Diyarbakır anneleri, 1107 gündür teröre karşı direniyor!

Dünyada teröre ve terörizme karşı verilen ilk ve tek sivil kadın hareketi olan “Diyarbakır Anneleri Nöbeti” uluslararası literatüre geçti.

Dünya genelinde teröre karşı mağdur ailelerin yaptığı en uzun süreli sivil direniş eylemi olan Diyarbakır Anneleri Nöbeti, uluslararası literatüre geçti.

Uzman isimlerin katılımı ile Diyarbakır ve İstanbul’da yapılan iki ayrı oturumun gerçekleştirildiği Evlat Nöbeti Aileleri Çalıştayı’na, 25 STK temsilcisi ile birlikte akademisyen, gazeteci ve siyasetçiler katıldı.

Kurul başkanlığını AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün üstlendiği etkinliğin koordinatörlüğünü ise Doç. Dr. Âdem Palabıyık yaptı.

Çalıştayı “tarihî bir etkinlik” olarak nitelendiren Doç. Dr. Palabıyık “HDP, bölgede terör için bir ‘ara istasyon’ görevi ifa ediyor. Evlat Nöbeti, HDP’nin maskesini de bu anlamda düşürdü.

İslam’ın bölgede güçlenmesi için yerel dinamiklerin ve medreselerinin daha etkin olmasına dair söylem güçlendi. Çalıştayda, bu hareketin dünyada teröre ve terörizme karşı verilen ilk ve tek sivil kadın hareketi olduğu da vurguladı” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Palabıyık, çalıştayla ailelerin direnişinin uluslararası arenaya taşındığını belirterek “Bu çalışma ile Diyarbakır ailelerine dair literatür probleminin de önüne geçilmiş oldu.

Çünkü çalıştaya kadar bu konu ile alakalı hiçbir bilimsel veya akademik çalışma yapılmamıştı. Bu çalıştay, yapılacak lisansüstü veya doktora çalışmalarına da öncülük edecektir” diye konuştu.

PLANLI BİR HAREKET DEĞİL

Çalıştay sonrası 25 ilkeden oluşan sonuç bildirgesi yayımlandı. Diyarbakır Kurşunlu Cami önünde okunan bildirge; Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Arapça olarak da yayınlandı. Uluslararası medyada da ilgi gören çalıştay sonuç bildirgesinde “annelik ve babalığın” siyaset üstü kavramlar olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“Evlat Nöbeti Aileleri planlanmış ve örgütlü bir hareket değildir. Doğal, kendi seyrinde devam eden ve spesifik olarak ortaya çıkarak, sonradan işlevselleşen bir harekettir. Evlat nöbeti kimlik üstü bir bağlama sahiptir.

Hiçbir ailenin kendisini yalıtıcı bir kimlikle ifade etmediği, tam tersine bütünleştirici bir kimlik vurgusu yaptığı anlaşılmıştır.

Evlat nöbeti, annelik ve babalık duyarlılığı üzerinden süreci devam ettirmektedir. Bu kavramlar ‘Evlat Nöbeti Ailelerinin doğallığını ortaya koymakta ve ailelerin çocuklarına sahip çıkma içgüdülerinin, siyasetten bağımsız bir işleve sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Evlat nöbetinin, Diyarbakır’dan diğer illere taşması, anneliğin ve babalığın bölge nezdinde de “siyaset üstü¨ bir kavram olarak kabul gördüğünün ispatıdır. Ailelerin alanları “çadır”larıdır ve aileler, terörizme “çadır” ile birlikte kazandıkları toplumsal sermaye ile meydan okumaktadırlar.”

İSLAM DOĞRU ANLATILMALI

Çalıştayda bölgedeki en önemli birleştirici unsurun “İslam” olduğu vurgulandı. Teröre karşı mücadelede İslam inancı ve kardeşlik ilkelerinin önemi akademik düzeyde ortaya konuldu. Katılımcı uzmanlar, aileler ve çocuklara İslam’ın doğru anlatılması ve bu noktada özellikle HDP’nin seküler propaganda tuzağına düşülmemesi gerektiğini kaydetti.

ANNELERDEN ‘TESLİM OL’ ÇAĞRISI: ÖLMEDEN SENİ GÖRMEK İSTİYORUM

Dağa kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleri, evlatlarına “teslim ol” çağrısında bulundu. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişlerini sürdüren annelerden Hatun Yüceyurt “Oğlum devletimize, askerimize, polisimize sığın. Ne olursun çık gel. Sen gelene kadar buradan kalkmayacağım” dedi.

Oğlu Faruk için Kars’tan gelen anne Rahime Taşçı ise evladının sağ olup olmadığını bilmediğini belirterek “Ölmeden seni görmek istiyorum. Düğününü yapacağım. Seni askere göndereceğim. Gel devlete teslim ol, bu hasretlik bitsin” diye konuştu.

Kardeşi Atilla Özcan için eylemine devam eden Ümit Özcan da “Kardeşimi HDP götürüp PKK’ya sattı. Kardeşim gelene kadar bu bina önünden kalkmayacağız. Hem Muş’ta hem de Diyarbakır’a eylem yapıyoruz. Bu eylemden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

“HİÇBİR GÜN ANNELERİN YÜREĞİNİ YENEMEZ”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun “Sessiz Direnişin Sembolü: Diyarbakır Anneleri” Sempozyumu’nda konuştu.

Diyarbakır annelerinin verdikleri mücadelenin, sergiledikleri irade ve ortaya koydukları inancın, terör örgütünü bitireceğini, Türkiye’nin huzur iklimini güçlendireceğini belirten Altun “Dünyada eşine az rastlanır bir mücadele veren ailelerimizi yalnız bırakmamamız ve her alanda verebileceğimiz her türlü desteği vermemiz gerekiyor.

Emin olun onlar başardıkça, sayıları artıkça, güçlendikçe ve sonuç alıp evlatlarına kavuştukça, Türkiye’ye ayak bağı olan bu lanet terör örgütü mensupları ve onların siyasi uzantıları deliye dönecek. Yine emin olun ki ne ülke içinde ne de küresel sistem içerisindeki hiçbir güç, bu annelerin yüreğini yenemez. Evlatlarına kavuşan aileler bunun en değerli ispatıdır” dedi.

Fahrettin Altun, âdeta “çocukları terör örgütüne yollama merkezi” hâline gelen, parti binalarında siyaset yerine düşmanlık üreten yapılardan bir beklentileri olmadığını ifade ederek “Ancak kendisini bu ülkenin muhalefeti olarak kodlayanların, siyasi pragmatizm uğruna dünyanın en meşru, en saf, en vicdani alanı olan anne yüreğini dışlamalarını, yok saymalarını ve hatta reddetmelerini en net şekilde kınıyorum. Kimi siyasetçilerin, 40 yıldır kanımızı emen bu terör örgütüne ve uzantılarına karşı millî bir duruşları yok” diye konuştu.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kışlasız bedelli olur mu?

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, kışlasız bedelli askerlik uygulamasının gündemde olmadığını söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası …

Bir yanıt yazın