‘Çiftlik Bank’ üzerinden binlerce kişiyi dolandıran ‘Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı.
4 sayfalık yazılı savunma veren ‘Tosuncuk’, ”Eğer bana fırsat verilirse tüm müştekilerin zararlarını, el konulan mal varlığımdan karşılamak isterim” dedi. Duruşma 11 Kasım’a ertelendi. Aydın hakkında çeşitli suçlardan 75 bin 260 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Tosuncuk’ lakabıyla tanınan Çiftlik Bank kurucusu Mehmet Aydın bugün adliyede ikinci kez hakim karşısına çıkarıldı.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Aydın, tutuksuz sanıklar ile bir müşteki katıldı.
4 SAYFALIK SAVUNMA
Duruşmada bir diyeceğinin olup olmadığı sorulan Mehmet Aydın, savunmasını yazılı hazırladığını belirterek, mahkemede okumak istediğini söyledi.
Duruşmada savunmasını okuyan Aydın, yaptığının “ticaret” olduğunu savunarak, suç örgütü kurduğu iddiasının asılsız olduğunu ifade etti.
Hiçbir çalışanına kanun dışı talimatta bulunmadığını anlatan Aydın, Türkiye’de el konulan mallarının müştekilerin zararlarını karşıladığını, kendisine imkan verilirse zararları ödeyebileceğini, bu nedenle mağduriyetleri gidermek için Türkiye’de el konulan mal varlıklarının iadesini talep ettiğini söyledi.
“İNSANLAR DA İNANDIĞIM HAYALİME İNANDI”
Tutuklu sanık Aydın, Çiftlik Bank’a para yatıranlar arasında milletvekilleri, savcılar, hakimler, askerler ve polisler olduğunu iddia ederek “Ben ortaokul mezunu bir insanım. Kanunlarımızı benden daha iyi bilen kişileri piramit sistemine nasıl dahil etmiş olabilirim. Piramit satış sistemi suçlamasını kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.
Aydın “Eğer bana fırsat verilirse tüm müştekilerin zararlarını el konulan mal varlığımdan karşılamak isterim. Kimseye garanti gelir vaadi vermedim. Yaptığımızın ticaret olduğunu söyledim, insanları riskler için uyardım. Olmayan bir şeyi varmış gibi göstermedim. Ben projeme güveniyordum. İnsanlar da inandığım hayalime inandı. Suç örgütü kurduğum iddiası asılsızdır. Ben hiçbir çalışanıma kanun dışı talimatta bulunmadım. Bazı çalışanlar iyi niyetimi suistimal etmiştir. Yüce mahkemenizden beraatimi ve mağduriyetleri gidermek için mal varlıklarımın iadesini talep ediyorum” diye savunma yaptı.
Mehmet Aydın’ın avukatı Fatih Kuş ise savunmasında Aydın’ın mal varlıklarına konulan tedbirin kaldırılmasının ardından mağdurların zararını faiziyle ödeyebileceğini belirterek, “Mal varlığındaki tedbirlerin bu nedenle kaldırılmasını ve kayyumlar aracılığıyla zararların giderilmesini talep ediyoruz. Müvekkilin ağabeyi Uruguay’da yakalandı ve serbest bırakıldı. Türkiye’ye iade edilmedi. Müvekkil de Uruguay’da yakalansa böyle olacaktı ama o geldi teslim oldu. Aklanmak istedi” diyerek Aydın’ın tahliyesini talep etti.
Tutuksuz sanıklar bu aşamada diyecek bir şeylerinin olmadığını belirtti.
Mahkeme Başkanı Günay, “Ağabeyinde para var mı, nasıl serbest geziyor” şeklinde soru yöneltince Aydın “Orada 2 tane çocuğu var, ailesi var. Orada çalışıyor olabilir. Bir de o güvenini kaybetti benim güvenim var ondan Türkiye’ye geldim” dedi.
Mahkeme üyelerinden biri Mehmet Aydın’ın lüks oteller ve teknelerde çekilen fotoğraflarını sorunca Aydın “Fotoğrafların hepsi eski, eşimle Antalya’da gittiğimde de fotoğraf çekildim. Hepsi ülkede çekilmiş fotoğraflardır” şeklinde konuştu.
Mehmet Aydın’a soru sormak istediğini belirten bir müşteki, “Sayın Mehmet Aydın paranızı ödeyeceğinizi söylüyorsunuz, gerçekten ödemek istiyor musunuz?” dediğinde sanık Aydın, “Buraya asıl teslim olma sebebim insanların mağduriyetini giderebilmek. Uruguay’da olsaydım şu an serbest bırakılmıştım” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Mehmet Aydın’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanıkların mal varlığı tedbirinin kaldırılma talebini reddeden mahkeme, firari sanıklar Osman Naim Kaya, Fatih Aydın ve Cengiz Samur’un hakkında çıkarılan yakalama kararının devam etmesine karar verdi.
Mahkeme dosya kapsamında bulunan şirketler üzerinde mali inceleme yapılmak üzere üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmasına da karar verdi. Mahkeme başkanı söz konusu bilirkişi heyetinin toplanan paralarla ne kadar hayvan alındığı, çiftliklerin arazi durumu ile kapsamlı rapor hazırlanması için heyet oluşturulacağını belirtti.
Duruşma 11 Kasım’a ertelendi.
Kamuoyunda “Çiftlik Bank” olarak bilinen ve gelir getirme vaadiyle çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına yol açtığı belirtilen sistemin kurucusu olan ve 2 yıldan fazla süre firari bulunan Mehmet Aydın, Türkiye’nin talebi üzerine Brezilya tarafından sınır dışı edilmişti.
“Tosuncuk” lakabıyla tanınan Aydın, 3 Temmuz’da saat 22.10’da getirildiği İstanbul Havalimanı’nda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla uçakta gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen Aydın, 102 mağdurun şikayetçi olması üzerine hakkında başlatılan soruşturma kapsamında Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısınca ifade vermiş, ardından çıkarıldığı Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliğince “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık”, “tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı” suçlarından tutuklanmıştı.
Mehmet Aydın, Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaması süren bu davada ise “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” ve “ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 22 bin 580 yıldan, 75 bin 260 yıla kadar hapisle yargılanıyor.
Aydın, ilk duruşmada Mahkeme Başkanı Günay’ın mağdurların zararını giderip gideremeyeceği yönünde soru yönelttiği Aydın, şunları söylemişti:
“Benim yurt dışında Uruguay’da 5 milyon dolarlık mal varlığıma Uruguay devleti tarafından el konuldu. Hakkımda yakalama kararı çıkarılınca Paraguay’a gönderdiğimiz ve Osman Naim Kaya’nın elinde bulunan 7 milyon dolarlık Bitcoin işletme tesisime de Ali Osman Naim Kaya tarafından el konuldu. Osman Naim Kaya hakkındaki soruşturma nedeniyle Uruguay’da tutuklandı. Daha sonra ev hapsine ayrıldı. Şu anda ne yaptığını bilmiyorum. Ev hapsinden sonra kendisiyle görüşmedim. Benim Türkiye’deki mal varlıklarıma da devlet tarafından el konuldu. Benim mağdurların zararlarını giderecek halihazırda bir param yoktur. Ancak Kıbrıs’ta ve Türkiye’de bulunan ve el konulan mal varlıklarımla mağdurların zararını gidereceğim.”