Erdoğan’dan Rusya’ya uyarı: İdlib normale dönmezse askeri güç kullanırız

Masadaki silahsız çözüm mutabakatlarını sahadaki katliamlarla yırtıp atan Moskova’nın ilkesiz tavrını ‘Astana da kalmadı Soçi de’ çıkışıyla en üst perdeden dile getiren Erdoğan, umursamaz yaklaşım sürünce tepkisini farklı boyuta taşıdı. Türkiye’nin güvenlik gereklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı ilk kez yeni operasyonu işaret etti: İdlib normale dönmezse askeri güç kullanmak dâhil gerekeni yaparız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib’de Rusya desteğiyle ilerleyen Esad güçlerinin yeni bir göç dalgasına yol açtığını belirterek bu duruma karşı askeri müdahalede bulanabilecekleri uyarısında bulundu. Barış Pınarı Harekatı bölgesinde de yol ayırımına geldiklerini söyleyen Erdoğan “Ulasal güvenliğimiz için ne yapacağımızı merak edenler 2016’dan bu yaptığımız harekatlara baksınlar” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda gündemdeki konuları değerlendirdi:
İSRAİL’İN GÖZÜ KANA DOYMUYOR
“Ecdadın 1. Dünya Savaşı’ndan sonra terkettiği hiçbir yer bir daha huzur görmedi. İşgal, yıkım ve gözyaşının sürdüğü yerlerin başında Filistin geliyor. İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde korsan bir şekilde kurdurulan İsrail kan döke döke, haksız ve hukuksuz bir şekilde bugünkü sınırlarına ulaştı. Zalimin gözü kana da doymaz, mala da doymaz. İsrail’in de gözü doymuyor.”
KUDÜS’Ü İŞGAL PLANINI TANIMIYORUZ
“Amerikan yönetiminin desteğiyle hem Kudüs’ü hem de İsrail’in özellikle ısrar ettiği işgal altındaki diğer Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. Filistin’i tümüyle yok eden ve Kudüs’ü tamamen gasbeden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz.”
BUGÜN KUDÜS YARIN KABE
“Allah’ın, tüm Filistin ve Kudüs topraklarıyla mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine uzanan elleri kırmak imanın gereği. Şayet bugün Mescid-i Aksa’nın mahremiyeti koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe’ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Bunun için ‘Kudüs kırmızı çizgimizdir’ diyoruz.”
SUUDİ ARABİSTAN’IN SESİ ÇIKMIYOR
“İslam dünyasındaki ülkelerin atılan adım ve açıklanan metinle ilgili tavırlarına baktığımız zaman halimize acıyorum. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor. Bakıyorsunuz Umman, Bahreyn aynı şekilde Abu Dabi Yönetimi. Bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar, yazıklar olsun. Başlarında kipalarla orada olanlar da onlar da alkış tutuyor.”
İDLİB’E SEYİRCİ KALAMAYIZ
“Rusya ile imzaladığımız mutabakat, Esed rejimi ve onu destekleyen Rusya tarafından kanla ve acıyla adım adım deliniyor. Suriye’deki her gelişme Türkiye için en az kendi sınırları içindekiler kadar önemli, hayati ve kritiktir. Ülkemizin, yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Aynı zamanda yeni tehditlerin sınırlarımıza dayanmasına da seyirci kalamayız.”
YAPTIĞIMIZ HAREKATLARA BAKSINLAR
“Hiçbir ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarı, Türkiye’nin güvenlik ve istikbal önceliklerinden daha önemli olamaz. Bu bakımdan Suriye’nin ne diğer bölgelerindeki ne de İdlib’deki duruma seyirci kalmayacağız . 2016’dan beri gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları hassasiyetlere riayet edilmemesi halinde sahadaki durumu fiilen kontrol altına alma iradesinin en somut örnekleridir. Topraklarımıza tehdit oluşturan kim varsa, gereğini yapacağız.”
BARIŞ PINARI’NDA YOL AYRIMINA GİDİYORUZ
“İdlib’deki durumun süratle normale döndürülmemesi halinde yeniden aynı yola başvurmaktan başka çaremiz kalmaz. Bize verilen sözlerin yerine getirilmediği Barış Pınarı Harekatı bölgesinde de aynı yol ayrımına doğru gidiyoruz. Hiç kimsenin Türkiye’yi bölücü örgütün kıskacına sokmaya ya da rejimin zulmüne rıza göstermeye zorlamaya hakkı yoktur. Adı ne olursa olsun, bölücü terör örgütünün Suriye’nin herhangi bir yerinde bir fitne ve ihanet çukuru açmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse teröristlerin bulunduğu her yere bilfiil giderek bu oyunu bozacağız. Rejimin, ülkemizi sürekli bir şekilde göçmen tehdidi altında tutmasına da izin vermeyeceğiz.”
ASKERİ GÜÇ KULLANMAKTAN ÇEKİNMEYİZ
“Biz Türkiye olarak tüm samimiyetimizle, Suriye’nin tüm halkıyla birlikte istikrarını ve güvenliğini istiyoruz. Bunun için de askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bunu da ifade ediyorum.”
HAFTER DENEN ÜCRETLİ LEJYONER
“Türkiye, Suriye’de halkın, Libya’da da Hafter gibi, afedersiniz, ücretli bir lejyonerle değil; biz oradaki ilişkimizi, BM Güvenlik Konseyi’nin tanıdığı Sarrac ile yürütüyoruz. Ama maalesef birçok ülke Hafter gibi ücretli, Abu Dabi yönetiminin adeta memuru konumundaki bir lejyonerle yürütüyorlar. Wagner denilen, yine Rusya’nın oraya gönderdiği güvenlik güçleri, Hafter’in oradaki askerleri konumundadır. Sudan’dan gelen 5 bin asker aynı şekilde…”
DARBECİYİ DESTEKLEYENLERİ TARİH KAYDETTİ
“Libya’nın Köroğlu Türkleri başta olmak üzere tüm halkıyla olan 500 yılık ortak geçmişimizin getirdiği sorumluluktan asla kaçmayacağız. Darbeci generali desteklemeyi sürdüren bazı Avrupa ve Arap ülkelerinin riyakarlığını tarih kaydetmiştir.”
UTANMADAN TÜRKİYE’Yİ ELEŞTİRİYORLAR
“Sudan’dan Rusya’ya kadar dünyanın dört bir yanından paralı askerleri, darbeci generalin safında savaşa sokanlar, kendisine her türlü silah desteği verenler utanmadan Türkiye’yi eleştiriyor. 15 Temmuz’da darbecilere karşı şanlı bir direniş sergileyen Türkiye, Libya’da da meydanı darbecilere bırakmayacaktır. İstikrar ve güven iklimi tesis edilene kadar Libya’da kalmaya devam edeceğiz.”
147 MİLYAR TOPLADIK BUNUN 5 KATINI HARCADIK
“Riskli alan olarak belirlenen yerlerde de halihazırda 60 milyar liralık bir kaynakla yatırımlarımız devam ediyor. Görüldüğü gibi ülkemizi, depreme hazırlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Hani sürekli, ‘Deprem vergileri ne oldu?’ hep bunu söylüyor, işte o sordukları deprem vergilerinin 2003-2019 yılları arasındaki toplamı, cari fiyatlarla 66 milyar lira, 2019 fiyatlarıyla 147 milyar liradır. Bugüne kadar depremlerin ardından yapılan ve depreme hazırlık için yürütülen çalışmalarda harcanan kaynak ise bu rakamların yaklaşık 5 katıdır.”
TARİHİN EN HIZLI MÜDAHALESİ
“Şunu çok açık söylemem lazım, Türkiye, tarihinin en hızlı ve etkili müdahale faaliyetini, göğsümü gere gere söylüyorum, bu depremde yürütmüştür. Bizim tarihimizde Erzincan, Sakarya, Düzce, Bolu, Kocaeli, bu depremler var malum. O zaman ülkeyi yönetenler de bellidir. Bunun bedeli, faturası ne olmuştur, bunlar da bellidir.”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Net İnternet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Tokat ve çevresinde hissedilen 5.6 şiddetinde deprem!

AFAD, Tokat Sulusaray’da 5,6 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu. Sarsıntı çevre illerde de hissedildi. Deprem …

Bir yanıt yazın