ABD, vekilleri vasıtasıyla Türkiye ile savaşmak mı istiyor?

ABD tarafından sınırları çizilen terör devleti, Rusya ve Esad’ın onayına sunuldu. Batı ülkelerinden silah yardımı alan PKK’nın Suriye kolu, şimdi de korsan yerel seçimle özerklik peşinde. Tezgahın bir ucu Kandil’e ve Süleymaniye’ye çıkıyor.
ABD’nin silaha boğduğu terör örgütü PKK, Suriye’nin kuzeyinde korsan terör devleti kurmaya çalışıyor. Örgütün Suriye kolu SDG, Batı eliyle Fırat’ın doğusunda yerel seçim adı altında özerklik planları yapıyor. 30 Mayıs’ta gerçekleşeceği duyurulan seçim, 11 Haziran’a ertelendi.

Fırat’ın batısında Menbiç’ten başlayan terör haritası, Afrin ve Tel Rifat’ı da kapsıyor. Rakka-Tabka ve Deyrizor’un kuzeyinden Haseke-Kamışlı-Ayn İsa-Kobani-Çelebiye güzergahına uzanan terör haritası Cerablus sınırında son buluyor.

TALABANİ TEZGAHI

İki aşamalı devlet ilanına göre, ikinci hamle Irak’ta Talabani’nin IKYB’den ayrılarak Süleymaniye merkezli federe devlet ilan etmesi olacak. Sözde meclis üyesi seçimlerinin ardından İsrail ve Avrupalı ülkeler sembolik temsilcilikler açacak ve bu suni devletin kısmi tanıma aşamasına geçilmiş olacak. “Teröristan”ın dış ilişkiler ağı için ise, İsviçre’de bir merkez kuruldu. Batı ile bütün bağlantılar bu merkez üzerinden yürütülecek. Kaynaklar, bölünmüş-terör devletinin eş başkan sistemi ile yönetileceğini kaydetti. 2015 yılında başlayan bölme planının son aşamasında SDG yalanının devam ettirileceği ve geçiş döneminde Arap bir ismin eş başkan olarak atanacağı ifade edildi.

İPLER KANDİL’DE OLACAK

Bu arada, bütün kontrol Kandil’in elinde olacak. Terörün merkezi Kandil, bütün bu süreci ve isimleri belirleyen ana merkez konumunu sürdürecek. Terör örgütü yönetimi, gölge meclis ve mahkemelerle inisiyatifi elinde tutacak.

Ancak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son dönemde bölgede yoğunlaştırdığı askeri operasyonlar sebebiyle söz konusu oluşumun sık sık ertelendi. Kanton ve Suriye Demokratik Meclisi adı ile başlayan devlet kurma planında bugüne dek ilan edilen bütün seçim takvimlerinin TSK operasyonları ile bozuldu.

PKK, RUSYA VE ESAD’I DA İKNA PEŞİNDE

Batılı 12 ülke, terör işgal hattındaki seçimler için PKK’ya tam destek sağlıyor. Batı’nın desteğini alan PKK, Rusya’nın desteğine büyük önem veriyor ve bunun için de Moskova ile sıcak temas yolları arıyor. Bu amaçla, Kamışlı’dan bir heyetin Ruslarla görüşmek için Himeymim üssüne gittiği biliniyor.

Güvenilir kaynaklardan alınan bilgilere göre, Rusya ile birlikte Esad kanadı ile de aynı merkezde bir görüşme gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Terör temsilcilerinin burada Rus ve Esad yönetimine Batılılar tarafından çizilen haritayı onaylatmaya çalıştığı ifade edildi. Saha kaynakları PKK’nın özerklik ilanı anlamı taşıyan sözde seçimi 11 Haziran yaparken, hemen ardından 15 Haziran’da Suriye’nin seçime gidecek olmasına dikkat çekiyor. Kaynaklar, PKK ve Esad arasında gizli kapılar ardında kurulan ittifak ve pazarlığın sürdüğü bilgisini paylaşıyor.

MGK’DA KARARLI DURUŞ

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı yapıldı.

Yaklaşık 3 saat 40 dakika süren toplantının ardından, 7 maddelik yazılı açıklama yapıldı. O maddelerden birinde, söz konusu sözde seçime dair kararlılık mesajı verildi:

1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere milli birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

2. Komşumuz Irak’la eş güdüm ve iş birliğimizin, ülkelerimiz arasındaki ahdi zeminin genişlemesiyle daha ileri aşamalara taşınacağı vurgulanarak güvenlik alanında kaydedilecek somut ilerlemelerin, bölgemizin kalkınmasına yönelik müşterek gayretlerimizi kuvvetlendireceği belirtilmiştir.

3. Irak ve Suriye’de gasp ettiği toprakları terör yuvası haline getiren PKK/KCK-PYD/YPG’nin ve ona sağlanan desteğin bölgemizdeki tüm unsurlarıyla birlikte bertaraf edileceği, millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat verilmeyeceği vurgulanmıştır.

4. Uluslararası hukuktan kaynaklanan mesuliyetlerini yok sayarak Gazze’deki katliamlarını sürdüren İsrail’in insanlığa karşı işlediği suçlara son vermesi için dünyanın dört bir yanında yükselen sesleri bastırmaya yönelik uygulamaların; hukukun üstünlüğü, demokrasi ve ifade hürriyetini savunduğunu iddia eden çevrelerin samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne serdiği belirtilmiştir. Buna mukabil tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin Devleti’ni tanıyan ülkelerin sayısının ve katliamın sorumlularının adalete karşı hesap vermesine yönelik çabaların artmasının kritik önemde olduğu ifade edilmiştir.

5. Ukrayna’daki insani durumun her geçen gün kötüleşmesine sebep olan savaşa ilişkin son gelişmeler ele alınarak adil ve kalıcı bir barışın en kısa sürede tesisine ilişkin imkanlar değerlendirilmiş; kıyıdaş ülkelerle birlikte, Karadeniz’de seyrüsefer emniyetinin tahkimine yönelik çalışmaların sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.

6. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki müzakerelerde kaydedilen müspet gelişmelerin barışı sağlayacak bir anlaşma ile neticelenmesi yönündeki temennimiz ve kalıcı barışın tesisini hedefleyen tüm iyi niyetli çabalara desteğimiz teyit edilmiştir.

7. Yapay zeka alanında kaydedilen ilerlemenin, insanlık tarihinde yeni bir merhaleye geçilmesini mümkün kılabilecek büyük fırsatlar sunduğuna; bununla birlikte, bahse konu sahadaki potansiyelin birtakım sınamaları ve siber alanda oluşan yeni tehditleri de beraberinde getireceğine dikkat çekilmiştir. Türkiye’nin, yapay zekâ çalışmalarının ilmi, askeri, iktisadi ve içtimai neticelerine hazırlıklı olmasının ve bu alanda ileri kabiliyetler geliştirmesinin önem ve önceliğine işaret edilmiştir.