Tekel bayisi cinayetiyle ilgili adliyeye sevk edilen 2 kişinin, kendilerine ait villa inşaatında saklanırken peynir ekmek almak için defalarca dışarı çıktıkları ve Büyükçekmece’den tekneyle kaçmaya çalıştıkları belirlendi.
İstanbul’un Esenyurt ilçesinde yaşanan tekel bayisi cinayeti tüm Türkiye’nin gündeminde.
Yaşanan tekel baskını olayında adli süreç devam ederken bir diğer yandan da yeni gelişmeler ortaya çıkıyor.
Polisin sıkı takibi altında bulunan cinayetin zanlıları Tarık Özer ve oğlu Azat Özer, olay sonrası kıskıvrak yakalandı.
Saklanmak için tıraş oldular
Şüphelilerin olayı gerçekleştirdikten sonra önce kendi evlerine gittikleri burada Tarık Özer’in yanına eşyalarını aldığı ayrıca tanınmamak için saçlarını kestiği tespit edildi.
Öte yandan Tarık Özer’in ve Azat Özer’in daha sonra saklanmak için Büyükçekmece’deki inşaata gittikleri öğrenildi.
Ekmek alırken olayı televizyonda gördü
Polise firarda olduğu dönemi anlatan Tarık Özer’in, üç kere bakkaldan peynir ekmek almak için dışarı çıktığını, her seferinde bakkalda bulunan televizyonda kendi fotoğrafını gördüğünü söylediği belirtildi.
İki şüphelinin yerlerini tespit eden cinayet büro amirliğine bağlı ekiplerin, operasyon düzenleyerek gözaltıları gerçekleştirdiği kaydedildi.
Tekneyle kaçmak için hazırlık yaptılar
Polis soruşturmasında Tarık Özer’in, bir arkadaşına ait Tuzla’da demirli bulunan bir teknenin ise GPS sinyalini kapatarak Büyükçekmece’ye doğru hareket ettiği tespit edildi.
Şüphelilerin bu tekneyle kaçma ihtimaline karşılık deniz polisinin harekete geçtiği ve tekneyi Büyükçekmece’de durdurduğu böylece muhtemel bir kaçışın engellendiği öğrenildi.
“Araya birkaç kişi sokup ödemeleri için ikna etmeye çalıştım”
Cinayet Büro Amirliğinde yapılan sorgusunda olayı tüm detayları ile anlatan Tarık Özer, şu ifadeleri kullandı:
Onlara geçtiğimiz mayıs ayında 1 milyon 350 liralık inşaat demiri sattım. Onlarla iki ayrı senet yapmıştık. İlk senedi parça parça da olsa ödediler.
Ancak ikinci senet bir türlü ödenmedi. Araya birkaç kişi sokup ödemeleri için ikna etmeye çalıştım. Yine ödemeyince avukatlarıma alacağımı tahsil etmeleri için talimat verdim.
“Ortam bir anda gerginleşti”
İcra davası açıldığında sosyal medya üzerinden hakkında paylaşımlar yapıldığını, bunu kendisinin ilk gördüğüne önemsemediğini söyleyen Tarık Özer’in, “Ancak eve gittiğimde bu paylaşımlar yüzünden oğlum ve kardeşimin üzgün olduğunu gördüm. Gidip bir konuşmaya karar verdik.
Olay yerine gittiğimizde amacımız tamamen konuşmaktı. İçeri girip babalarını sorduk. Telefon ettiler ancak açılmadı. Sonra ortam bir anda gerginleşti.” dediği belirtildi.
“Ortalık sakinleşince yaptıklarımın farkına vardım”
Olay anında ilk silahı karşı tarafından çektiğini ve ateş ettiğini belirten Tarık Özer, şöyle dedi:
Daha önce kardeşimi vurmuşlardı. Kargaşada silah patlayıp yerde kan görünce bir anda kendimi kaybettim. O an kendimi kaybettim. Ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum. Ortalık sakinleşince yaptıklarımın farkına vardım. Çok üzgünüm.
Silah sahipleri belirlendi
Öte yandan olayda kullanılan silahların, daha önce yakalanarak çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Murat Özer’e ait olduğu tespit edildi.
Bu silahlardan bulundurma ruhsatlı olanın olay sırasında Tarık Özer’de taşıma ruhsatlı olanın ise Murat Özer’de olduğu öğrenildi.
Olayın geçmişi
Esenyurt’ta 28 Temmuz’da tekel bayisine giden gruptakilerden biri burada bir süre tartıştığı Yunus Emre Erzen (24) ile yanında bulunan Batuhan Bayındır (20) ve Yusuf Erzen’e (21) ateş etmişti.
Şüpheliler olayın ardından kaçarken, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan yaralılardan Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından yapılan çalışmada şüphelilerden Murat Ö, S.Ö, T.Ö. ve A.Ö. ile bu kişilerin kaçmasına yardım ettiği öne sürülen 5 zanlı, gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında ilk yakalanan şüpheli Murat Ö, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmış, kalan 8 şüpheli de işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilmişti.