Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Engelli Öğretmen Ataması ve Engelsiz Vizyon 2030 Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Erdoğan, konuşmasına, hayatını kaybeden Eski Turizm ve Devlet Bakanlarından Güldal Akşit’i anarak başladı. “Güldal Akşit Hanımefendi’ye Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Partimizde pek çok hizmetler yapmıştı.” dedi.
Bugün Dünya Engelliler Günü’nü vesilesiyle 750 engelli öğretmenin atamasını gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, “Atamalarını yapacağımız engelli öğretmenlerimize, yeni görev yerlerinde Rabbimden muvaffakiyetler niyaz ediyorum.” dedi. Erdoğan, “Bugünküyle birlikte hükümetlerimiz döneminde yapılan engelli ataması toplamda 63 bin 87’ye ulaşmış bulunuyor. 2002 yılında iktidara geldiğimizde kamuda görev yapan engelli memur sayısı 5 bin 777 idi. Nereden nereye. Kim engellilerin yanındaymış, işte bu rakam bunu ortaya koyuyor. Kim engellilere devletin kapılarını açıyormuş, uygulama ortada.
Her biri tek başına büyük bir başarı hikayesi olan engelli öğretmenlerimizin, çocuklarımızı en güzel şekilde yetiştirme yanında, engelleri aşmadaki mücadeleleriyle de evlatlarımıza ilham kaynağı olacağına inanıyorum. Engelli öğretmenlerimizin, zor olduğu kadar kutsal da olan vazifelerinde ihtiyaç duydukları her alanda inşallah yanlarında olmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının diğer bölümünde şunları söyledi: “3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizdeki ve dünyadaki tüm engelli kardeşlerimize selamlarımı, saygılarımı iletiyorum.Dün Tokyo 2020 Paralimpik Olimpiyat Oyunları’nda kazandıkları toplam 15 madalyayla ülkemizi gururlandıran sporcularımızı Külliye’de ağırladık. Her türlü zorluğa rağmen Paralimpik sporcularımızın elde ettiği başarılar karşısında milletçe hepimiz gerçekten farklı duygular yaşadık. Elbette tüm spor dallarındaki başarılarımızı önemsiyoruz ama engelli sporcularımızın başarılarına çok daha farklı bir nazarla bakıyoruz.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU
Nitekim önceki gün Külliye’mizde yaptığımız 20. Milli Eğitim Şurası açılış programında öğretmenlerimizle ilgili müjdelerimizi kamuoyuyla paylaştık. Hazırlıklarını tamamladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu inşallah çok kısa sürede TBMM’nin takdirine sunacağız. Böylece öğretmenlerimizi ülkemiz tarihinde ilk kez kapsamlı, yenilikçi ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşturacağız. Düzenleme, öğretmenlerimizin mevcut tüm kazanımlarını korurken, onlara aynı zamanda yeni, sosyal ve özlük hakları da getiriyor. Öğretmenlik mesleğinin itibarına ve önemine uygun bir şekilde, özgün bir bakış açısıyla hazırlanan çalışmanın eğitim camiamızda şimdiden sevinçle karşılandığını görüyoruz.
“FAŞİST MUHALEFET ZİHNİYETİNE RAĞMEN…”
Hakim, savcısından memuruna; polisinden öğretmenine kadar tüm kamu görevlilerini tehdit etmeyi alışkanlık haline getiren faşist muhalefet zihniyetine rağmen inşallah Meclis’imizin de onayıyla bu süreci Cumhur İttifakı olarak kısa sürede tamamlayacağız. Bugün atama heyecanı yaşayan kardeşlerimiz başta olmak üzere, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir kez daha öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
“İLİMDE ÇIĞIR AÇMIŞ BİR MİLLETİN MENSUPLARIYIZ”
Mazisi 2 bin 200 yılı bulan köklü bir devlet geleneğine sahibiz. Aynı şekilde 1400 yılı aşan bir medeniyet müktesebatının mirasçılarıyız. Bizler aynı zamanda tarih boyunca dünya siyasetine yön vermiş, insanlığın ortak kültür hazinesine eşsiz katkılar sunmuş; ilimde, sanatta, edebiyatta çığır açmış bir milletin mensuplarıyız. Siyasetten ekonomiye, sosyal politikalardan eğitime, diplomasiye kadar farklı alanlarda adımlarımızı atarken tüm bu kaynaklardan beslenmeye özel önem veriyoruz. Hazreti Mevlana’nın Pergel metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı kendi değerlerimize sabitliyor, diğeriyle de tüm dünyayı kuşatmaya çalışıyoruz. Nerede insanlığın hayrına bir hizmet, düzenleme, çözüm yolu varsa tüm bunları alıp kendimize uyarlamaktan çekinmiyoruz. Bilhassa sosyal politikalar alanında kendi kadim birikimimizin yanı sıra, insanlığın ortak hazinesinden de faydalanmanın çabasındayız. Engellilere yönelik son 19 yılda hayata geçirdiğimiz politikalarımızla da bu anlayışla hareket ettik. Medeniyetimizin alametifarikalarından olan kerim devlet anlayışını günümüzün sosyal devlet ilkeleriyle meczederek yeniden yorumladık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini siyaset ve devlet tasavvurumuzun merkezine yerleştirdik. Şimdi hiçbir vatandaşımızın dışarıda bırakılmadığı, dünyanın en geniş kapsamlı sosyal güvenlik sistemini Türkiye’ye kazandırdık. Devletimizin şefkat şemsiyesi altına, toplumumuzun en dezavantajlı kesimlerinden başlayarak 84 milyonun tamamını almaya çalıştık.
Sosyal adaleti güçlendirme idealimize yardım ve ihsan yerine, hak temelli politikalarla ulaşmaya gayret ettik. Bu süreçte engelli kardeşlerimizn sosyal hayata katılımını teşvik ettik. 2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile eğitim hizmetlerinden bakım hizmetlerine istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar birçok başlıkta engellilerimizin geçmişten gelen sorunlarını çözdük.2007 yılında BM Engelli Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülkelerin arasında yerimizi aldık. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle engellilere yönelik pozitif ayrımcılığı anayasal güvenceye kavuşturduk. Engelli kardeşlerimizin eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü kamu hizmetine kolaylıkla erişmelerini gerçekleştirdik. Kamu kullanımına açık binaların, kaldırım, yaya geçidi, park gibi açık alanların toplu taşıma araçlarıyla bilgi ve iletişim sistemlerinin erişilebilir olmasını zorunlu hale getirdik.2013 yılında yapılan bir başka önemli düzenlemeyle özürlü, sakat, çürük gibi incitici ve tahkir edici ifadeleri mevzuatımızdan tamamen temizledik. Her ilde en az bir merkez olacak şekilde Türkiye genelinde 128 engelsiz gündüz yaşam merkezini hizmete sunduk. Kamu bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 2002 yılında 21 iken, 2021 yılı ekim ayı itibarıyla 104’e çıktı.
Kamu özel toplam 398 bakım merkezinde şu an 32 bin kardeşimize yatılı bakım hizmeti sunuluyor. Kamuya ait bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde sıra bekleyen hiçbir engellimiz kalmadı. 2007 yılında başlattığımız evde bakım yardımı kapsamında 535 bin 805 vatandaşımıza aylık 1800 lira ödeme yapıyoruz.2012 yılında dünyada bir ilke imza atarak engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması getirdik. Uyguladığımız istihdamı teşvik politikalarıyla bugüne kadar toplam 384 bin engelli kardeşimizi iş hayatına kazandırdık.
SOSYAL POLİTİKALARA VURGU
Son 19 yılda eğitim, rehabilitasyon, istihdam, sosyal yardım, evde bakım, girişimcilik, sportif ve kültürel faaliyetler, sağlık ve erişilebilirlik gibi geniş bir yelpazede pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. Ülkemizi engellilerimizin kapısının dahi çalınmadığı o günlerden dünyanın en başarılı sosyal politikalarının uygulandığı bir iklime kavuşturduk. Tüm bu çalışmaları insanlarımıza bahşedilmiş bir lütuf olarak değil, yıllardır eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslimi olarak değerlendiriyoruz.”