuçlanabilir. Bu da uluslararası güvenliğin artmasını sağlar. Bu konudaki irademizi ortaya koyduk.” diye konuştu.
“30 milyar dolarlık bir rakam belirledik”
Öte yandan Reisi, “Ticaret hacmi, iki ülkede bulunan potansiyele ve kapasitelere göre çok aşağı seviyelerde. 30 milyar dolarlık bir rakam belirledik. Bu da mevcut ticaret hacminin 3 katına çıkarılacağı anlamına geliyor.” dedi.
“Ziyaret, dönüm noktası niteliğinde”
İran Cumhurbaşkanı, “Ziyaret, iki ülke için dönüm noktası niteliğinde.” şeklinde konuştu.
İki ülke arasında yatırımın geliştirilmesi konusunu görüştüklerini aktaran Reisi, ortak sanayi siteler kurulmasının, üzerinde anlaştıkları konulardan biri olduğunu kaydetti.
“Parlak bir geleceğe ve iş birliğine şahit olacağımıza inanıyorum”
Reisi, “İki ülkede teknoloji parkları kurulması, müzakere konularımızdan bir tanesi. Doğalgaz anlaşmasının süresi uzatılacak. Sınır güvenliği, ele alınan en önemli konulardan biriydi. Parlak bir geleceğe ve iş birliğine şahit olacağımıza inanıyorum.” ifadelerine yer verdi.
“İki ülkenin kararlılığıyla 30 milyar dolara ulaşacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Önce dar kapsamlı sonra heyetler arası toplantılarımızı gerçekleştirdik. İstişarelerimiz ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracağına inanıyorum. Reisi’nin ortaya koyduğu İran’ın komşular ile ilişkilerin geliştirmesi kararını memnuniyetle karşılıyorum.
30 milyar dolarlık bir ticari hacme ulaşma hedefimiz vardı. Maalesef koronavirüs olayı sebebiyle ciddi bir gerilemeyle karşı karşıya kaldık. Şu an itibariyle 7,5 milyar doları yakaladık. Ben inanıyorum ki iki ülkenin kararlılığıyla 30 milyar dolara ulaşacağız.” dedi.
Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bu süreci hızlandırmamız mümkün. Gerek petrol gerek doğalgaz alanında atılacak adımlarla bu hızlanacak. Türkiye olarak savunma alanında son yıllarda ciddi bir sıçramamız var. Bu konudaki dayanışmamız çok ama çok önemsiyorum. Sayın Cumhurbaşkanının da ifade ettiği gibi terörle mücadelemiz büyük önem arz ediyor. Terör örgütleri her ülkenin de baş belasıdır.
Bildiğiniz gibi biz bunları NATO sözleşmesinin içerisine de soktuk. Çünkü bunlar hangi ülkede olursa olsun o ülkenin huzurunu kaçıran baş belalarıdır. Bugün burada yüksek düzeyli toplantımızın dışında bir önemli toplantıyı daha gerçekleştiriyoruz.
Astana süreci
O da Aslana üçlüsü olarak liderlerle bir araya geliyoruz. Gelişmelerin son halinin masaya yatırmış olacağız. Astana sürecinin yeniden bir değerlendirme ayağa kaldırma süreci olacaktır.”