Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizde Türkiye’nin uygulaması gereken 5 maddeyi sıralayan Ahmet Davutoğlu, hükümetin kendisini neden dinlemediğini sorguladı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan kriz üzerinden hükümeti hedef aldı.
Başbakanlık yaptığı dönemde tartışmalı dış politikalar yürüten Ahmet Davutoğlu; muhalefetteyken kendisiyle istişare edilmemesini yanlış bulduğunu, doğru bildiklerini söylemeye devam edeceğini dile getirdi.
“İSTİŞAREYE YAKLAŞMIYORLAR..”
Ahmet Davutoğlu, “Bugün; başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, iktidarı elinde tutanlar dış politika konularında herhangi bir istişareye yaklaşmıyorlar. Onlar bizi devre dışında tutsalar da biz doğru gördüklerimizi söylemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
5 MADDE SIRALADI
Birincisi; krizin herhangi bir ileri aşamaya, doğrudan çatışma ihtimali aşamasına gelmeden önce Montrö Anlaşması’nın getirdiği bütün kurallara harfi harfine uyacağı deklare edilmeli ve Boğazlar üzerinden Türkiye’nin herhangi bir savaşın parçası haline gelmesinin önüne geçilmelidir.
İkincisi; Ukrayna’nın toprak bütünlüğü konusunda tavizsiz bir politika takip edilmeli ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün sarsılmasının doğurabileceği daha geniş ölçekli krizleri konusunda hem Rusya nezdinde, hem NATO ve diğer ülkeler nezdinde doğrudan temaslarda bulunulmalıdır.
Türkiye NATO’nun bütün mekanizmalarında doğrudan görüş beyan eden ve bu krizden etkilenecek bir ülke olarak bu görüşlerini NATO ülkeleri nezdinde ifade eden bir konuma derhal geçmelidir.
Rusya ile ilişkilerimizi, istişarelerimizi kapsamlı bir şekilde derinleştirmeliyiz. Rusya nezdindeki etki gücümüzü Ukrayna’nın toprak bütünlüğü bağlamında bir arabuluculuk içinde kullanmaya çaba sarf etmeliyiz.
Moldova, Gürcistan, Azerbaycan, Suriye, Irak, Bosna Hersek gibi ülkelerin toprak bütünlüğü konusunda Türkiye açık ve net bir tavır almalı ve bütün bu farklı bölgelerde, farklı ülkelerdeki çıkar farklılıklarını gözeten ama hepsine alternatif stratejik planlamalar yapan bir esneklik göstermek zorundadır.”