Bu gün ülkemizin kanayan yarası haline gelen akaryakıt zamlarına değineceğim. Denetimsiz bir piyasaya dönüşen akaryakıttaki artış motorin fiyatını rekora taşıdı. Önceki gün gece yarısından itibaren motorine gelen zamla birlikte fiyatlar tarihte ilk kez motorinin litre fiyatı 5 lirayı aşarak her şeye zam yapılmasının yolu açmış oldu.
Geçmiş yıllarda adından en çok söz ettiren akaryakıt zamları hükümet kurdurup hükümet yıkımlarına kadar gidiyordu. 2001’den sonra kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), petrol dağıtım şirketlerinin zam yağmuruna müdahale edemez duruma gelmesi düşündürücüdür. Borsa gibi fiyatları neredeyse günlük iniş ve çıkışlar gösteren petrol fiyatlarına müdahalede geç kalan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), hangi akla hizmet ettiği de anlaşılır gibi değildir.
Geçmiş dönemlerde hayat pahalılığını körüklediği gerekçesi ile hükümet yıktırıp, hükümet kurduran petrol zamları, 2001’den bu yana hayatımıza giren EPDK ile Türk insanın cebine kattığı veya tasarruf sağladığı hiçbir şey olmadı. Adı olan kendisi olmayan bu kurum, dolardaki kur artışlarını bahane göstererek akaryakıt tedarikçilerinin zam taleplerini anında hayata geçirirken, düşleri ise elinde gelse uygulamaya alamayacak tarzda ağır aksak davranmaktadır. Petrol şirketlerini sıkı denetime tabi tutmamaktadır.
Son akaryakıt zamları yeni bir krizin başlangıcı ve yeni bir hayat pahalılığı ile enflasyon canavarının doğurucusunun habercisi olmuştur. Tüketiciyi zamlara karşı korumakla kurulan EPDK, BTK ve diğer kurumlar, tüketiciden gelen şikayetleri tedarikçilere veya hizmet sağlayıcılarına iletmekle kalıyor. Tedarikçiye hiçbir yaptırım gücü olmayan bu kuruluşlar sadece kendilerine tahsis edilen kadrolara yüksek maaş sağlamaktan öteye gitmiyor. Oysa aynı hizmetler BİMER üzerinden daha sağlıklı ve daha verimli hale gelebiliyor. Döviz, kriz lobisi derken, şimdilerde de akaryakıt zamlarının bir lobiye dönüşerek dar gelirliyi iyice dara girdirmesi endişe vericidir.
Emeklinin, yetim ve yoksulun aldığı zam farkları son bir haftada iyice erimiştir. Yurdumuzu dört bir yandan saran dış güçlerin, ve onların yerli işbirlikçilerinin geliştirdikleri gerilim ve kaos senaryoları Türkiye’nin dik duruşunu bozmaya yöneliktir. Yüksek enflasyon ile Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen bedbahtlar ekonomimizle, ahlakımızla velhasıl her şeyimizle oynamaya devam etmektedirler. Bu hain ve sinsi oyun derhal bozulmalıdır. Bu hain oyun kurucuların elleri kolları budanarak yok edilmelidir. Kriz ve kaostan nemalanlar halkımızı fakirleştirdikleri gibi, devletine de düşman kılmayı ihmal etmiyorlar.
Oto cam filmindeki oyunu bozan Cumhurbaşkanımızın akaryakıt üzerinden kriz ve kaos senaryoları geliştiren halkı tahrik planları kuran emperyal güçlerin oyununu bozacak bir adım daha atmasını şahsen bekliyoruz. Akaryakıttaki fahiş fiyat artışlarına döviz kuru artışını bahane göstererek enflasyon canavarını ayaklandıranların hevesleri kursaklarından bırakılmalıdır.