Netinternet Haber İnternet Haberciliğinin Doğru Adresi
ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Barış Pınarı Harekatı başlamadan önce, 9 Ekim’de gönderdiği bir mektubu Beyaz Saray basına sızdırdı. Trump, diplomatik nezaket sınırlarını aşan mektupta ağır sözler sarf ederken, tehdit ifadeleri kullanıyor.
Beyaz Saray, Trump’ın Barış Pınarı Harekatı için “Yeşil ışık yakmadım” açıklamasından saatler sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 9 Ekim’de yazdığı mektubu Fox Business Network kanalından sunucu Trish Regan aracılığı ile sızdırdı.
ABD Başkan Yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun temasları öncesi Ankara-Washinton arasındaki gerilim yükselirken yayınlanan mektupta Trump’ın hadsiz ifadeler kullanması dikkat çekti.
Regan, mektubu Twitter üzerinden paylaştı.
Beyaz Saray muhabirleri tarafından doğrulan ‘zaman’ ayarlı mektupta şu ifadeler yer alıyor: ”Sayın Başkan, İyi bir anlaşma için çalışalım. Binlerce kişinin katledilmesinden sorumlu olmak istemiyorsun, ben de Türkiye’nin ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemiyorum ve ederim de. Pastör Brunson konusunda sana bir örnek sunmuştum.
Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çalıştım. Dünyayı hayal kırıklığına uğratma. Harika bir anlaşma yapabilirsin. General Mazlum seninle müzakere etmek istiyor ve geçmişte hiç vermediği tavizleri vermeye niyetliler. Bana gönderdiği bir mektubun bir kopyasını gizli olmak kaydıyla iliştiriyorum.
Bunu doğru ve insani bir yolla yapabilirsen tarih senden yana olacaktır. Eğer iyi şeyler olmazsa seni sonsuza dek şeytan olarak göreceğim. Sert bir adam olma. Seni daha sonra arayacağım.”
AZİL SÜRECİ VE SURİYE TEPKİLERİNE KARŞIİ DİKKAT ÇEKEN HAMLE
Başkanlık kampanyasını yürütürken azil süreciyle karşı karşıya kalan Trump’ın, Suriye’den asker kararı çekme ve Türkiye’nin operasyonuna karşı çıkmama eğilimi nedeniyle içerden yükselen tepkilerle köşeye sıkıştığı yorumları yapılıyor. Trump giderek harekata karşı mesajlar verirken bir yandan da Türkiye’nin terörle mücadelesi konusunda destek mesajları vermişti. Mektubun sızdırılması hem Ankara’nın ikna edilmesi hem de içerideki tepkilere dönük bir hamle olarak yorumlanıyor.
